ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
birkaç buluşma sonra kaybolan erkek
-
1- para avcısı olduğunuzu anlamıştır.
2- sizden bi cacık olmayacağını anlamıştır.
3- hiç bir zaman mutlu olmayacak bir karaktere sahip olduğunuzu anlamıştır.
4- her buluşmada 1 saat ağaç edeceğinizi anlamıştır.
5- kısaca başına büyük dert alacağını anlamıştır.
en iyisini yapmıştır.
3 haziran 2021 alexander sörloth'un tweet'i
-
yanlış yaptığımız şeylerden sadece biri.
bundan yıllar önce bir maç çıkışı, tümer metin ile denk gelmiştim bir otoparkta.
akşam saati pek kimse yok ortalıkta. tümer, bir foto çekilelim felan, yanında yaklaşık on metre yürüdüm adam ne cavap verdi ne de döndü yüzüme baktı. açıkcası o maçı izlemeye gitmemin en büyük sebebi tümerdi.
ben senin yanında o kadar rica minnet yürüyecem, hadi onu geç sen gol atınca sevinecem, sen sakatlanınca, üzülünce üzülecem, senin ekmek yediğin kapı için kendi ekmek kapımmış gibi dertlenecem, ama sen dönüp iki dakkanı ayırmayacan. tabiki de ayırmayabilirsin, bunu yapmak zorunda da değilsin ama insanda bir hayal kırıklığı oluşturuyor ister istemez. o kişi adına forman olsa daha giyer misin o formayı mesela?
o zamandan bu yana ne bir futbolcu ne bir oyuncu, kim olursa olsun, tanımadığım muhabbetimin olmadığı hiç kimse ile, bırak sosyal medyadan güzellemeler yapmayı, ne bir fotoğraf çekinirim ne de dönüp iki kelime laf ederim, kafamı kaldırıp gülümsemem bile. gerek yok arkadaşlar gerek yok kimse sizden büyük değil kimse de sizden önemli değil.
trabzon özelinde söylüyorum, siz fatih tekkeler, gökdenizler, yattaralar, kimler kimler oynadı bu takımda hepsi geldi geçti, ey sorloth sen kimsin ya...
foça'da mahsur kalan karavancılar
-
elektrikler kesilince yürüyen merdivende mahsur kalabilecek karavancılardır.
ruhi çenet
-
böyle ürkütücü konulu videolar yükleyip altlarına ürkütücü müzikler koymasına gerek yok, adının ruhi çenet olması zaten yeterince ürkütücü... ruhi çenet isminde biri şirinler videosu yüklese yine korkarım... mesai arkadaşım olsa birim değiştiririm, aynı odada duramam...
yağmur ve kapalı hava seven insan
-
en sevdiğim havalar daima yağmurlu ve kapalı havalardır benim. pek çoğunuzun bunun nasıl bir şey olduğunu anlayamadığına da eminim. siz ne kadar "yağmuru seven" insana şaşırıyorsanız, ben de sıcak yaz güneşinde mutlu olan insanı yadırgıyorum işte. dışarıda güneş açtıkça ruhum kararıyor, enerjim tükeniyor...
yaşadığım şehrin de etkisi var bunda elbet. izmir'de kışlar kış bile değildir. yağmur ferahlığı yazın bolca özlenir. bir de hava kararmadan, hafif loş ışık çökmeden şehrin üstüne doğru düzgün kendine kalamayan bir insanım ben. hava saat 9'da kararınca okunacak hiçbir kitap bitmiyor, izlenecek filmler yarım, aranacak insanlar - düşünülecek şeyler, incelenecek makaleler, yazılacak yazılar erteleniyor bir şekilde...
yağmuru seven insan introverted kişilik özelliğine sahip olabilir benim gibi. kendiyle kalıp deşarj olmayı sever... güzel bir müzik, kitap, kahve, kedi ve yağmur sesi instagrama yüklenecek fotoğraf karesinden çok daha fazlası benim için...
24 şubat 2014 başbakana alçakça iftira atılması
demek ki & fakat
-
galerici ve müşteri..
m: iyi günler bilader..
g: iyi günler buyurun..
m: kaça bu porşe?
g: 250 milyar..
m: yav destur!.. geçen hafta 240 milyardı?
g: peki ondan önceki hafta ne kadardı?
m: ee.. o zamanda 230 du..
g: demek kiii?
m: demek ki her hafta soruyorum..
g: fakaaat?
m: fakat almıyorum..
g: demek kiii?
m: demek ki yürüyüp gitmem lazım yavaştan..
g: fakaaat?
m: fakat yüzsüzlük edip kalıcam galiba..
g: demek kiii?
m: şş tamam lan sıkıldım ben..
g: fakaaat?
m: fakat sen betermişsin be!!
g: demek kiii?
m: şimdi oturtuyorum yumruğu..!
g: fakaaat?
(polis müşteriyi yakalar)
m: fakat sen çoktan polise haber vermişsin..
g: demek kiii?
m: demek ki içerden çıkınca ben senin ananı..
g: fakaaat?
m: fakat ben içerdeyken sen benim anamı.. bırakın laaan!
çocukluk yıllarını hatırlatan kokular
-
bazen anadolu'nun dip köşesindeki yada istanbulda ender kalan bir bakkala girdiğimde burnuma gelen o değişik koku... çocukken gittiğim bakkal amcanın dükkanındaki kokuyla aynı gelebiliyor bazen tarifi yok. plastik top kokusu da etkilidir mesela...
kaynatılan sütü içinde ölen mikroplarla içmek
-
küçüklüğümden beri, içindeki mikropların ölmesi için kaynatıldığı söylenirdi.
"e o zaman biz o ölen mikropların cesetlerini de birlikte içiyoruz?" sorusunu akla getiren durumdur.
esenler otogarı tuvaletinde yere düşmek
-
hamile bile kalınabilir.