ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
bu yavrunun annesini son görüşü. artık kendi başının çaresine bakmalı.
titanik rose'un jack'i tahtaya almaması
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
romica ile 4 yaşındaki oğlu, karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, bir arabanın hızla üzerlerine gelmesi sonucu yaşanan diyalog:
romica: allah kahretsin çocuk bile umurunda değil hayvanın.
ege: horoz bu çocuk!
romica: o ne demek ege?
ege: babam araba kullanırken horoz bu çocuğu diyor ya!
romica:!!!
seçim dönemi kırgınlıklarını bırakın barışalım
-
valla bir sürü arkadaşımı sildim. barışmaya niyetim yok, tşkler.
1.5 kg altını sahibine teslim eden temizlik işçisi
-
"altin kalpli adam"
milliyet
"altin yurekli adam"
hurriyet
"altin"
haberturk
"hukumete darbe plani"
sabah
"hukumete darbe plani"
star
"hukumete darbe plani"
yeni safak
"hukumete darbe plani"
aksam
"hukumete darbe plani"
takvim
meydan savaşına iki saat geç gelen ordu
-
ciddiyetsiz bir ordu. tam iki saattir bekliyoruz ankara ovasının soğuğunda. 10 bin kişi it gibi titriyoruz yeminle. sümüğümüz burnumuzda donuyor. aa bir baktık bizim düşman ordusu hiçbir şey olmamış gibi sallana sallana geliyor karşı tepenin ardından. şeytan diyor, 'sok şu mızrağı göğüslerinin ortasına'... o derece sinirlendim yaa !!
tam iki hafta önce haberleşmişiz. elçiler göndermişiz karşılıklı. gününü, saatini, yerini belirlemişiz. arsa sahibine kapora vermişiz. her şeyi ayarlamışız. ama bu nasıl bir laubalilik, nasıl bir ciddiyetsizlik anlamıyorum. yahu 'savaşmayacağım, canım istemiyor' de anlarım. zorla çağırmadım ki buraya sizi. ama kardeş ülke işte. atsan atılmaz, satsan satılmaz. karakteri böyle bunların. savaşın başlamasına 5 dakika kala 'fazla mızrağı olan var mı' diyen adamlar bunlar. acımayacaksın böylelerine işte ama neyse... biz onurumuzla savaşımızı yapalım.
- hücuuum !!!
anne dayağı
-
"sevimli" gösterilmeye çalışılır hep. "ne var yani? biz de yedik zamanında." bak bak "ben normalim" demeye çalışıyor. he bebeğim çok normalsin.
ne travma dolu insanlar olduğumuzun farkında bile değiliz.
ural altay dilleri
-
ural ile altay dilleri arasında doğrudan organik bağ bulunmadığı gerekçesiyle, yani bir proto ural-altay dili bulunmadığı veya saptanamadığı için 1960'lardan beri artık kabul görmemekte olan dil ailesi hipotezidir.
şimdi ural ve altay dilleri çok net birtakım benzerlikler göstermektedir. her ikisindeki ortak dil bilgisi özellikleri çok belirgindir ve temel noktalardadır:
her iki grupta da:
1- sondan ekleme/türetme(agglutinasyon)
2- ünlü uyumu
3- özne-nesne-fiil(sov) dizilimi
4- cinsiyetsizlik(feminen-maskülen yokluğu)
görülür.
velhasıl sıkıntı kelime dağarcığı noktasında başlar. ural ve altay dilleri arasında aynı kökten olduklarını belirtecek bir kökensel dağarcık benzerliği sözkonusu değildir. (hint-avrupa dilleriyle karşılaştırınız: farsça - birader, almanca- bruder ; ingilizce - star, farsça - sitare)
gramer benzerliğine rağmen kelime kökleri aynı veya benzer değildir, genelde tamamen farklılık gösterirler. belli başlı birtakım benzer kelimeler vardır. ancak bunlar loanwords(kiralık kelimeler) olarak tanımlanmaktadır. zira altaik ve uralik insanların birbirine yakın bölgelerde, benzer yaşam tarzıyla yaşadığı bilinmekle beraber, bunların birtakım bir arada yaşam yahut ticaret ilişkileri içine girdiğine dair kuvvetli bulgular vardır.
bu kadar gramer benzerliği bir yandan, akla şöyle bir olasılığı getiriyor:
ural-altay insanları tarihin bir noktasında belli bir ortak dili konuşurken bir noktada dağılarak ayrılmış ve bu gruplardan biri, başka insan gruplarıyla karşılaşmak suretiyle benzer gramer üzerine farklı ve yeni bir kelime dağarcığı inşa etmiş olabilirler.
japon ve kore dillerinin altaik statüsü halen bir ölçüde tartışmalıdır. ancak bu iki dil hakkında pek detay bilmediğim için buna girmekten kaçınıyorum.
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
berbat bi ekonomik krizden çıkmış olmamıza rağmen şimdikinden daha mutlu olduğumuzu hatırladığım bir türkiye ve onda yaşanan inanılmaz sevinç ve birliktelik.
sokağa çıktığımda herkes mutluydu kupa boyunca. yolda karşılaştığım esnafla vs ile brezilyayı elersek arabayı kırmızı beyaza boyatalım diye yaptığım gaz dolu muhabbeti bile dün gibi hatırlıyorum.
ne güzeldi be.