hesabın var mı? giriş yap

  • solucan sivrisinek ilişkisinde bu boyutun da olduğunun öğrenilmesi sonucu sivrisineklerden korkmaya sebep olan hastalık.
    şöyle ki;
    hastalık; yuvarlak biçimli asalak solucanların üreme şekilleriyle bıraktıkları larvaları, sivrisineklerin aracı olup insana taşınması sonucu başgösterir.hastalığın en önemli özelliği lenf damarlarını tıkıyarak iltihaplanmaya yol açmasıdır.oluşan iltihaplanma sonucunda en çok ayak ve bacaklarda şişme görülmektedir. küçücük sivrisinek nelere hacettir...
    hastalık daha çok tropikal bölgelerde görülmekle beraber; dünyada: uganda, tanzanya, kenya, rwanda, burundi, sudan ve ethyopya'da; türkiyede: elazığ, çubuk, samsun ve antalyada da görülmüştür.
    ayrıca kanser dokusunun lenf yollarını tıkamasıyla, radyoterapi veya ameliyatta lenf yollarının hasar görmesiyle de ortaya çıkabilir.lenf sıvısının çoğalması ya da dolaşıma girmeyip deri altı ve doku aralıklarına yayılmasıyla ayak,bacak,kol ve yüzde şişmeler meydana gelebilir.
    tanısı en kesin olarak, gece saatlerinde alınan kan örneklerinde mikrofilaryaların görülmesidir.

  • ya aklımı kaciracağım, bunlar bir orusbu çocukluğu yapıyor ama idrak edemiyorum.

    üç ay önce bir saat aldım. kordonu plastik ve kullanışsız. saati öylece attım çekmeceye, bir yandan da aklımda "kordonu mu değiştirsem acaba" fikri dolanıyor. kimseye demedim, internete de yazmadım.

    bir haftadır önüme kordon reklamı çıkıyor. namussuz evladıyım bir şeyler çeviriyor bunlar.

    ek: @helal kesim domuz nickli yazardan çok mantıklı bir cevap geldi. eğer zihin okuma yoksa doğru cevap budur:

    muhtemelen aldığınız saatin marka modelini biliyor. daha önce o saati alanların bir süre sonra kordon arayışına girdiğini de biliyor ve buna istinaden istatistiksel bir sonuç olarak isabetli bir tahminle size o reklamları çıkarıyor. buna büyük veri ve onun kullanımı denir basit tabirle.

  • 1925 senesinde yaptığı vecihi k vi için vesika istediğinde, sertifika için bir teknik heyet kurulur, fakat uçağı uçurup deneyecek kimse olmadığı için sertifikayı alamaz ve izinsiz uçar. tabi bunun üzerine cezayı yiyince hava kuvvetlerinden istifa eder. uçağına da el konur.

    1930 yılında kadıköy'de bir keresteci kiralar ve ikinci uçağı vecihi k xiv'ü yapar. bununla ankara'da ismet paşa'nın huzurunda bir gösteri yapar. buna rağmen uçağı onaylatacak kimse olmadığından buna da müsaade çıkmaz. uçağını uçurabilmek için ta çekoslovakyalardan belge almak zorunda kalır. uçağı bir süre postacılıkta kullanıldıktan sonra uçuştan men edilir.

    1933'de 2 tane vecihi k xv ve vecihi k xvi isimli uçakları yapar ve vecihi sivil tayyare okulu öğrencileriyle çalışmalar yapar. bu okul da parasızlıktan ve verilen diplomaların denkliği olmadığından kapanır.

    1937'de almanya'da uçak mühendisliği diploması alır. okul 2 senelik olduğu için türkiye'de diploması kabul görmez.

    1947'de kanatlılar birliği diye bir dergi çıkarır. onun sonu da diğerleri gibi engellemeyle bitecektir. 1954'te hürkuş havayolları'nı kurar. türk hava yolları'nın kullanmadığı 8 tane uçağı borç harç edinir. thy'nın sefer koymadığı yerlere seferler düzenler. bazen gazete taşır. sabotajlar yapılır, yine önü kesilmek istenir. nihayetinde elinde bir uçak kalır. onu da mta için maden aramalarında kullanır.

    hayatının sonlarında bu uçakların borçları ve faizleri altında iyice ezilir ve 1. dünya savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla bağlanan maaşına da haciz konur. 1969'da da gata'da sefalet içinde ölür..

    vecihi hürkuş, bütün isteği, azimine ve memlekete yaptığı hizmetlere rağmen hayatı boyunca engellenmeye çalışılmış, türkiye büyük bir zeka ve kabiliyetten yoksun bırakılmıştır. kısacası vecihi hürkuş, memleketimizin belki de en az bilinen ama en büyük ayıplarından birisi olarak tarihteki kayıtlarda yerini almıştır.

  • abdülhamit e laf edenler hakkında soruşturma açılan ülkede cumhuriyetin ikinci cumhurbaşkanına laf atmak serbest. laf atanları toplasak inönü nün tırnağı etmezler

  • --- spoiler ---
    benim tek bir yellow king tahminim var: o da terk edilmiş okulun önüne ilk gittiklerinde, terk edilmiş çayırı makinesiyle biçen sakallı koca adam. rust adamla konuşmaya yeni başladığında ledoux ile ilgili telsizden anons gelmişti de, marty kornaya abanıp rust'ı çağırmıştı. işte kaç zaman sonra, konuşmayı yarım bıraktığı bahçıvanın olduğu okula giden rust, duvarda bir sürü resimler ve bir ahşap heykel daha bulmuştu. okuldan şüphelenmiş, ancak bahçıvandan hiç şüphelenmemişti. ben şüpheleniyorum arkadaş.

    o sakallar da takma gibi duruyor zaten. dahası herif o çim biçme makinesinden bi kalksa hodor'dan bile dev bence...

    --- spoiler ---

  • dans yoluyla izleyiciye bir şeyler anlatan kültürel bir olgunun işaretleri olan dans sahneleri. ki ne anlama geldiğini bilmeyenler için, bütün olup bitenler kimi zaman çok tatlı ve de komik, neşeli hareketler dizisi olarak da algılanabilmekte. mistik.

    ''hint dansının en önemli simgesi şüphesiz ki dans eden tanrı shiva (bkz: nataraja) ‘dır.

    shiva'dan biraz bahsetmek gerekirse, hinduizmin üç büyük tanrısından biridir. ‘’yok edici’’ olarak anılır. inanışa göre shiva dans etmektedir ve iki ayağı birden yere bastığında evren yok olacaktır. bu nedenle tasvirlerinde genelde tek ayağı havadadır.

    tanrı shiva’nın tasvirlerinde, başının üstünde duran ay duyguların kontrolünün simgesidir. boynu etrafında sarılı yılan shiva’nın yaşamın hayat veren güçleri üzerindeki kontrolünün ispatıdır. şeytan üzerinde kalmış ayağı ise egoyu alt etmeyi sembolize etmektedir.

    geleneksel hint dansının figürleri shiva’nın dansından gelir. temel olarak dokuz ''rasa''ya yani ''duygu''ya dayanır:

    1. hasya (mutluluk)
    2. krodha (öfke)
    3. bhibasta (nefret)
    4. bhaya (korku)
    5. shoka (acı)
    6. viram (cesaret)
    7. karuna (merhamet)
    8. adbhuta (merak)
    9. shanta (huzur).

    her rasanın kendine ait mudraları yani ''el figürleri'' vardır. en ünlü figürlerden biri partnere dakikada 300 defa göz kırpma figürüdür. bu konuda dikkat çekici bir mesele de bu hareket uzman gözetiminde çalışılmazsa görme bozukluğuna yol açabilirmiş!

    hint dansları minimum 1500 kişilik gruplar halinde yapılır. danslar, bharatanatyam'ı oluşturan natyakriyanın üç farklı türünde uygulanır:

    1. nritta: beden, kol ve bacakların hareketlerine dayanan sade ve basit dans.
    2. nritya: sembolik vücut duruşları ve el hareketlerinin yüz anlatımıyla desteklenmesiyle yapılan dans.
    3.natya: tiyatral öğelere sahip, kelime kullanımını da içeren dans.

    işte güzel bir performans

    kaynak

    hindistan'da klasik dansın merkezi tapınaklar olmuştur. danslar devadasisadı verilen kadın dansçılar tarafından tapınaklarda yapılır. ‘’devadasi’’ kelime anlamı olarak tanrının kadın hizmetkarı anlamına gelir. bu kadınların görevi tanrıları, özellikle dans tanrısı shiva’yı eğlendirmek için dans etmek, şarkı söylemek ve çalgı çalmaktır. bu gelenek hala hindistan’ın belli bölgelerinde devam etmektedir.

    hindistan’da en sık rastlanan klasik dans stilleri ise:

    bharatanatyam
    kathakali mohiniyattom
    kathak kuchipudi'dir.

    klasik danslar dışında halk dansları da vardır. bu danslar yeni bir mevsimin gelmesi, düğünler, festivaller, doğumlar gibi halk için önemli sayılan günlerde yapılır ve klasik danslara göre daha basit ve neşeli danslardır. bunların yanında her kabileye ait ayrı danslar da vardır.

    aslında hint danslarında yapılan her hareketin içten içe duygularla örülü özel bir anlamı vardır ve tapınma, coşku, sevinç, üzüntü, mutluluk, kızgınlık gibi duyguların dışa vurumu işlevini üstlenir bu danslar. tüm bu bilgilerin ışığında hint filmlerinde insanların bizde bıraktığı izlenimin aksine filmi bir kenara bırakıp umarsızca dans etmeye başlamadığını, dans ederken de bize bir şeyler anlatmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. yani bir anlamda 15’i resmi olmak üzere 650 dili ve 1600 lehçeyi bünyesinde barındıran hint kültürünün 900 milyonluk nüfusunun ortak dili dansları olmuştur da denilebilir.

    kısaca özetlemek gerekirse '' biz olayı biraz yanlış anlamışız...'':)

    kaynak: http://burasiheryer.blogspot.com.tr/…t-danslar.html

    iki yıl sonra gelen edit: fotoğraflar eklendi ancak kaynak olarak faydalandığım link kaldırılmış. maalesef.