hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükte bu aralar salgın şeklinde yayılan hastalık. bilinen en önemli semptomu; şöyle güzel, böyle kafası var diye roman yazar gibi 50 paragraf bonzaiden bahsedip entry'i "kesinlikle ama kesinlikle içmeyin! bak allah'ın adını verdim ne olur bunu kendinize yapmayın! söz mü? içmeyeceksiniz değil mi???" diye bitirmek. ya viral reklam, ya da madalya falan bekliyorlar sanırım.

    (bkz: geçen gün yine arkadaşlarla bonzai içiyoruz)

  • hamas denen terör örgütü, halkını acımasız israil ordusuna resmen sunmuştur, çocuk kadın kim varsa hepsinin hayatı israil ordusuna kaldı, bu düpedüz kendi halkına ihanet.

  • ördekler için yol yapılmasından çok, yolda insan olmaması ve görseldeki ördeğin bu yolu kullanıyor olması şaşırtıcı.

    bizde yaya yoluna araba parkedilip, bisiklet yollarında piknik yapıldığı düşünülünce daha bir şaşırtıcı.

  • ünlü bir futbolcu olmasa eğer, haftasonları ottoman nargile cafe'de takılacak, ''sıkıntı yok karşim, adamsın, hallederiz o işi. olmadı ya merveyle, bana ne abi yoluma bakarım'' diye gezecek, muhtemelen facebook profiline takım elbiseyle çekilmiş, çatık kaşlı halinin fotografını koyup, '' acılardan öğrendik senden öğrenecek değiliz'' diye açıklama yazacak, ''osmanlı torunuyum,ecdad, 1453, '' diye gönderiler atacak, ''dririliş ertugrul'' hayranı olacak, 27 'sinde evlenip, haftasonu karısıyla yaptığı selfie'leri yine sosyal medyada paylaşıp '' allah bozmasın, çok güzelsiniz'' yorumlarına ''sağol karşim, darısı senin basına '' yazacaktı.

    ünlü futbolcu oldu. forması istenen adam oldu. ünlü kadınlarla yatıp kalktı. çevresi değişti, zengin kankaları oldu. iyi arabalara biniyor, pahalı saatler takıyor. sonunda da ''değişmedim'' diye prim yapıyor ama, o aslında dünyayı feth etti. aynada kendine bakıp ''sensin oğlum'' diyor. ''başarı diye bişey varsa o sensin. bayrampaşa'dan çıktın ama bak şimdi nerdesin, helal lan sana, helal oğlum. '' diye gazlıyor kendini.

    barış manço'dan gelsin:

    ''sapa kulba kapağa itibar etme dostum
    içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
    para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
    içi boş insanların bu dünyada yeri yok''

    edit: ne zaman arda yazsam debe'ye giriyorum. hesap soracak kesin.

  • hiç aldatılmadığım için bilmiyorum ve merak ediyorum ama bi arkadaşım aldatılmıştı, onları gözlemledim. kızın sendeki en basit şeye bile tahammülü azalmışsa, başkasına tahammülü artmıştır. örneğin hapşırdığında iyi yaşa yerine, ya ödümü kopardın yavaş ya...diyorsa başkasındadır artık kalbi.

    debe edit: ilk kez debe'ye de girmiş olduk, hadi bakalım.

    eeeeey türk insanı, atana ve cumhuriyetine sahip çık, başka türkiye cumhuriyeti yok.

  • gören de sanacak ki; ibb diye bir ülke var türkiye'nin komşusu. türkiye'de mükemmel bir fiyat istikrarı sağlanmışken ibb ülkesinde halka zulüm olsun diye habire zam yapılıyor.

  • geniş anlamda, inancın; dar anlamda onu tekelleştirerek insanları başat olarak korku aracılığıyla rızaya zorlayan tüm dini öğretilerin ve onları taşıyan topluma ve elitlere dair tüm dinamiklerin eleştirisini yapmaya çalışan güney kore yapımı başka bir dizi.

    --- spoiler ---

    yılların türkiye deneyiminden bakıldığında dizinin, türkiye ve muadili otoriter yönetimlerin at başıyla gittiği ve popülist rıza musluklarının bir türlü kesilmediği birçok "gelişmekte olan"- hatta artık bu sıfat da tartışılmalı diye düşünüyorum- ülke seyircisine söyleyebileceği çok şey var. new truth ve arrowhead, ayrı ayrı, bu rasyonalite dışı düşüncelerden-hislerden nemalanan çıkar gruplarının, sırasıyla, görece kurumsallaşmış ve paramiliter organizasyon biçimlerinin temsilleri olarak karşımıza çıkıyor.

    sodo ise yaşanan olağanüstü olguya karşı mantıki tutarlılığı ve vicdanı ağır basan karşı örgütlenmenin temsili. zamanla izleyici olarak öğreniyoruz ki sodo örgütünün üst düzey üyeleri de bu doğaüstü gözüken olgulardan çok acı bir şekilde nasiplerini almışlar ve bu acıları kuşanarak, dizide görece başarılı bir şekilde aktarılan, çılgınlık ortamında hem akıl ve kalp sağlıklarını korumaya hem de toplumsal dengeleri toparlamaya çalışıyorlar.

    ilk sezon, yukarıda yazarların da belirttiği gibi, birçok soruya cevap vermeden bu çıkar grubu haline gelen güçler arasındaki kavgayı ve ortaya çıkan toplumsal karmaşanın değişik boyutlarını işliyor. son bölümde, bebeğin ölüme mahkum edilmesi sonrası işlenen doktrine dair tutarsızlıklar meselesi( insan günahkâr mı doğar*original sin*yoksa sadece yaptıklarından mı sorumludur) toplumsal rızanın alınması noktasında büyük zorluklar yaratan bir bağlamı beraberinde getiriyor. new truth ve ekstra-legal tetikçisi olarak hareket eden arrowhead üyeleri bunun "ortaya çıkmasını" engelleyemiyorlar. ailesinin çabasıyla çocuğun kurtulması ve sodo örgütünün kurucularından biri olduğunu anladığımız, önceden arrowhead grubunun aşırılıkları yüzünden annesini kaybeden avukat kadın karakter bebeği yanmış cesetlerin arasından çıkartırken insanlar şok içinde olanı biteni izliyorlar. sinema izleyicisi için bu sahneler bir yerlerden feci bir şekilde tanıdık: https://www.framestore.com/…ildrenofmen?language=en

    özetle, hellbound, şu gittikçe eşitsiz ve adaletsiz hale gelen dünyada türlü felaketlerle karşı olduğumuz ( küresel ısınma, salgın hastalıklar, yükselen sağ aşırıcılık, nükleer savaş tehlikesi, enerji krizi, siber savaşlar vs.) bu dönemde, insanlığın metafiziki meselelere sorgulamadan teslim olmak yerine karşı karşıya oldukları tehditlere karşı farklı yaklaşımlarıyla uzlaşarak "bir arada" nasıl hareket edebileceğine dair bir düşünce-his demetini bize sunuyor.

    ülkemiz, ben şu satırları yazarken bile kötü-yetersiz- fırsatçı yönetimle yüzleşmeyen ve bilmem kaçıncı kurtuluş savaşı güzellemesi yapan bir iktidarın elinde bilimsel gerçekler yerine "faiz sebep enflasyon sonuçtur", " dış güçler bize saldırıyor" vs. gibi gerçeklerle bağdaşmayan inanç kırıntılarıyla daha büyük imkansızlık ve yoksunluklara sürüklenmeye devam ediyor. bu diziyi de izlerken "ne yapmalı" diye düşünmekte fayda var.
    --- spoiler ---

  • akabindeki 3 4 gün boyunca devam edecek olan sıçamama hadisesinin başlangıcıdır. mecaz falan değil abi, bi şey oluyor sıçamıyorsun. başka yerlerde askerlik yapan arkadaşlara da doğrulattım onlarda sıçamamışlar. biz pasta kesmiştik ersoy sıçtı diye. öncü birlik oldu o bize, sonra hepimiz kahramanca sıçmıştık. ne günlerdi bea.