hesabın var mı? giriş yap

  • - dur bakalım bir de şöyle bir atak deneyelim bakalım gol oluyor mu... şöyle vursam... aa evet oluyormuş.

  • bunlar genelde fakir mahallelerde, kredisi bol olmayan kisilerin yasadigi muhitlerde olur. bazi cheesy filmlerde kahramanimiz once kendisi icin onemli bir seyi rehin birakmak zorunda kalir, ama sonra parayi bulup gidip kurtarir onu.

    requiem for a dream'de cocugun annesinin televizyonu gider rehinciye.

  • oruç falan tutmuyorum da engelle butonumu baya şenlendiren olay.

    iyiki gelmiş bu ramazan sözlükte ne kadar ergen mal var hepsini ortaya çıkardı daha ilk günden.

    keske biraz daha saygili olsak erzurumdaki saygisiz herife laf edip burada oruc tutanlari galyana getirmek ifade ozgurlugu degildir. oruc tutmayan kararina saygi istemekte ne kadar hakliysa oruc tutana da bu saygiyi gostermek zorundadir. insan irki duzelecekse anca boyle duzelir yoksa birbirimizle savasir dururuz.

  • hoşlanılan kişi illa ki farkındadır bunun. iddia ediyorum öyledir. bunu yapan adamın yaptığı şey şudur: "a noktasına bakıyormuş gibi yaparken b noktasına bakmak". şöyle ki:

    hoşlanan adam hocaya bakıyor gibi görünmeye çalışır. tahtaya bakar... masaya bakar... ama gözünün ucuyla hep "o"na bakmaktadır. gözleri tahtaya bakarken kafası "o"na dönüktür. kafası tahtaya dönükken göz ucuyla "o"nu izler... ikisinden biri yani. (ama illa ki bakar.)

    hoşlanılan kişi eşek değilse bunu görür, anlar, daha da olmadı, hisseder: "yav sanki şu dersi dinleyen çocuk bana mı bakıyor ne? boynu pek bir garip kasılmış..." gibi. ve genellikle -hayatında biri yoksa- merak etmeye başlar: "evet yahu, resmen göz ucuyla beni kesiyor bu. kimmiş ki?". ardından ilgilenmeye başlar: "hmm, gri giymiş bugün, hoş olmuş aslında". sonra takip etmeye başlar: "allah allah, derse gelmedi bugün..."

    sonra karşılıklı çaktırmamaya çalışarak birbirini kesen bir çift olurlar. müstahaktır ikisine de. herkesle can ciğer kuzu sarmasıyken bir sürü ortak arkadaşları varken, boş koridorda birbirleriyle karşılaşınca konuşmaktan öyle korkarlar ki, nefeslerini duyabilirsiniz. milisaniyelik gözgöze gelmeler yaşarlar. herşey o kadar ortadadır ki...

    işin kötü tarafı, bazen hiç açılmazlar birbirlerine: "bunca zaman hoşlanıyor olsa bir selam verirdi, ben yanlış anladım demek ki" derler. ama içinde bir merak kalır hep: "acaba?.."

    of, bu ne böyle ya, konuşun kurtulun, karşılıklı delirtmeyin birbirinizi.

  • bizim rahmetli bir aile dostumuzu aklıma getiren hede.

    kendisi milyonluk firmayı borcuna karşılık çok iyi paraya alacaklısına devretmişti. ama devirden hemen önce yeni bir şirket kurup tüm müşterileri ona bağlamıştı. firmayı devrettiği adam aldığının ertesi günü müşterilere bir gidiyor. kimse mal almıyor.

    şirketi alan adam da haksız rekabettir, ttkdır, ticaret mahkemesidir uğraşmak yerine bizim tanıdığı vurdu. allah rahmet eylesin.

    ulan şu iş bana gelse ne tazminat çıkartılırdı burdan be*

  • ya biz bu pengueni beyefendi, kendi halinde paytak paytak yürüyen bir canlı olarak bilirdik, hayvan resmen adana conosu gibi sille tokat, kanlı bıçaklı olay çıkartıyor, kavga ediyor.

    aşk, ihanet, ihtiras, tutku, her yol varmış hayvanda.

  • çok ilginç gelen insanlardır bunlar.

    saç kestirmez kenarda oturur ve berberle sohbet eder. ya da saç kestirir ama hiç para ödemez. emlak, toprak yer köy konularından konuşurlar ve giderler.

    her berberde istisnasız olur bunlar. her seferinde yanılırım ve sırada zannederim bu adamları ama öğrenirim ki müşteri değil bu kişi.

    kim bunlar acaba lan.

    edit: şokenzi oldum. başlığı açıp unutmuştum pek iplenmez diye ama meğer ne çok fark edeni varmış bu herifleri. seviyorum lan seni sözlük.

    edit: başlığım taşınmış. kimsenin bulmadığı bir şey buldum diye sevinmiştim. gözüne dizine dursun ssg al kırdın işte kırdın.

  • bundan 1-2 ay kadar önce playstation 3 satışa koymuştum ve bu siteden de bir ilan yayınladım. bir ay içerisinde türlü abukluklarda teklif aldım. öyle böyle değil ya. 600 lira dediğim ürüne "buna 300 veririm, bu fiyatın üstünde bulursan da şanslısın" diyecek kadar. bir süre sonra sanalpazar'da sattıktan sonra ilanımı silmedim ve gelen abuk mesajlara aynı abuklukta cevaplar verdim. bir tanesini birebir aktarayım:

    a: 400 tl (ulan öküz, bir merhaba der selam verir insan)
    b: 410 tl
    a: uyar
    b: 420 tl?
    a: olmaz
    b: :( ben de o zaman konsolu 400'e başkasına veririm :p
    a: 420
    b: yok kardeş çok kırdın beni artık 450 versen ancak satarım.
    a: tamam son fiyat
    b: sana yok ps ms satmıyorum

    çok fazla ürün satan biri olmadığım için sahibinden şöyledir böyledir diyemem ama gelen tekliflerin hemen hemen hepsi bunun gibi mezarcılığın, ölücülüğün son noktasıydı. bir de adamı keriz yerine koyma çabalarına tilt oluyorum. tek akıllı sensin allahın çomarı.

  • clio'ya binen herkesin aslında audi'ye binebilecekken aç gözlü devletimiz yüzünden clio'dan devam ettiğini gözler önüne seren bir entry. tekrarlayalım o halde.
    fahiş vergi aç gözlülüktür. dünya'nın hiçbir ülkesinde bu denli vergi oranı yoktur. devletin yaptığı soygundur. alkollü içkilerden ve arabadan alınan yüksek vergiler karşılığında aldığımız hizmet gerçekten rezalet ötesi.

  • tim burton'ın şu ana kadar çekip çekeceği en az masalsı ve en gerçekçi filmi. filmin ana fikri ise kanımca 'hayatın kendisi sıkıcıdır, onu süsleyin, bezeyin, masallaştırın ki (hem anlatırken hem kendi kafanızda) hayatınıza renk gelsin'dir. aynı tim burton'ın filmlerindeki gibi....