hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin geri kalanı bolluk, bereket ve varlık içinde rahat rahat yaşarken nasıl batmak üzere olduklarını anlamadığım iş kolu.

  • bundan şikayet edenler, türbanlı kızlarının hoplatılmasına, oğullarının da türbanlı kızları hoplatmasına izin vermesin mümkünse. böylece 20-30 yıl sonra sizin gibileri daha az görmüş oluruz.

    rahatsızlığınız şampanyadansa eğer, bunun kızı hoplatılırken kolbastı oynayan türbanlı teyzeden ve badem bıyıklı amcadan ne farkı var, bilemedim.

  • 24 yaşında 4 çocuk babası. çocuğun elinde silah geziyor. harika bir doğal seçilim örneği.

    edit: herkes çocuğun silahı kaldıramayacağından bahsetmiş. doğrudur lakin bu olayın yaşanması için gereken tek şey tetiğin çekilmesi. çocuğun silahı alıp tek başına kafaya nişan alabilmesini beklemeyin zaten.

  • öncelikle yüzmeyi iyi bilmiyorsanız göğüs hizasından daha derin yerlerde yüzmeyiniz.
    eğer ayağınıza kramp girer ise öncelikle sakin kalınız, ciğerinizi oksijen ile doldurunuz (suyun üzerinde bir balon gibi kalmanızı sağlayacaktır.) ardından ellerinizi suda aşağı yukarı hareket ettirerek kafanızı yukarıda tutmaya çalışınız. dalgayı mutlaka kafanızın arkasına almalısınız.

    eğer suyun içinde yön duygunuzu kaybederseniz panik yapmayınız. kendinizi sabit tutun çok az nefes verin baloncuğun gitti yön yeryüzüdür baloncuğu takip ediniz.

    bilincinizi kaybettiğinizi hissederseniz sırt üstü su üzerinde kalmaya çalışınız.

    eğer karadeniz'de yüzüyorsanız ve kıyıya yüzmenize rağmen akıntılar sizi açığa itiyor ise yüksek ihtimal v türü akıntıya kapılmışsınız demektir, hemen kıyıya paralel yüzmeye başlayın 50-70 metre paralel yüzdükten sonra tekrar kıyıya yüzmeyi deneyin. bu akıntı türünde iki farklı akıntı kıyıya doğru gitmiştir ve birleştiği yerde açığa doğru itiş gücü sağlar. kurtulmanın tek yolu sahilin 50 veya 80 metre ilerisinden kıyıya çıkmaktır. karadenizde boğulan insanların %40 ı bu akıntı yüzünden boğulmaktadır.

  • yine "bu çöküş değil siz çöküş görmemişsiniz" diyen arkadaşlar gelmeden:

    siz akıllanmazsınız amk. %50 bile düşse "siz çöküş görmemişsiniz tee 2014'teyken..." diye başlayacaksınız. yağ kuyruğu, tüp kuyruğu diyenlerden farkınız yok.

  • osmanlı imparatorluğu yerini türkiye cumhuriyetine bıraktıktan sonra eğitim, hukuk, insan hakları, vergi politikaları gibi pek çok konuda yeni yollar çizildi. sanat da yolu yeniden çizilen alanlardan biriydi. çağdaşlık ve millilik ana prensip olarak belirlenerek sanat konusunda batı tarzına kapılar açılmış oldu. bu bir diğer anlamıyla yenilik demekti. bu bağlamda pek çok adım atıldı. bunlardan bazıları; milli kütüphanenin açılması, devlet tiyatrolarının kurulması, dolmabahçe sarayı içerisine resim heykel müzesi'nin açılması, ankara'da devlet konservatuvarı'nın açılması, ayasofyanın ve topkapı sarayı'nın müze olarak halka açılması, türk dili tetkik cemiyeti'nin kurulması gibi.. bu listede sıralananlar, türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını güzel sanatlar ile buluşturmanın ilk adımıydı. tüm bu adımlar mimaride, resimde, heykelcilikte, tiyatro, opera ve müzik gibi sahne sanatlarında karşılık buldu ve türk eserleri batı ile harmanlanarak yada batı’dan devşirilerek türkiyeye yepyeni eserler kazandırıldı.

    işte taksim cumhuriyet anıtı da o çizilen yeni yolun ilk sonuçlarından biriydi. çünkü osmanlı yönetimi ve halkı bazen dini, bazen örfi nedenlerle heykelcilikten hep uzak durdu. her ne kadar sultan abdülaziz ilk adımı atmayı denemiş olsa da kendisi bile halkın tepkisinden çekindiği için kendisi için yapılan heykeli gün yüzüne çıkartamadı.

    işte taksim cumhuriyet anıtı bu kısıtlı bakış açısını yıkmak için de yapıldı.

    heykeli zaten kabaca bilmeyen yok sanırım. genelde hep önünde bekleniyor ama pek incelenmiyor kanımca. taksim'in ikinci en popüler buluşma noktasında. her istanbullunun önünden en az 1 kere beklediği ama çoğunun hakkında pek fikrinin olmadığı anıt heykel.

    heykel 1928 yılında pietro canonıca tarafından roma'da yapılmış. heykelin kendisi bronz, kaidesi ise mermerden. kaidesi ile birlikte yaklaşık 4 metre uzunluğunda.

    heykel bildiğiniz üzere 4 cepheden oluşuyor ve her birisinin farklı bir anlamı var.

    birinci yüzde ülkenin düşmanlardan kurtulunmasından sonrası tasfir edilmiş. bu yüzden eserde mustafa kemal atatürkün halkın ve askerlerin arasında gösterilmiş.

    ikinci yüzde cumhuriyetin ilanı bir grup ile tasfir edilmiş. mustafa kemal atatürk sivil bir kıyafet ile cumhur başkanı olarak görünmekte.

    üçüncü ve dördüncü yüzlerde zaferi ellerindeki bayraklar ile ilan eden askerler bulunmakta. aynı zamanda bir yüzünde yüzü kapalı, diğerinde ise yüzü açık kadın bulunmakta. biri türkiyenin cumhuriyetten önceki halini, diğeri cumhuriyetten sonraki aydınlık yüzünü ifade ediyor.

    devletin imkanlarını kullanmamak için istanbul bedeliyesi önderliğinde bankalar, şirketler ve esnaftan bağış toplanarak italyada yaptırılan heykele bir de mimar sinan güzel sanatlardan yarışma sonucunda karar verilerek sabiha ziya isminde stajyer bir öğrenci eşlik etmiş ki heykelin en tepesindeki yuvarlak içinde minik bir portresini görmeniz mümkün.

    heykelin yapımı 1.5 yıl sürmüş ve istanbula getirilerek 23 günde taksim’deki yerine yerleştirilmiş. anıtın içine oturacağı havuz mali sıkıntılar nedeniyle inşa ettirilememiş. anıt 1928’da dönemin tbmm başkanı kazım özalp ile yaklaşık 30.000 kişinin eşlik ettiği bir tören ile açılmış.

    https://seyler.eksisozluk.com/…et-anitinin-hikayesi

  • bazıları yararken hüzünlendirir. yeni mezun bir arkadaştan;

    "amk aylar oldu, aldığım puanla evdeki koltuğa bile yerleşemiyorum."

  • merhaba sözlük ahalisi. şu an mersin silifke yeşilovacik köyünden bildiriyorum lütfen dinleyin sesimizi duyun.
    dört gündür devam eden yangınlar dün bir şekilde en aza indirildi tabii bunu kontrol altına alabilmek için köylüler evlerinin önünü söndürdü,gençler dağlara çıkıp alevlerin yerleşim yerlerine gelmesini engelledi. ancak dün gece bogsak,akdere, yeşilovacik köyüne molotof atarak tekrar alevlere teslim ettiler. hiçbir yerde çıkmadi,kimse yardıma gelmedi. gelen ekipler artık yorgun ve yetersiz. evlerini söndürmeye hayvanlarını bahçelerini ve seralarini kurtarmaya çalışan köylüler artık canının derdinde. ve kimse bir şey yapmıyor sadece izliyoruz. para istemiyoruz yiyecek içecek ayran ilk önceliğimiz değil. lütfen insan gücüne ihtiyacımız var bütün köyler birer birer kayboluyor bütün geçim kaynaklarımız elimizden gidiyor. lütfen sesimizi duyun.
    *** az önce anons yapıldı içme sularımıza zehir atılmış çevre köylerde zehirlenme vakaları varmış. bulaşık yıkarken bile kullanmamamız istendi.
    bir arkadaşım düzeltti haberler yanlismis düzelten arkadaşa teşekkür ediyorum yanlış bilgi vermek istemem
    *** olabildiğince sesimizi duyurmak istiyorum. bu şekilde yangın söndürmeye çalışıyoruz https://www.instagram.com/…gq/?utm_medium=copy_link
    *** az önce yazar bı arkadaş https://instagram.com/…havadis?utm_medium=copy_link bu sayfanın daha da destek olabilecegini söyledi.
    *** söz konusu molotof ile ilgili bir haber buldum
    https://www.haberler.com/…avgat-ta-14302919-haberi/

  • ilkokul 3. sınıftayız. bi özel okul sıra olduk. müdürün ismi ''maşallah sayın '' kendisiyle o yaşımda sayın maşallah sayın diye dalga geçerdim her neyse sabah sıra olmuşuz. dizilmişiz. o zamanlar kısa boyum en önde duruyorum. her neyse bu müdür çıktı konuşma yapıyor. ben de o esnada hayallerde yaşıyorum yok işte şuraya bi göktaşı düşse tam kürsüye nasıl kurtulurum ki lan geriye koşamam sola kaçayım falan diye hesap yapıyorum. o esnada assolist gibi mikrofonla sağa sola dönüp dolaşan müdür mikrofonun kablosunun yetmediği alana doğru ısrarla mikrofonu çekiyor falan. ben bir anlığına hayallerden çıkıp gerçek dünyaya dönüyorum müdür arkası dönük mikrofonun yetmediği yere ısrarla giderken bir anda

    -kopacaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaak !!!

    diye bağırdım. 500-600 kişi susuyor. bütün gözler bende amk.

    sonra tabi herkes güldü. ben kıpkırmızı oldum.

    sonraki günlerde,haftalarda,aylarda üst sınıftaki kızlar yanıma gelip kopacaaaaaaaaaaaaaaaaaaak diye bağırıp durdu.

    skiyim ya :/