hesabın var mı? giriş yap

  • olay ne kadar gerçektir bilemesem de takıldığım bir nokta var. 1-2 istihbaratçı yakalansa hadi neyse de arkadaş 49 tane istihbaratçı nasıl yakalanır? pilav gecesi falan mı düzenlemiştiniz nedir?

  • verilecek her türlü cevabı kapsayan üstbaşlık. maksat kapitalizmi iyice vahşileştirmekse, bu sorunun gerçekten de hiçbir cevabı yoktur.

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - verilen ücret çok azdı.

    ... hmm para insanı demek...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - iş yoğunluğu çok fazlaydı.

    ... tembel bu...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - kendimi farklı alanlarda geliştirmek istedim.

    ... bi bok bilmiyo bu. tecrübesiz...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - kendimi farklı alanlarda geliştirmek istedim. (v2)

    ... sebatsız bu. sıkılır 3-5 gün sonra...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - yönetimle ilgili problemler vardı.

    ... geçimsiz demek ki, ya da asi personel. bela olur...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - çok uzakta olduğu için gidiş geliş sorun oluyordu.

    ... zora gelemez bu. istediğim gibi sömüremem...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - ailevi bir meseleden dolayı istanbul'dan bir süre ayrılmam gerekliydi.

    ... bu üç gün sonra "ailem" der, "hastalık" der, o der bu der memleketine döner. bayramlarda da çalışmaz. olmaz...

    - işyerinizden neden ayrıldınız?
    - çünkü eşşeğin zkinden dolayı.
    - ha bu olur bak.

  • polonya televizyonu'nda seyrederken gördüğüm olay. yarışmacı bir tane sessiz harf satın alınca yarışma bitiyor. orjinalinden seyredelim:

    - chce kupic cichy liscie.
    - fywszistszy!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - brazkwvlytzky pawlitsky! 37 lytszkysklhwy jswiskyltso! fsyzswki jirtwyski gramsci :(

    yani orta seviye lehçe'mle çevirmem gerekirse:

    - sessiz harf satın almak istiyorum.
    - al!
    - y.
    ("dlink! dlink! dlink!")
    - bravo pawlitsky! 37 tanesi yandı! böyle dilin gramerini sikiim.

    edit: şansımı sikiim. (#26258712)

  • orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.

    ornek:

    sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
    komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
    kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
    demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
    ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"

  • aklımda müzikleri ve şu söz ile yer eden film.
    --- spoiler ---
    "bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki."
    --- spoiler ---

    belki de yaşanamamışlık paydamdan dolayı filmin beni derinlemesine etkilemediğini söylemem mümkün.

    lâkin, behzat ç. izle-ye-memiş bendenizin sevgili erdal beşikçioğlu'nu bunca yakından seyredebilmiş, dahası, derinlemesine hissedebilmiş olmanın hazzını da es geçemem. hayran kaldım.

    sezin akbaşoğulları'nın gözlerden ırak ama gönüllerdeki farklı güzeliği, bu ikiliyi çok yakıştırmış birbirine.

    bir de ekşisözlük yazarlarına teşekkür ediyor film. dudağımın kenarında bilinmez bir tebessüm, kalbimdeki bilinmez hüzne eşlik etti âdeta...

    erdal beşikçioğlu demiş miydim...?

  • birinin bu gerçekleri söylemesi lazım artık.
    bir yılı geçkin süredir kullanmıyorum.

    1- kapatınca öyle aydınlanma, bakış açısını değiştirme gibi bir şey olmuyor.
    2- sosyal medyalara harcadığınız vaktide önem arz eden işlerde kullanmak tamamen sizin inisiyatifinizde. yoksa instagram'a harcadığınız vakti ben gibi youtube'de behzat ç. kesitlerini izlerken de harcayabiliyorsunuz.
    3- öyle kapatınca bir şeyler kaçırıyormuşsunuz hissi de bi süre sonra kayboluyor ve de hiçbir sey kaçırmıyorsunuz.
    4- kapatıp açmanızda kimsenin sikinde değil bunu bilin. en yakın arkadaşım bile daha geçen hafta beraber çekindiğimiz fotoğrafı atarken "seni etiketleyemedim, instagram'ı mı kapattın? " diye soruyordu.

    dipnot: hayatınızı değişmek için instagram'ı kapatmak gerçekten çok ucuz bir numara.
    daha radikal kararlar alın.

  • gozlerim dolu izledim, sana helal olsun hocam. diger helallik isteyene haram olsun. "mutasyon mutasyon diyorsun, evrimi koymuyorsun kitaba, ogretmene anlattirmiyorsun" dedi. ben o ogretmenim iste.

  • bazen canı çok acıtan eylemdir.

    yaklaşık 1 yıl önce kaybettiğimiz canım dedemden geriye kalan eşyalardan biri de cüzdanıydı. açıp baktığımızda içerisinde 55 yıllık hayat arkadaşı babaanemin, çocuklarının ve biz torunlarının fotoğraflarını gördük. hayatı boyunca kalbine sığdırdıklarını bir de cüzdanında taşımış benim aslan dedem. nurlar içinde yatsın.

  • niye öyle söylediniz ki şimdi?

    kocaman bir masa düşünün. bir sürü yemek çeşidi var size özel hazırlanmış. hangisini yemek istiyorsanız onu yiyorsunuz.

    ev yoğurduna doğranmış mısır ekmeği
    muhlama
    turşu kavurma
    sebzeli hamsi
    hamsi tava
    alabalık
    kara lahana sarması
    kara lahana yemeği
    laz böreği
    hamsili ekmek
    akçaabat köfte
    çayeli kuru fasülyesi
    trabzon ekmeği
    balık çorbası
    pepeçura
    bahçe mısırı

    daha çok vardır da ben en sevdiklerimi yazdım. ayrıca rize'de 18 yıl yaşamış bir insan olarak söyleyebilirim ki biz hiç pazar yerine gidip sebze ve meyve almazdık. belki enteresan gelecek ama bahçeden; kiraz, portakal, mandalina, kivi, erik, şeftali, armut, dut, domates, salatalık, taze fasulye, mısır, kara lahana, fındık, kestane, karayemiş gibi bir çok meyve ve sebzeyi toplar mahalleli olarak hep birlikte oturur yerdik. bir ara muz yetiştiren bile vardı ama pek verimli olmadı.

    yani bu kadar şeye rağmen hala damak tadı yok diyorsanız neyse ben bir şey demiyorum.

    not: karadenizli değilim.

    edit: düzeltme.