hesabın var mı? giriş yap

  • bir başka cro magnon erkeği ve amip beyinli kız hikayesi.

    ne biçim hayatlar lan bunlar benim aklım almıyor. bu hödük herifler hangi kafeste yetişiyor, bu aptal kızlar beyni nerede bırakıyor, bunca insan eğrelti otu kadar zekayla bu yaşlara nasıl geliyor.

    cidden medeniyet bize çok erken geldi, şöyle 70-80 bin yıl daha kafası çalışmayanı aslanlar yiyecekti.
    .
    .
    .
    debe editi: eğrelti otları çok yalnız :/

  • soz konusu çocuklar olunca içime garip bir huzun cokuyor. klasik olacak ama baba olunca daha da uzuluyorsun cocuklara.

    bu çocuğun varlıklı yaşdaşları dünyanın medeni ülkelerinde oyun hamurları, legolar ile oynuyor, iyi arabalara biniyor, guzel okullarda okuyor.

    bu çocuğun günahı yok. suclu onu bu duruma dusurenlerde..

    eğer ki cehennem diye bir yer var ise ateşle yanmasin buna sebep olanlar, senin gozyaslarinda bogulsunlar.

  • yeterli sermayeyi toplar toplamaz acmayi dusundugum dugun salonudur. olay butonu her yandiginda bir isi daha kacirdigimi dusunerek kahroluyorum.

  • bedenine yapabileceğin en büyük iyilik!

    merhaba!

    yeter artık! artık diyete başlıyorum, sağlıklı yaşayacağım diye gaza geldin ve kutsal bilgi kaynağına başvurdun değil mi? o zaman herşeyi tersinden öğrenen bu adamın entarisini bir okuyuver
    öncelikle şunu bil ki doğru başlıktasın, şimdi kağıdı kalemi eline al. durup dururken içine doğan bu sonsuz spor aşkını iki dakika dizginle de oku bu entariyi bağalım genç, adamın aklını alırım

    daha önceden spor yapmamış arkadaşlar için ahkam kesiyorum, bilen arkadaşlar lütfen kirimesin, yapanlarığn edenleriğğn diye maddeli maddeli entari girmesin, mesaj atsın, düzeltiriz

    bu kadar saçmalığı okuduysan ya hiç işin yok ya da gerçekten kararlısın koşmaya, önce koşmak ne işe yarar bir anlatayım
    - mutluluk hormonu salgılatır
    - daha sağlıklı olursun, muhtemelen, daha uzun yaşarsın
    - fiziğin düzelir
    - nefes almayı ve bedenini daha etkin kullanmayı öğrenirsin
    - kalori yakarsın
    - düşünmemek, unutmak için birebirdir

    ayakkap
    koşmak için ihtiyacın olan tek şey bir koşu ayakkabısı. koşu ayakkabısı önemli çünkü uygun olmayan bir ayakkabı sakatlanmanıza yol açar. o yüzden internetten araştırdıktan sonra gidip bir koşu ayakkabısı alıyoruz.

    nerede koşacağız?
    sokakta, salonda ya da koşu pistinde farketez. benim tavsiyem, koşuyu normal hayatınıza adapte edebilmeniz için her zaman ulaşabileceğiniz bir yerde olması. sokakta koşun, koşmak için kendinize bir şart koymayın. sokakta koşarken sert zeminden dolayı bir ihtimal dizleriniz zorlanabilir, böyle bir problem yaşarsanız spor salonunda ya da koşu pistinde koşmanız daha mantıklı olacaktır.

    yeme/içme nasıl olacak?
    yemekten bir-birbuçuk saat sonrasına kadar koşmaya başlamayın. koşu öncesinde ve koşu boyunca kendinizi susuz bırakmayacak kadar su için. çok fazla su içmeyin, koşamazsınız.

    nasıl koşacağız?
    spor ayakkabınızı giydiniz, mp3 çalarınıza eye of the tiger yüklediniz, enerji dolusunuz. koşmadan önce esneme hareketleri yapmakla ilgili çeşitli görüşler var, ben koşudan önce esnememeyi tercih ediyorum ama bildiğim tek şey kesinlikle ısınmadan koşmayın. ısınmadan kastım yaklaşık bir on dakika yürümek. eğer yeni başlıyorsanız koşmayı öğrenmek için kendinize küçük hedefler koyun. koyacağınız hedefler zaman odaklı ya da mesafe odaklı olabilir. iki dakika koşacağım veya ağaca kadar koşacağım gibi. başlangıç için kendi uyguladığım yöntem running.about.com adresinden aldığım bir program. şu şekil;

    koşu/yürüyüş x tekrar
    örnek olarak 1/1 x10 = 1 dakika koş, 1 dakika yürü, bunu 10 kere tekrar et demek
    her güne 10 dakika ısınma (yürüyüş) ve 10 dakika soğuma (yürüyüş) eklemeyi unutmuyoruz

    1.gün- 1/1 x10
    2.gün- 1/1 x10
    3.gün- dinlenme
    4.gün- 2/1 x5 + 1/1 x5
    5.gün- 2/1 x5 + 1/1 x5
    6.gün- dinlenme
    7.gün- 2/1 x6
    8.gün- 3/1 x4 + 1/1 x4
    9.gün- 2/1 x6
    10.gün- dinlenme
    11.gün- 3/1 x5
    12.gün- 2/1 x8
    13.gün- dinlenme
    14.gün- 3/1 x5
    15.gün- 4/1 x4
    16.gün- 2/1 x8
    17.gün- 5/1 x4
    18.gün- dinlenme
    19.gün- 4/1 x6
    20.gün- 2/1 x5
    21.gün- 5/1 x5

    bu programın bitişinden sonra kendinizi sürekli koşu için bir deneyin. yirmi dakikalık sürekli koşuya alıştığınızda artık 3 kilometre, 5 kilometre gibi hedeflere ulaşmak için koşu mesafenizi her seferinde yüzde on arttırabilirsiniz. önce zaman, sonra mesafe dememin sebebi başlangıçta zamanın daha iyi ölçülebiliyor olması. alıştıktan sonra alınan mesafe daha motive edici bir unsur oluyor.
    koşarken kendinizi hiç kasmayın, alıştıkça kendi şeklinizi bulacaksınız. eller yumruk değil, tamamen açık değil rahat bir şekilde yanlarınızda salınıyor olacak. adımlarınız ne fazla büyük ne fazla küçük, nasıl rahat ediyorsanız öyle. zeminle önce topuklarınız değiyorsa dizlerinizi sakatlayabilirsiniz, adımlarınız düz atmaya çalışın, bu önemli. koşu hızınız rahatça konuşabildiğiniz hızdır, başlangıçta çok düşük hızlarda koşacak, nefes almayı öğrendikçe hızlanacaksınız. koşarken konuşmayı deneyin, eğer konuşurken nefessiz kalıyorsanız olmanız gerekenden hızlı koşuyorsunuz demektir.

    nefes alsın yeter!
    nefes alırken hem ağzımızdan hem burnumuzdan nefes alacağız, nefes verirken daha yavaş vereceğiz, herşey doğal ve nasıl rahat ediyorsanız öyle olacak. nefes ile ilgili olarak şöyle bir çalışma öneriyorlar, daha etkili nefes almaya alışmak için eliniz karnınızın üzerine koyun ve nefes alırken karnınız (göğüs kafesinizden daha fazla) şişip insin. bu şekilde her seferinde daha fazla nefes alabileceğiniz söyleniyor, ben denedim işe yaradı.

    sakatlıklar!
    bacaklarınızda yapısal bir bozukluk varsa, doğru ayakkabı kullanmazsanız, ısınmadan koşmaya başlarsanız ve kendinizi fazla zorlarsanız çok büyük bir ihtimalle sakatlanırsınız.
    sakatlıktan elinizden geldiği kadar sakının ve koşarken herhangi bir acı, ağrı hissederseniz koşmayı bırakın ve dinlenin. eğer koşarken başınız dönmeye, gözünüz kararmaya başlarsa da hemen durun, devam etmeyin.
    dinlenmeyi unutmayın! en iyisi bir gün koşun, bir gün dinlenin.

    basamaklar!
    koşmaya başladığınızda önce nefesiniz yetmeyecek, nefes almayı öğrendikten sonra dalağınız şişecek, siz fazla zorlamadan devam ettikçe kondisyonunuz artacak ve öyle bir an gelecek ki sonsuza kadar koşabileceğinizi hissedeceksiniz. metreler ayaklarınızın altından kayıp gidecek, tüm bedeniniz kendi uyumunu bulacak bir saat gibi işlemeye başlayacak ve cayır cayır mutluluk hormonu basacaksınız, tebrikler, artık yeni bir bağımlılığınız var!

  • ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.

    ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık

    turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.

    türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.

    edit:

    resmi açıklama gelmiş

    antalya valiliği

  • bu mecra neden aptal dolu amk? başlık en iyi yoğurt markası, girdilerin yarısı ev yapımı. olum siz salak mısınız, geri zekalı mısınız? ev yapımı diye bir marka mı var?

    markete gidip "bana bir adet ev yapımı marka yoğurt verin" mi diyelim salak oropsı dvşsdıaşrı kafayı yddirdiyibz yine

  • ee bu isler boyledir iste. sen turban yasagini okul tarihin boyunca uygulamayip islamcilara kol kanat gererek demokrat oldugunu zannedersin ama ayni turbanli bacilar iktidari ele gecirince butun kurumsal kulturunu yerle bir edip universiteni cezaevine cevirirler. ha bu turkiye'deki sol liberal salaklarin daha da salagi icin:

    (bkz: tudeh)

  • milyon dolarlar verip aldığınız world class kalecinizin sabit bir bölgede oynamaktan dolayı mutsuz olması.