ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
didem arslan yılmaz'ın skandal kürtçe çıkışı
-
gerizekalı gibi videonun tamamını izlemeden gelip yorum yapmayın. kadın kürtçe konuşan kadını stüdyodaki kızlara kürtçe hakaret ediyor diye yayından aldı. lafın sonunu başıyla birleştirip algı kasmaya çalışmayın.
20 yaşında gerilla anası vs 20 yaşında asker anası
-
ikincinin oğlu birincinin de namusunu korumak için görev yapar.
öğretmene hediye almayan çocuğu sınıftan sürmek
-
genelleme yapmak yanlış olur biliyorum ama bu kadın öğretmen şımarıklığı ne olacak bilmiyorum, bir öğretmen olarak söylüyorum bunu.
tübitak başkan yardımcısının cv'si
-
yeterli koşulları sağlayan cv'dir. ilahiyat mezunu olmak, islami dergilerde çalışmak, belediyede görev almak.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
doğu perinçek ntv'de yayınlanan bir programa konuk olur ve olaylar gelişir:
spiker: sayın perinçek en ti vi olarak soruyoruz, siz iktidara gelirseniz neler değişecek?
doğu perinçek: en ti vi diyemeyeceksiniz artık mesela, ne te ve diyeceksiniz.
spiker: ...
her vaka hasta değildir
-
berat reyizden diss bekliyorum;
"her dolar döviz değildir."
yerin çektiğini kim görmüş belki gök itiyor
-
(bkz: newton'a hapis şoku)
bim'de ayın elemanı olarak bimbaşı rütbesi almak
-
bim çalışanlarının en verimlisi ve en çalışkanı olup, bim‘de o ay rütbeli çalışan ünvanına sahip olarak çalışmaktır.
tipsiz bir erkeği yakışıklı gösterebilecek şeyler
-
efendilik, beyefendilik, zeka falan değildir.
piçliğin, fırlamalığın, şişkin egonun üzerine biraz para serpmektir.
ha, biz parayı da bulsak, bi türlü o piç adam olamadık. ince ruhluluğumuz ve düşünceliliğimiz, özgüvensizliğimizle üst üste binince, bok oldu ortalık. bazen "-mış" gibi yaptık. ama reçeteyle olacak iş değildi; tutmadık, tutulmadık; çok eğreti durdu. kimse fark etmediyse de, kendi kendimize fark ettik bu eğretiliği; içimize içimize utandık.
neyse, namussuz bi fırlama olmadığıma üzülecek değilim. sadece adaletsiz dünya, bu kadar fazla adaletsiz olmayaydı, iyiydi.
otobüste kitap okuyan artist tip
-
muzaffer izgu'nun su an adini hatirlayamadigim bir oykusunde anlatilmistir bu.
kahramanimiz, otobuse biner. otobus kalabaliktir. yer bulup oturur, kitabini acar. ancak oturacak yer arayan yaslilar ve kadinlarin hedef tahtasi olur, "biz yer ariyoruz, bu oturmus kitabini okuyor" minvalinde soylenirler. bu kez ayaga kalkar, ayakta durdugu yerde rahat okumak icin pozisyon bulmaya calisir, bulur bulmaz da bir eliyle askiya tutunur bir eliyle de kitabini tutar. bu sefer de diger insanlara yaranamaz. "burasi kutuphane mi, git evinde oku, amma israr etti canim" laflari havada ucusur. itiraz etmeye kalktiginda da soforun ve diger baska herkesin tepkisini ceker, darp edilmek uzereyken otobusten kendini zor atar.
otobuste ondan baska kimse kitap okumamaktadir. buyuk ihtimalle hayatlarinin akisinda kitap okumaya yer de yoktur. bu nedenle adama, belki kendilerinin dahi bilmedigi bir nedenden oturu tepki gostermektedirler.