hesabın var mı? giriş yap

  • kurtulu$ sava$i'nda hamile haliyle cepheye giden kadin buyuk kahraman, eyleme hamile giden ve ugradigi saldiri sonucu bebegini kaybeden kadin "ne bicim anne".

    sava$ta ermeniler bizim kadinlarimizin karnindaki bebekleri kiliclarinin ucunda sallandirmi$ hikayeleri anlatmak on puan, polis hamile kadini tekmeleyince "o da orada olmasaydi".

    hrant dink'in oldurulmesi tabi cok kotu bir $ey, ama o da neden oyle seyler yaziyordu?

    taciz edilmek tabi cok ayip bi$ey, ama gecenin o saatinde orda ne i$in var?

    kadina $iddet ne de tu kaka bi olay, ama kari koca arasina girilmez tabi.

    boyle bir olay i$te.

  • emre'nin saha dışında ki davranışları kamuya açık olmamakla beraber sadece emre'yi ilgilendirir. yeryüzünün en iyi insanı da olsa bunu sadece hususi hayatında göstermek ve kamuya tam tersi bir karakterde kendini sunmak en hafif tabiri ile dengesizliktir ve tıbbi müdahale gerektirir. onun saha dışı davranışlarını örnek gösterip saha içinde yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışmaksa en yerinde tabir ile geri zekalılıktır ve bu da diğeri gibi tıbbi müdahale gerektirir.

  • (bkz: çukurova üniversitesi)

    kampüs konusu gelince çukurova'yı söylememek olmaz. bir tarafta turkuaz renkli göl manzarası, bir tarafta orman manzarası olan müthiş bir kampüstür. okulu uzatma sebeplerimden biridir bu güzellik.

  • ilk dakikasindan son dakimasina kadar kufur yemenize sebep olur.

    şu arabalari istanbul bok çukurunda kullandiginiz gibi kullanmayin.

    emniyet şeridine dalmayin,
    aralara kaynayip şerit sayisini arttirmayin,
    ondeki araca yakin takip yapmayin
    ondeki araci taciz etmeyin
    hiz limitinde giden öndeki araca habire sellektor yapmayin,
    ana yola çikarken gelen arabayi göre göre aniden yola atlamayin,
    serit degistirirken arkadaki araca sıfır geçmeyin, en az 2 metre mesafe birakarak degistirin.

    kisacasi insan olun. bu olaylari bok çukurunuza donunce doya doya yaparsiniz ama egede yapmayin. alişik degiliz bunlara.

    34 plakanin egede karizmasi sifirdir. gene geldi a. koduklarim denir sadece.

  • varoluş acısı ile alakalı türkçe şiir yazdırdım. dandik yer altı edebiyatçıları ile kapışır belki haha bir de müzik bestelettim notalarını yazdırdım ama online notaları girmekle uğraşamam. merak ettim ama müziği.

    görsel

    görsel

    bu da şiiri

    çaresiz kaldım bu dünyada
    sonsuzluğa doğru yalnız yürüyorum
    yüreğimde sürekli bir acı var
    bir anlam arıyorum ama bulamıyorum

    içimdeki sızı büyüyor her geçen gün
    bu varoluş acısı beni yıpratıyor
    ne zaman ki son nefesimi vereceğim
    acaba bu acı sona erecek mi?

    bir yol arıyorum kendime
    bir anlam bulmak için uğraşıyorum
    ama bu dünyada hiçbir şey tam olarak benim
    bu yüzden varoluş acısı beni yalnız bırakıyor

    ne zaman ki bu dünyadan göçeceğim
    acaba bu acı beni takip edecek mi?
    yoksa mutluluk bulabilecek miyim?
    bu soruların cevabını bilmiyorum

    ama şu bir gerçek ki
    bu dünyada bir gün göçeceğim
    ve o gün varoluş acısı beni bırakacak
    sonsuzlukta mutlu olacağımı düşlüyorum.

  • metroda kulak misafiri olduğum iki yaşlı amcanın arasındaki şu konuşma;
    -benim bir arkadaşım var gazeteyi gözlüksüz okuyor.
    -gözlüksüz müü?
    -eveet.
    -vay bee...

    gülümseyerek dinledim çünkü gerçeklik budur, çok içten geldi bu muhabbet. bizim de böyle diyeceğimiz günler gelecek...

  • gerçek anlamda bir iran olmamızın işaretidir.
    insanımız, "iran gibi oluyoruz" deyince sürekli şeriat gelecek zannediyor. ülkeye şeriatı getirebilecek kafada ve kabiliyette imam hatipli yok. fakat(!), bu kabiliyetsizlik ve ahlaksızlık dalgası ülkenin temel kurumlarını ve ahlakını yıkıyor. bu ülkeye daha kötüsü geldi çoktan, haberleri yok. rejim yıkıldı, düzen kalmadı.

    ülkede kanun kalmadı. ülkede güvenilebilecek bir kolluk kuvveti kalmadı. ülkede sizi koruyan bir anayasa kalmadı. her an bir kanun hükmünde kararname ile sizin evinizi bile elinizden alabilirler. hatta buna bile gerek yok, bir yalaka savcı aldığı emir veya mesajla sizi anayasal düzeni, devleti ve hükümeti yıkmak teşebbüsüyle içeri alıp yıllarca orada tutabilir. ifade özgürlüğünü bırakın artık ima bile edemiyorsunuz. çünkü bal gibi nasıl birer pislik olduklarını biliyorlar; hemen şak diye üzerlerine alıyorlar. ülkede kurallara uygun oynayan kimse kalmadı kısacası. sürekli af getirmeler ve görmezden gelinen "ezik" kanunlar işte bir ülkeyi böyle yıkıyor. kamusal düzen sizlere ömür.. dışarıdan değil, içeriden yıkılıyor türkiye başkanlığı(cumhuriyeti).

    ve işte bu yüzden iran gibi oluyoruz. iran'da da okumuş etmiş, imkanı olan kesim hep çocuklarını batıya yolladı. biz de aynısını yapıyoruz. şimdi çocukları yollamak kafi gelmiyor artık. kendimiz de göçüyoruz. çünkü bu devlet, bizi koruyabilen, bize "benim vatandaşım" diyebilen bir devlet değil artık. bizim elimizden her türlü birikimimizi anında alabilecek ve bizi terörist ilan edebilecek bir devlet.
    düşünün, herifler bizi dağdaki pkk'lı ile, ypg'li ile, fetullahçılar ile ya da bir tarafına bomba sokup patlatan tipler ile aynı kefeye koyuyor.
    neden peki? bir dangalak topluluğuna, cahil embesillere sesimizi çıkardığımız için.

    devlet batıyor. azcık okumuş ve kafası çalışan kesim de bunu görüyor.
    hepsi bu.

    ilgili nyt haberi

  • (bkz: evdeki yabanci) diye bir dizinin jenerik sozleri hala aklimdadir.
    (bkz: tardu flordun) ne sempatikti *

    sisst yabanci! soyle bana sen kimsin?
    benim evimde ne isin var?
    oyle misin? boyle misin?
    annem babama kocam dedim
    sokakta gorsem tanimazdim
    denize dusen yilana sarilir
    ama hic simarma adamim degilsin

    hey kadinim! psikolog musun nesin?
    iyiki bir oda istedim
    herkese kocam bu dedin
    yalanlari sen soyledin
    aleme rezil olan benim
    bu sehrin delikanlisiyim ben
    siyah kusak karateciyim