hesabın var mı? giriş yap

  • bir süre önce millet keanu reeves'in sevgilisini tartışıyordu. hah işte görün aq, adam belli ki kendi olgunluğuna denk birini aramış, bulmuş, mutlu olmuş. her şey fiziksel çekim demek değil ne yazık ki.

    şimdi, bu ses kaydının güvenilir olduğunu kabul ederek, amber heard'ün manipüle edilmediğini, onun da kayıttan haberi olduğunu varsayarak yazacağım ki, bence var, biraz lafı döndürerek, suçlu olduğu yerleri atlayıp, konuyu bambaşka bir yere çekerek şov yapmış. anladığım kadarı ile johnny depp istemiş yardım almayı.

    burda adamı kavga etmek istemediği için, sevmemekle suclayanlar olmuş. arkadaşlar, kavgada, hele çığrından çıkmış bir kavgada taraflar kaybetmekten başka bir sey yapmazlar. bu kavgaların kazanını olmaz. ancak ilişkiyi ve karşındakine duyduğun saygıyı kaybedersin. tartışmakla, kavgayı karıştırmayın ki adam da tartisabiliriz diyor. bana bunu söyleyebilirsin, bunu tartışabiliriz fakat kendini kaybetme diyor.

    ben bu taraflardan biriydim ve bu sebeple, johnny depp'le empati kurdum. karşınızda en ufak olayda çığrından çıkan birisi var, her sözcüğünün ikisinden biri hakaret, uzaklaşmak istiyorsun, çünkü sana bir şey söyletmiyor çünkü haklı olmakla o kadar meşgul ki, seni sindirecek her şeyi yapacak, hatta yapıyor. sağa sola yumruk atıyor, sana hakaret edip bağırıyor. ben böyle bir şeyin içinden çıktım, odaya kaçıyorsun, seni kaçmakla suçlayıp sana daha çok bağırıyor. ama ben bir insanım ve duygularım var. bir insan bana gerizekalı diye bağırdıktan sonra ona eski gözle bakamıyorum ve onun psikolojik şiddetine katlanmak zorunda değilim. kolumdan tutulup, kaçtığım yerden çıkartildığim veya kapılarımın yumruklandığı çok oldu. en son çıkartıldığımda sağlam bir dayak yedim ve amber'ın söyledikleri, bana söylendi. o gerçek bir yumruk değildi. abartıyorsun. ben gerçekten sana vurmadım bile ne büyük bir drama.

    bunu yapan kim olursa olsun, haksız arkadaşlar, seviyor diye bir mazareti olamaz. bu sevgi ise bile insanı çürüten, yıpratan bir sevgi. çürümeye başlayan bir agacta, yaprak yeşertemezsiniz, bu ağaçtan meyve almayı bekleyemezsiniz. böyle bir şey karşısında bir süre sonra ya ona benzemeye başlayacaksınız, siz de kontrolü kaybedeceksiniz, ya da iyice sineceksiniz. daha kötüsü başınıza ikisi birden bile gelebilir. sağlıklı bir ilişkide bireyler tartışır, kavga etmezler. tartışma farklı bir şey ve elbette ki her şey güllük gülistanlık olmayacak. ama kavga çirkin, habis ve ilişkiyi çürütüp öldüren bir durum. bunu savunmayın.

  • nüfusunun yaklaşık üçte birini arap-berberi karışımı moor denilen etnik grubun, üçte birini siyahilerin ve üçte birini köle kökenli, araplaşmış haratin denilen siyahilerin oluşturduğu batı afrika ülkesidir. türkiye'den büyük bir yüzölçümüne sahip olan ülkenin toplam nüfusu 3,5 milyon civarındadır, tamamı müslümandır. ülke yönetimini ellerinde bulunduran araplar dominant sosyal gruptur. topraklarının büyük kısmı sahra çölünde yer alsa da, senegal nehrinin yukarısında kalan güney toprakları tarıma görece elverişlidir (bkz: sahel). arap birliği üyesi olan ülkede arapça'nın yanısıra eski bir fransız sömürgesi olması dolayısıyla fransızca da yaygın olarak kullanılır. turistik olarak ise bir numarası yoktur, okyanusu dalgalıdır, tarihi eserler vs bulunmamaktadır. hava sıcaklığının nisan ayında bile 40 dereceyi aştığını söylemeye bilmem gerek var mı?

  • tamamiyle gramer kurallarına uygun olan soru cümlesidir. ingiliz ingilizcesinde read, study yerine kullanılabilir.

    zoge: oxford advanced learner's dictionary'den örnek iki cümle:

    she's reading for a law degree.

    i read english at oxford.

    akıllı olun.

  • çözümü çok basit olan sorunsal: arabayı satıp at almak. çünkü bildiğim kadarıyla bu konuda yasalarda bir boşluk var. hep merak ederdim a1 kapısına fırtına gibi esen doru atım üzerinde gelsem ne olur diye. yaptım, olacak! yok henüz yapmadım ama en büyük hayalim bu. "hocam öğrenci misiniz? yalnız sticker yoksa alamıyoruz." diyemezler çünkü kedi köpeklerin sticker'sız girip çıktığını biliyorum. atımı da dört nala bölüme sürdükten sonra dekanlık kapısı önünde şaha kaldırıp kişneterek en yakın iğde ağacına park edeceğim. trafik kilit takmaya gelirse taktırmaz, basar çifteyi. otostopçu da alırım gerekirse oturturum arkama. bir kişi bir kişidir. yaparım bilirsin.

  • üniversiteden yeni mezun olmuştum. babamın bir arkadaşı vardı ve adamın marketler zinciri vardı. askere gitmeden boşta kalmayayım diye babam gidip görüşmemi istedi. her neyse şirket sahibi "tabi gelsin insan kaynakları müdürümüzle görüşsün açıkta bir pozisyon vardı ama ne olduğunu bilmiyorum konuşsunlar başlasın hemen" gibisinden bir şeyler söylemiş. şirketin genel müdürlük binasına gittim insan kaynakları müdürüyle görüştüm. adam özgeçmişime baktı bana baktı "ya açık konuşucam, biz raporlamaya eleman alıyoruz ama sen bizi aşarsın. burda fatura falan girecek birini arıyoruz ayıp olur sana. illa çalışmak istiyorsan çalış ama ben şahsen lise mezunuyum sen hesap et" dedi. egom tavan yapmıştı ve umursamazsa "ehh tamam ben bi düşüneyim dönerim size yeaa" deyip eve dönmüştüm. babama "ya baba adamlara ben çok fazlaymışım. eğitim ve birikimlerimle ezermişim, ondan reddettim" deyip odama geçtim ve ultima online oynamaya devam ettim.

  • tiktok ve felsefe kelimelerini yan yana göreceğim asla aklıma gelmezdi. izninizle ben bunu buzdolabına kaldırıyorum, yarın da gülerim.

    tanım: bir tespit hezeyanı.

  • irlanda
    benzin fiyatı : 5,24 tl
    asgari ücret : 7.100 tl

    yani 1 asgari ücrete 1.354 litre benzin alabilirsin.

    türkiye
    benzin lt fiyatı : 5,85 tl
    asgari ücret : 1.603 tl

    yani 1 asgari ücrete 274 litre benzin alabilirsin. sadece irlandadan bile neredeyse 5 kat fakiriz. haram zıkkım olsun vergilerim.

  • evimize hem pratik hem de çekiş gücü yüksek bir süpürge almak istiyorduk. şarjlı süpürgeler dikkatimizi çekti. philips speedpro max isimli ürün hoşumuza gitmişti. çok iyi yorumları vardı, herkes memnundu. bugün yorumlara bakarken hepsiburada.com, media markt ve teknosa sitelerinde çoğu yorumun aynı olduğunu gördüm.

    örnek olarak:
    örnek 1

    örnek 2

    örnek 3

    örnek 4

    ve daha diğerleri. sitelere girip bakabilirsiniz.

    insanlar bu yorumlara güvenip alacakları şeyleri satın alıyor ve siz sahte yorum yapılmasına izin vererek insanları kandırıyorsunuz. türkiye'de işini ahlaklı, düzgün yapan kaç firma var ki siz yapacaksınız. yazık, sizden bir çöp bile alınmaz.

    edit: yorumlara bakılıp ürün mü alınır ya gerizekalılar diyen çok zeki sevgili yazarlar: sen ben almıyor olabiliriz ama insanlar yorumlara bakıp ürün alabiliyor ve aldanabiliyorlar. burda bir yanlış var, burada kandırmaca var diyeceğinize hala dalga geçmeye çalışıyorsunuz.

    edit 2: bütün firmalar bunu yapıyor gibi şeyler yazan arkadaşları görüyorum. lütfen bunu normalleştirmeyin. bu tüketiciyi kandırmaya yönelik ciddi bir konu. philips sadece bir örnek, gerçektende bunu yapan bir çok firma var. burada daha vahim olan hepsiburada, teknosa ve media markt gibi internet üzerinde satış yapan sitelerin sahte yorum gibi tüketiciyi yanıltıcı şeylere izin vermesi.

    edit 3: hepsiburada yorumları kaldırmış. 35 yorum vardı 24 yorum kalmış.