hesabın var mı? giriş yap

  • evet doğru bildiniz, akp döneminde gerçekleşmiş bir über fantastik olay daha.

    http://m.haberler.com/…gacini-dikti-8079413-haberi/

    izmir'in ödemiş ilçesinden sökülerek antalya'ya getirilen "945 yaşındaki" türkiye'nin en yaşlı zeytin ağacı bugün cumhurbaşkanı erdoğan'ın katılımıyla expo fuar alanına dikildi. törende cb şöyle bir konuşma yaptı;
    "bir ağaç. inşallah burada da tutacağına inanıyoruz ve 2015 botanik bahçesinin en önemli zenginliklerinden olacak. tarihi bugüne, bugünü de yarınlara ulaştıracak. ya allah bismillah diyerek biz de toprağımızı atalım arkasından da cansuyunu."

    bakın şu ifade çok enterasan " inşallah burada da tutacağına inanıyoruz.."

    ya tutmazsa ha! ya tutmazsa yazık değil mi on asır ömür yaşamış bi ağaca?

    şemsiye ile güvercin sevmek başlığında bir yazar arkadaş yaşanan garabeti çok güzel özetlemişti, " bu eylemle, memlekette rahatını bozmadığı bir canlı kalmamıştır" demişti. maalesef yanılmış.
    rahatını bozmadığı yaşlı bir zeytin ağacı kalmıştı ve bugün onun da rahatı bozuldu ya cidden yazık, çok yazık.

    edit: quincey morris gemlik'te otoyol inşaatı için katledilen zeytin ağaçlarınının caps'ini gönderdi.

    http://i66.tinypic.com/34yp7j9.png

    dediğine göre bu kıyım yüzünden çok yakında gemlik zeytini de yok olacakmış!

    edit2: kuru alti pilav da mesajı attı, izniyle paylaşıyorum;

    " sadece gemlik'te değil gebze orhangazi izmir otoyolu sebebiyle orhangazi'de de sadece otoyol inşaatı için 60 bin zeytin ağacı katledildi. sanayi ve yapı imarına açıldıktan sonra bunun birkaç katı fazla ağaç daha katledilecek. gemlik orhangazi mudanya ve iznik türkiye'de en kaliteli sofralık zeytinin yetiştiği yerler. bu otoyol sebebiyle iki ilçede ciddi kıyım yapıldı ve yapılmaya devam ediyor."

    edit3: bir mesaj da felisky'dan geldi;

    " izmir-karaburun otobanı: istanbul-izmir otoyolunu yapan firmaya eşantiyon olarak acele ile yaptırıldı. maksat erdoğan ailesine ait rüzgar tribünlerini taşıyacak tırların geçebileceği şekilde virajsız bir yol elde etmekti. sadece tırların 1 defalık tribün nakli için gereken mesafeye kadar yapılıp bırakılıverdi. 2 yıllık inşaatta yapılan kontrolsüz kesim ile yüzlerce ağaç ve kullanılan ölçüsüz patlayıcılar ile sayısız hayvan öldü, ayrıca da bölgede patlama sonucu harap olmuş tarihi yapılar var."

    limondanhallice'nin uyarısı üzerine not: rüzgar tribünü değil rüzgar türbini imiş.

  • jakuzi

    bu kelime neredeyse dünya'da her dilde aynıdır. etimolojik kökenine bakarken, ilginç bir hikayeye rastladım.

    jacuzzi bros

    7 erkek kardeşin kurduğu bir şirket. kardeşler, abd'ye birinci dünya savaşı uçakları için pervane sağlama sözleşmesini kazandıkları için aile üyeleriyle birlikte abd'ye göç etti.
    orijinal soyadları ıacuzzi idi, ancak, ilk iki erkek kardeş 1907'de italya'dan abd'ye göç ettiklerinde, göçmenlik görevlileri adlarını "jacuzzi" olarak yanlış yazdılar.

    söylenene göre, bir kazada oğlunu kaybeden baba jacuzzi, diğer oğullarına havacılık işine olmayacaksınız dedi. kardeşler de havacılık işini bırakıp, su pompası işine girdiler.

    aile üyelerinden candido jacuzzi'nin oğlu ken jacuzzi'ye romatoid artritini tanısı koyuluyor. bu hastalık eklemleri etkileyen, şiş ve ağrı oluşturan, hatta o dönemde ölümle sonuçlanan bir hastalık. aile ken'i tedavi etmek için ilk hidroterapi pompası olan j-300'ü geliştirdi. pompa, herhangi bir normal küveti bir spaya dönüştürebilen taşınabilir bir cihazdı. daha sonra aile üyeleri bu pompayı geliştirdi ve günümüzdeki jakuzilere dönüştü. adı da öylece kaldı.

    kaynak

  • neredeyse sıfır sermaye ile satış yapmanızı sağlayan online ticaret sistemi.

    dropshipping'in mantığı temel olarak, dropshipping firmalarının toptancılardan düşük fiyatlara aldığı ürünleri, sitenizde veyahut bilimum açık arttırma sitesinde satarak üzerine kar koymanız prensibi üzerine kuruludur. evet, alabildiğine yetersiz ve gudik bir tanım oldu ancak endişe etmeyiniz; önemli detaylarına da değineceğim. dropshipping yönteminin en güzel tarafı, henüz satmadığınız ürünler için para ödemenizin gerekmemesidir. bir dropshipping firmasıyla anlaştıktan sonra, özel bir ürün fiyat listesine kavuşursunuz. burada alacağınız fiyatların, son kullanıcı için belirlenen fiyattan düşük olması gerekir, eğer düşük değilse fena halde kazık yemişsiniz demektir. firmanın ürün kataloğundan beğendiğiniz ürünü internet üzerinden istediğiniz fiyata satarsınız. ardından firmanın kataloğundan ürünün toptancı fiyatını öder ve müşterinizin adresini not düşersiniz. firma, sattığınız ürünü müşteriye yollar ve verdikleri toptancı fiyatıyla sizin satış rakamınız arasındaki fark size kalır.

    öte yandan, dropshipping dışarıdan bakıldığında internetten para kazanmanın kebap bir yolu olarak görünebilir. tek sorun; hiç de öyle olmamasıdır. öncelikle rekabetçi fiyatlar veren ve iyi çalışan dropshipping firmaları nispeten azdır. ürünleri gerçek dropshipping firmalarından alıp, üzerine tekrar kar koyup dropshipping firması taklidi yapan çakallara dikkat etmek gerekir. bir diğer mesele ise, size kar olarak kalan paranın başlangıçta umduğunuzdan daha az çıkacak olmasıdır. 35 dolarlık bir ürünü 45 dolara ebay üzerinden sattınız diyelim; ne güzel. 10 doların içerisinden ebay komisyonu, paypal komisyonu gibi zorunlu maliyetler de eksildiğinde karınız oldukça düşecektir. ayrıca ebay her üründen en az yüzlercesinin satıldığı bir pazar olduğundan rekabet de sizi fiyatı aşağı çekmek zorunda bırakabilir. ayrıca satan ürünleri keşfetmek için her gün birkaç saatinizi arama yaparak geçirmeniz gerekecektir.

  • a haber'in bölünmüş ekranda kılıçdaroğlu'nun havalimanından kaçtığı iddia edilen görüntüleri eşliğinde yayınladığı konuşma.

    türkiye türkiye olalı böyle rezil, şerefsiz ve alçak bir güruh görmedi.

    erdoğan konuşurken ne yapacaksınız?

    gel bu hasret bitsin desem?

    yer mi?

  • oyuncu bir tv programında gülerek anlattı. "fatih terim döneminde sürekli oyundan ilk çıkan futbolcu oluyordum. dakikalar yetmişi gösterirken tabela kalkar ve oyundan çıkardım. bir maça başladık ve ilk yarıda iki gol attım, maç koptu. sahanın içinde okan buruk, suat kaya gibi oyuncularla ilk kim çıkacak muhabbetine başladık ve iddiaya girdik, oyundan ilk çıkan diğerlerine yemek ısmarlayacak yahut bir şeyler alacak... iki gol attığım için bu sefer ilk ben çıkmam diye düşünüyorum derken dakika yetmişe geliyor ve tabela kalkıyor, oyundan çıkıyorum. oyundan çıkarken okan-suat falan gülüyor, benim suratım bir karış. fatih hoca yüzümü görünce; oğlum niye trip yapıyorsun? diye sordu, hocam öbür maçları anladım da bu maçta iki gol attım erkenden çıkarmazsın sanıyordum, diye cevap verdim. fatih hoca; " evladım, suat işaret etti, hocam arif sakatlandı, ağrısı var dedi, ondan değiştirdim..." orada bile yemişler beni..."

  • her sabah komşumuz bay adams'ın çim biçme makinesinin sesiyle uyanmamla birlikte gerçekleştirdiğim eylemdir...

    lanet olası ihtiyar bir günde çimleri biçmesen ne olur sanki !!!