hesabın var mı? giriş yap

  • - annee geçen hafta aldığımız mavi çizgili tişörtümü bulamıyorum!
    - çekmeceye baktın mı?
    - e baktım tabi, yok orda.
    - bi daha bak.
    - yaa yok diyorum, kaç kere baktım.
    (anne gelir, çekmeceyi açar)
    - aha işte burda ya, evladım kör müsün?
    - *nasıl lan???*

  • aziz nesin dost ağırlamada, yedirme içirmede, ikramda bonkör bir adamdır.
    fakat, çöpe giden bir pirinç tanesine bile üzülür.

    nesin aynı zamanda çok cimri bir adamdır. cimriliğini kendisi ilan etmiştir:
    "ben çok cimriyimdir. bu cimrilik emeğe saygımdandır" diyerek cimriliğinin nedenini açıklar. emek aziz nesin için "kutsaldır".

    tan gazetesinde köşe yazarı ve muhabir olarak çalıştığı yıllarda 50 lira maaş almaktadır.

    geçim sıkıntısından "al takke ver külah" yaparken bir tanıdığına 50 lira borçlanır.
    bu ay olmadı gelecek ay derken... alacaklı bir gün iyice sıkıştırır.

    aziz nesin adama; " yarın saat 11:00'de gel paranı al" demiş bulunur.

    borcunu ödemesinin tek yolu; çalıştığı tan gazetesinin patronu halil lütfi'den avans almaktır.

    patron, aziz nesin'den daha cimri, aynı zamanda huysuz bir adamdır.

    fakat, cimriliğinden dolayı aziz nesin'i çok sever. nesin, gazetedeki mürekkep hokkasına özel kalemini batırmış adam değildir.
    mürekkep uçar diye, hokkanın ağzını açık bıraktığı hiç görülmemiştir.

    herhangi bir nedenle, gazetenin tek yaprak kağıdını özel işi için kullanmamış, gazetede kullandığı her eşyayı gözü gibi korumuştur.

    aziz nesin aynı zamanda çalışkan, okunan ve sevilen bir yazardır. bir gazete patronu böyle bir adamı sevmesin de kimi sevsin?

    ***

    aziz nesin, alacaklısı geleceği gün saat 10:00'da, patronu halil lütfi'nin odasına gider:
    - efendim, birisine 50 lira borcum var. buraya gelecek. bu ay ki maaşımı avans olarak verin de adama borcumu ödeyeyim.
    - ne zaman gelecek adam?
    - saat 11:00'de.
    - 11:00'de gel al parayı.
    - saat 10:00 zaten. adam az sonra gelir. parayı şimdi verin de adam gelince mahçup olmayayım.
    - 11:00'de gel 11:00'de.
    - neden illa ki 11:00?
    - yav aziz; saat 11:00'e kadar bakarsın adam ölür, ben sana parayı vermekten kurtulurum. bakarsın sen ölürsün, ben yine parayı vermekten kurtulurum.
    - efendim; bende bu şans varken ne adam ölür, ne ben ölürüm. siz ölürsünüz ben parayı alamam. şimdi verin şu parayı.

  • bu sabah anneme gittim kahvaltıya. ali ismail'den bahsetmeye başladı. "son görüntüleri gördün mü? ali'yi dovdukleri." başladı hüngür hüngür ağlamaya. sesi titreyerek "bunlar nasıl insanlar? kafasına nasıl vurdular? " dedi zar zor. bir ara durdu "ali'nin annesi.." dedi, tekrar ağlamaya başladı. banyodan mutfak bezini alıp etrafın tozunu almaya başladı. "yine başlayacak eylemler anne" dedim. "oğlum bunların ne yapacağı belli değil, gitme sen." dedi. "ama, ne olacak bunca ölen çocuk, ne olacak bu devletin pislikleri?" deyince ben, 12 eylül'de vurulan dedemi hatırlattı, "babam, karanlık sokaklardan kuytu köşelerden sakın, asla yalnız mücadele etme, derdi." dedi. "merak etme anne" dedim, "ya hep birlikte ya hiçbirimiz! "

    annelerin gozbebeklerini onlardan ayirdiniz ya, dünyanın en haklı direnisine dünyanın en çirkin en sert mudahelesini yaptınız, tek bir özür dilemediginiz gibi yaptıklarınızı saklayip, aşağılık argümanlarla kendinizi savundunuz, halkı medyanizla kandirdiniz, alay ettiniz ve en önemlisi anneleri aglattiniz ya, bunların hiçbiri yanınıza kalmayacak. ant içeriz.

  • lösemi denen illeti yenmiş gül yüzlü bir çocuk. babası ve annesinin içi titriyordur ona bakarken. florya'ya sevgi ve umut getirmiş, taraftarın sevgilisi olmuştur.

    ali yiğit'i gördükçe lösemiden kaybettiğim oğlumu hatırlıyorum. en büyük hayalim onunla birlikte galatasaray maçlarına gitmekti ama yarım kaldık. yarın molde maçında 3,5 yaşında bir çocuğun artık giyemeyeceği forması ile tribünde olacağım, maç sonu ali yiğit üçlü çektirirken oğlum çektiriyormuş gibi mutlu olacağım.

    unutmadan; bu çocuğun 14 yaşına kadar gördüğü zorluğu koca koca insanlar ömürleri boyunca görmemiştir. çok görmeyin gözündeki ışıltıyı.

  • çocuktum. kaset almak lükstü bizim ailede. tıpkı kıyma almak gibi. paramı denkleştirip kasedini almaya gitmiştim mahalledeki tek kırtasiyeye. gittim kapalıydı. 1 saat sonra tekrar gittim yine kapalı. yandaki dükkandaki amcaya sordum. cenazesi varmış, ondan kapatmış.
    sürekli gittim geldim. kafamı kepenklerin aralığına dayayıp içerdeki rafa ve duvardaki albüm kapağı afişine düzenli olarak baktım durdum. kırtasiyeci gelmemişti ama yine de kasetler orada mı diye kontrol edip durdum. 5 günün sonunda kasedime kavuşmuştum.

    nur içinde yatsın. çocukluğumun en nadide sayfalarından biri... hoşçakal ilk bonus kafa...

  • night eating syndrome, akşam yemeğinden sonra aşırı yemek yeme ve gece uyuyama problemleri ile birleşen, uyandığında tekrar yemek yemeyi içeren bir bozukluktur. tıkınırcasına yeme sendromu olan binge eating syndrome ile karıştırılmamalıdır.

    night eating syndrome, ilk olarak 1955'te albert stunkard tarafından tanımlanmış ve şu anda dsm-5'in diğer belirtilen beslenme veya yeme bozukluğu kategorisine dahil edilmiştir.

    gece yeme sendromunun nedenleri nelerdir?

    gece yeme sendromunun nedeni şu an için net değildir. ancak bazı çalışmalar bunun uyku-uyanıklık döngüsü ve bazı hormon problemleriyle ilişkili olabileceğini göstermektedir.

    gece yeme sendromunun belirtileri nelerdir?

    gece yeme sendromlu insanlar, gece boyunca yemek yediğini hatırlar. genellikle günün erken saatlerinde de kendilerini aç hissetmezler. yani ilk öğünlerini saatlerce geciktirebilirler. daha sonra; akşam yemeğini takiben, her gün yedikleri yiyeceğin dörtte birinden fazlasını yiyebilirler.

    bu beslenme şekli, kişinin uyku programındaki veya sosyal rutinlerdeki değişikliklerle açıklanamaz (örneğin, gece geç saatlerde yeme alışkanlığı). bu sorunu olan insanlar gece yemeklerinden rahatsız olurlar. fakat uyanırlar, sonra tekrar yemek yerler.

    gece yeme sendromu olan kişilerde uykuya dalma ve uykuda kalma güçlüğü de dahil olmak üzere uyku problemleri de vardır. bu sorunu olan insanların obez olma olasılığı son derece yüksektir. gece korkusu olanlarda depresyon da yaygındır.

    gece yeme sendromu nasıl teşhis edilir?

    gece yeme sendromunuz olup olmadığını öğrenmek için doktorunuz tıbbi geçmişiniz ve yeme alışkanlıklarınız hakkında sorular soracaktır. gece yeme sendromu genellikle uyku sorunları ile birlikte olur, bu nedenle doktorunuz uyku testleri (polisomnografi) de yapmak isteyebilir. genel olarak teşhis kriterleri şu şekildedir:

    - uykudan yemek için uyanma
    - akşam yemeğinden sonra aşırı yiyecek tüketimi
    - bunların haftada en az iki kez tekrar etmesi
    - toplamda 3 aydan fazla sürmesi

    gece yeme sendromu nasıl tedavi edilir?

    gece yeme sendromu için kanıta dayalı bir tedavi henüz yoktur. ancak doktorlar bilişsel-davranışçı terapi ve hayat tarzı değişiklikleri ile başarı sağlıyorlar. bazen antidepresanlar da tedavi için reçete edilebiliyor.

    gece yeme sendromuna özgü etkili tedaviler üzerine araştırma, bugüne kadar yayınlanan sadece bir randomize, kontrollü çalışma ile asgari düzeydedir. vaka raporları ve açık etiketli çalışmalar; farmakolojik tedavi, bilişsel davranış terapisi (cbt), progresif kas gevşemesi, fototerapi ve davranış terapisi gibi çeşitli tedavi alternatiflerinden faydalanılmasını önermektedir.

    kaynaklar: en.wikipedia, webmd, verywellmind websiteleri ve kelly c. allison- ellen tarves'in tedavi ile ilgili makalesi.

  • arefe günü mezarlık ziyareti yaptık. aynı soyadını da taşıdığım akrabamın başında türk bayrağı vardı, mezar taşında da şehit yazıyordu. orada yalnız başına yatıyor. yaş 21. sizin kobaninize de, özgür kürdistanınıza da, barışçıl siyasetinize de üç nokta koyarım...

  • tüm ülkenin sahip çıkıp en az cezayla hayatına geri dönmesi gereken baba gibi babadır.

    ne yapıp edip gündemde tutulmalıdır.

  • maçı izlerken 6 yaşındaki kızım geldi ve baba kırmızılar tombul o yüzden koşamıyorlar değil mi dedi, başka yorum yok.

  • "şırnaktan arkadaşım geldi "ee o kadar yol geldik bi meyveli lahmacun ısmarlarsın" dedi meğersem waffle istiyormuş amk..."