hesabın var mı? giriş yap

  • 58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.

    nefret ediyorum bu ülkeden.

  • sanildigi kadar geri zekali olmayan down sendromlular, down sendromsuzlarin bir çogundan daha dikkatli ve de akillidirlar. dikkatlerini islerinden baska birseye vermediklerinden isyerinde dedikodu yapma, baskalarinin kuyusunu kazma, hirsizlik yapma gibi adetleri de yoktur. ozellikle getir-gotur isleri (bkz: office boy), garsonluk gibi isleri itina ile yaparlar. bu tur islerde ise alinasidirlar ve bir suru hiyardan iyidirler.

  • “en iyisi doğmamaktır. olay biter. doğmamış olsaydım benimle röportaj yapmayacaktın mesela. rahat edecektim.”

    “fotoğrafın altın çağında deformasyon ve photoshop yoktu. fotoğraf görsel hakikate en yakın şeydi. fotoğraf bozuldu artık; yalan konuşuyor. oysa benim bildiğim fotoğraf yalan konuşmazdı, hakikati gösterirdi.”

    “sanatçı diye ortad...a gezenlerin bütün hepsi ibneler. şimdi ben kendime sanatçı diyeyim de ibne mi olayım? ben bunlarla uğraşamam. vaktim yok. benim işim gücüm var.”

    “gerçek sanatçılar hiçbir şeyi takmıyorlar. dünyanın içindeki metamorfozu keşfetmişler. onun üzerinde düşünüyorlar. gerisinin palavra olduğunu fark ettiler.”

    “yeteri kadar entelektüel değildir dünya. dünya insanları boşluk üzerinde düşünen aptallardan ibarettir.”

    “gidiyorum ‘100 numara nerede?’ diye soruyorum otelde. ‘abi burası 98, bundan sonraki binadır.’ diyorlar. herif 100 numarayı bilmiyor.”

    “sanatçı müziği yazandır. chopin’dir, beethoven’dır. müziği çalan ise kemancıdır. bunlar sanat eserini sergileyenlerdir. sanatçı ise sanatı yapan adamdır. icracıdan bana ne.”

    “bütün her şey felsefe için çalışır. filozof denen adama malzeme üretmek için. bütün insanlık, politikacılar, devletler, cumhurbaşkanları bir filozofun ne diyeceğini ayarlamak için vardır. din, felsefenin bir bacağıdır. dünyadaki en son lafı filozof söyler. gerisi de palavradır.”

    “toplum ne istediğini bilmez, hıyarlar cemiyetidir. dünyanın en cahil kitleleri toplumlardır. hiçbir şeye yaramazlar.”

    “en kolayı ölmemek. ben ölmeyeceğim çünkü. ben gene eserlerimde var kalacağım, size ‘merhaba.’ diyeceğim. shakespeare yaşıyor mu, ölüyor mu?”

    “yaşlandıkça küfretme özelliğim ön plana çıkıyor, ferahlatıyor beni. giderayak herkese küfredeyim diyorum.”

  • dandik olsun olmasin, istisnasiz her markayi over gibi yapiyor, en ovmedigi videoda dahi tek kelime kotu laf etmiyor, cunku alimallah ya beles cihaz incelemesi gelmezse, ya lansmana cagirmazlarsa, ya arasi bozulur da arpa kesilirse.. yani boyle degilse de daha kotu, cunku en boktan cihazlari bile kotu tek kelime etmeyip sozde incelemesinin baska sebebi olamaz.

    tabii hakki ozelinde aslinda butun sozum ona teknoloji incelemesi yapanlara sitemim. ulan bir seye de kotu deyin, bir seye de "su seyi baya baya kotu, bes para etmez" deyin arkadas. yok. her incelenen sey illa ki bir yonleriyle mukemmel, 3 liralik bok versek "arkadaslar simdi bu bir bok ama fiyatina gore bence performansi kabul edilebilir bir bok" diyecekler.

    haa. ama is donup dolasip ibb baskaninin muhtarlara dagittigi telefona gelince cosmus hakki, normalde gocek'te lansmani olsa kosa kosa gidip, ballandira ballandira anltacagi telefonlara bok atiyor, parasini elestiriyor.

    hakkicim birak sen 1000 liralik tableti mableti.. yeri gelince araba incelemeleri de yapiyorsun, devletin essegin orekesine su kacirircasina yaptigi makam arabalarinin fiyatlariyla ilgili de yapsana koc bi video.

    cok meraklisin ya bu devletin kaynaklarinin yonetime. hadi bakayim, gorelim omurgani.

  • ev sahibi arap. üç hafta önce mesaj attı “her şey iki katına çıktı, ekonomi kötü, kirayı da artırıyorum. ya verin ya da çıkın” dedi. elimizde kontrat var. haklarımızı biliyoruz. isterseniz mahkemeye gidin çıkmıyoruz dedik. adam üç haftadır taciz ediyor. evde huzur kalmadı. gece gündüz arıyor mesaj atıyor, tehdit imalarında bulunuyor. yine de bir zorbaya boyun eğmeyeceğim. çıkmayacağım. yasal hakkım neyse kullanacağım. her şeye rağmen bu ülkede hak var hukuk var. kimse kirayı iki katına çıkaramaz. ama öyle zor ki bu süreç. keşke herkeste vicdan denen şey olsa, dini sadece namaz ve oruca indirgemese. her mesajı allah kuranla başlayıp sonunu tehditle bitirmese.

    edit: arkadaşlar hala zaman zaman mesaj atıp son durumu soranlar oluyor, bu sebeple buraya güncelleme yazacağım. biz kendi evimize taşındık! zaten kiradayken kendi evimizin teslimatını bekliyorduk, tüm bu olayların bu şekilde sonlanması tek güzel şey oldu. eski ev sahibi buraya ilk entry girdiğim dönem birkaç mesaj daha atmıştı. fakat biz çok kararlı durduk ve hatta ters bir mesaj attık sınırlarını aşma içerikli. o mesajdan sonra sustu ama yine de arada bir “evi satacağım, iki ay sonra satacağım, yarın satacağım vs” diye mesajlar yollamaya devam etti. o mesajlara cevap vermedik ve tabii ki de evi satmadı, sadece aklına düştükçe eski sevgili gibi yazdı iş olsun diye. biz taşınacağımızı haber verince de sevinçten havalara uçtu. böyle işte. sonuç olarak biz ev sahibi olayından kurtulduk.

    bundan iki üç yıl öncesine dek ev kredisi altında hayatımı sınırladığımı düşünür ve üzülürdüm. pişman olurdum böyle bir borca girdiğime çünkü arkadaşlarım arabalarını değiştirir, güzel güzel plansız tatillere çıkarken ben hesap yapardım. ama özellikle de bu yaşadığımız şeylerden sonra iyi ki diyorum. iyi ki zamanında cesaret edip bir ev almışız. herkesin önceliği tabii ki farklıdır ama demek ki benim için güzel bir araba veya hesapsız bir tatildense yaşadığım evde kafamın rahat olması daha önemliymiş.

    çok uzattım. bu süreçte abartısız yüz küsür mesaj almışımdır. belki daha fazla. herkes ya yardım etmeye çalıştı bilgisiyle ya da destek mesajı attı. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. umarım hak eden ve iyi niyetli herkesin hikayesi mutlu biter.

  • (bkz: he-man tayyip)

    edit: başlık başa kalmış. böyle bişi yok, ama olabilir de. bu isme sahip kişi süper kahraman olabilir.nükleer santral kazasından sonra mesela. ya da kene falan ısırırsa ne bilim. en önemli özel gücü, konuşmasıyla doları yükseltip indirmesi olabilir herhal.