ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyoğlu ile kadıköy arasındaki farklar
-
kadıköyün bir ruhu vardır, beyoğlu ortalık malıdır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
kardeşim senin 5 yıldır sevgilin yok ellerin kuvvetlidir şu kavanozu açsan?
mesajlaşılan kadının 45 yaşında olduğunu öğrenmek
-
sosyal medya sağolsun, baya nazi bakışı hakim oldu artık insanlığa. 40 yaşını geçtin mi, öl; çirkin misin, öl; yeterince havalı değil misin, öl. ortalıklarda dolanıp göz zevkimizi bozma. yaş almak suç gibi görülür oldu, baya mobbinge uğruyor yaş alanlar. iş ortamlarında bile. tüm dünyada böyle de, bizde bi tık daha fazla sanki. herşeyi görsellikten ibaret sanan sığ ortadoğululuktan sanırım.
beşiktaş'ın boynu bükük gariban gibi kalması
-
ben aksine cok karda oldugumuzu dusunuyorum. asil siz uzulun lan.
biz oyuncu satip, para kazanarak yine 3. olucaz. para verseydik yine 3. olacaktik.
bence biz kardayiz panpalar.
osmanlı ocakları'nın türk milletini tehdit etmesi
-
kanla aldık evet. gerekirse yine kanımızla bu sefer de arapseverlere karşı savunuruz.
tanım: küfrü bile hak etmeyen türklük düşmanı yobazın tehdidi.
chp'li 15 milletvekilinin iyi parti'ye geçmesi
-
rte'nin lütuf yapma ihtimalini fırsata çevirmişler.helal olsun kafalar zehir.
edit:(bkz: 22.04.2018 çomarların kafalarının karışması)
köpeklerin parçaladığı çocuğun entübe edilmesi
-
gelişmiş modern ülkelerde sokak köpeği yoktur
bir tanesinde bile yoktur
modern ülkelerde en önemli şey insan hayatıdır
insan hayatından önemli hiç bir şey yoktur
buna tehdit oluşturabilecek her şey yok edilir
datça
-
çılgıncasına yapılaşan, dağı taşı tipsiz çirkin evlerle dolan belde.
fakat susuz belde.
su yok datça’da.
yok abi su.
yeraltısuları var, onlar da kuruyor.
yol kenarında, bayırda çayırdaki çeşmeler birer birer kuruyor.
buna rağmen evlerin otellerin bahçelerinde havuzlar dolup taşıyor, bahçelere yerleştirilmiş sulama sistemleri tüm gün fırıl fırıl çalışıyor, sular yollara taşıyor. evin sahibini uyardığında “faturasını ben ödüyorum sanane” diyor.
3-5 seneye datça çöle dönecek, içecek su kalmayacak,kimse farkında değil.
hadi, doğal yaşamı, ağaçları, estetiği falan geçtik, unuttuk, vazgeçtik bunlardan. ama su olmadan nasıl yaşanacak? şu an datça’da son 1-2 senede yapılmış evlerin tamamı dolsa, mevcut yeraltı suları birkaç senede tükenir. her sene daha da kuraklaşıyor, daha az yağmur alıyor. bu kadar insan, bu kadar ev susuz ne yapacak, çok merak ediyorum.
2017 de 1 ay kadar süren bir susuzluk yaşadık, mahvolduk. denizden bidonlarla su taşıdık tuvalete dökmek için. ve geçen 3 senede binlerce yeni ev yapıldı. ve bu evler 1+1 400.000 liraya satılıyor, bahçeli falan da değil. 2.000 liradan aşağı kiralık ev bulmak zor.
bu işin bir ilmi yok mu?
buranın su kaynağı bu kadardır, bu kadar eve yeter, bu yüzden böyle böyle tedbirler alınmalıdır..
tabii burası türkiye, bugünü kurtaralım, yarına allah kerim.
belediye de bütün yıl datça’ya gelin diye deli gibi reklam yapıyor. tamam turizm geliri önemli datça için. ama su yok abi, çok yakında susuz kalacak datça.
kaçak yapılar, site inşaatları türkiye’nin en önemli tarihi kazı bölgelerinden biri olan knidos’un dibine kadar girmiş, denize sıfır (gerçekten sıfır, adam kapıdan çıkıp denize giriyor, bağlarözü isimli, knidos’a 3-4 km mesafede bir kıyı) evler yapılmış, hepsi dimdik ayakta duruyor, hızla çoğalıyor, belediyenin umrunda değil. belediye sağda solda prefabrikleri, derme çatma barakaları yıkıp fotoğraflarını facebook’tan paylaşıyor.
huzur adası falan değil; biraz etrafında olup bitenlere duyarlı insanlar için huzursuzluğun, yokoluşun, çirkinleşmenin, yıkımın, çölleşmenin adresi datça.
edit: ekşişeyler’e düştükten sonra çok sayıda mesaj geldi, hepsini cevaplayacak vaktim yok, özür dilerim. herkese teşekkürler.
datça belediyesi de “kısmen doğru” demiş, yanlış olan ne varsa memnuniyetle düzeltirim.
istiklal caddesi'nde kadını döven adamı linç etmek
-
halkın hukuka güvenini kayıpla, nasılsa hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmayacak, yapılsa da bir iki saatte serbest bırakılıp belki de kadını öldürmek için gidecek adama, dünya gözüyle cezasını vermesidir.
bir hukukçu olarak elleriniz ayaklarınız dert görmesin demekten kendimi alamadım.
erdoğan'ın bbc ile röportajı
-
"ekonomi sizin de bildiğiniz gibi çok iyi gitmiyor" cümlesini doğrudan erdoğan'ın yüzüne karşı kurabilen bir gazeteci görmeyeli uzun zaman olmuştu.
bentderesi
-
gazinolar devrinin meşhur assolistlerinden sevim tuna anlatıyor:
"izmir'den ankara ’ya geldim. çok da gencim. bir gazinoda programa çıkıyorum. bayanlar matinesinde bazı bayanlar beni evlerine çaya davet ettiler. çıktım yola, aaa !.. adresi almayı unutmuşum. sadece 17 no'lu apartman olduğunu biliyorum. bir de dere lafı aklımda kalmış... nasıl olsa şöför bilir diye atladım taksiye...
- şeye gidicem, dedim, hani dereli falan bir semt var ya... şöför babacan bir adam... şöyle bir baktı aynadan gülümsedi.
- bentderesine mi?
- evet oraya 17 numaraya gidicem.
şöför yine aynadan bakarak konuştu.
- yeni mi geldin sen ?
bende gazinoyu kasdediyor diye cevapladım.
- evet bir ay oldu başlayalı.
- daha önce neredeydin ?
- daha önce izmir de çalışıyordum.
biraz daha gittik, yine sordu.
- müşteri nasıl, kalabalık oluyor mu ?
gazinodaki program tuttuğu için bende hevesli hevesli anlattım.
- oooo, müşteri kum gibi kaynıyor... herkes çok memnun...
- memnun, iyi haaa ?
- eee tabii bütün kadro müşteriyi memnun etmek için uğraşıyoruz.
- ben epeydir gitmedim , fiyatlar nasıl ?...
- ucuz ucuz... ucuz iyi yani.
- sen çok kalıyor musun ?
- ben yirmi dakika kalıp iniyorum.
- yirmi dakika haaa... epeyce... bari geleyim bu akşam...
- aaaa, gel bu akşam beklerim...
söför şaşkın , ben geveze , anlata anlata geldik... aaaa bir de baktım ki acaip bir yerdeyiz.
- neresi burası, dedim şöföre ?
- bentderesi, dedi ...
o zaman anladım ki ben aslında bülbülderesi'ne gidecekmişim ..."
ramazanda içki içenden ekstra vergi alınsın
-
hala islam ülkesi olduğunu düşünen garip ve boş bir topluluk var burda. kafanıza cidden yazık oğlum bu kadar boş yaşanır mı lan