hesabın var mı? giriş yap

  • klasik mantığın doğru-yanlış {1,0} ikili savlarına karşılık bulanık mantığın önermeleri toplumsal hayatta, fizik dünyasında ve zihin (düşünce) dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. doğru-yanlış, ak-kara, sıcak-soğuk vb. ikili önermeler yerine çoklu değerler önerilmektedir. “herkesin bir gerçeği vardır.” özdeyişi bulanık mantıkta yerini bulmaktadır.

    bulanık mantık, bir-boyutlu uzayda, iki boyutlu uzayda ve üç-boyutlu uzay- da değerlendirildiğinde düşünce dünyamızı zenginleştirmekte, hayata bakış açımızı olumlu yönde değiştirmekte, dönüştürmekte ve en önemlisi toplumsal gerginlikleri asgari düzeye indirgemektedir.

    bunu bir örnekle açıklayalım:

    bir xy-düzleminde (bkz: orijin) noktada kulplu bir bardağı kulpundan tutarak havaya kaldırdığımı varsayalım. bu durumda bardağın kulpu bana göre bardağın sağında, karşımdaki kişiye göre solunda, sağımdaki kişiye göre bardağın önünde, solumdaki kişiye göre bardağın arkasında bulunmaktadır. orijin noktasında sonsuz tane y=ax ve y=-ax doğrusal fonksiyonu çizilebilir. bu doğrusal fonksiyonların herhangi bir noktasında bulunan bir kişi bardağın kulpunun farklı pozisyonlarda olduğunu söyler. aynı zamanda yukarıda bulunan bir kişi bardağı gözlemlediğinde, bardağın bardak olmadığını ancak bir çember olduğunu, aşağıdan bakan bir kişi ise daire olduğunu söyleyecektir. dolayısıyla herkes bulunduğu yerden olaya bakınca her birinin değerlendirmesi bize yanlış gelse bile kendisine göre doğrudur. o halde herkesin bir gerçeği vardır. bu temel paradigmayla olaylar ve olgular değerlendirildiğinde, toplumsal gerginliklerde önemli ölçüde azalmalar olacağı açıktır.

    sonuç olarak,
    bir olayın ya da olgunun klasik mantık bakımından olma olasılığı; bir-boyutlu uzayda 21=2
    iki-boyutlu uzayda 22=4
    üç-boyutlu uzayda 23=8 olurken,
    üç uzayda da bulanık mantık sonsuz değere sahiptir. dolayısıyla üç durumda da bulanık mantık, klasik mantığı içermektedir.

    japonya'daki " sendai subway ", bulanık mantıkla oluşturulmuş bir tren teknolojisidir.

    (bkz: sendai subway fuzzy logic)

  • 'senin psikolojin bozuk, ilerde iyi bir anne olup çocuğuna bakamayacaksın' bunu 17 yaşında genç bir insana, tüm sınıf arkadaşlarının yanında zikredecek kadar haysiyet yoksunu bir öğretmenim vardı benim. eğitimci bir insanın, her şeyden öte 2 kız evladı olan bir babanın, başka bir babanın gözünden sakındığı kızına edebileceği en büyük hakareti etmiştir. hakkım haram olsundur.

  • bilimsel bi prensip, karsi karsiya oldugunuz bi problemde hersey esitse, en basit aciklamanin dogru oldugu varsayilir. mesela basiniza kus pislediyse ve buna sebep olarak:
    1 devlet kusu basiniza konacagina delalet etmek icin verilmis ilahi bir isaret( hemen milli piyango bileti alin)
    2 pisleyen bi kusun altindan gectiniz
    benzeri iki sebep varsa bunlardan 2. olani kabul edilir
    yanlis hatirlamiyorsam contact isimli carl sagan senaryolu filmde bu konudan dem vurulmustu

  • cep telefonu almak. eskiden asgari ücret alanın iphone alması cart curt başlıkları açılırdı, şimdi 1 doktor maaşı yetmiyor.

  • bunlarin haline aciyan olur mu bilmiyorum ama aciyacak olan varsa su sorunun cevabini dusunsun: yakalanmamak icin kendisine bunu yapan, baskasina neler yapardi kimbilir?..

  • bana bir anımı hatırlattı. zamanın birinde bir restoranta gittik. menüde fiyat yazmıyor. ben de o ne kadar bu ne kadar soruyorum. garson bir süre sonra;
    "beyefendi burası tahtakale değil ama" dedi :)

    ben de sen kimsin terbiyesiz herif ben senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum. sen buraya fiyatları yazmayınca ben sormaktan mı çekineceğim? ya buraya fiyatları yazacaksın ya da tek tek tek cevap vereceksin sorduklarıma dedim.

    adam gitti sonra müdürü geldi. kusura bakmayın hatalı davranmışlar, ben yardımcı olayım dedi. ben de gerek yok menünün fotoğrafıyla birlikte yarın sizi şikayet ediyorum. ürünlerinin fiyatını görülebilir şekilde belirtmek yasal zorunluluktur dedim ve gittim. sonra üşenmedim gerçekten şikayet de ettim.

    demem o ki gençler hangi mekana giderseniz gidin. sipariş vermeden önce menü isteyin. yoksa fiyatları tek tek saydırın. bu ayıp değildir. eziklik hiç değildir.

    rahat olun.

    edit: arkadaslar yukarıdaki hikayede geçen kelimeleri birebir aktardım. ne garip insan sürekli değişiyor, olgunlaşıyor ve kendine kızabiliyor. ibareyi değiştirmek istedim o yüzden editliyorum.

    bana o lafı eden garson arkadaşa "senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum" demem tamamen görgüsüzlüktür ve ayıptır. şu an aynı olayı yaşasam bu kelimeleri kullanmazdım. bilmenizi isterim.

  • ulan karda yürüyeyim diye çıktım 17 tane araba ittim. öldü içimdeki romantik adam :)