hesabın var mı? giriş yap

  • monoton kaka aktivitesine az-çok bir heyecan fırtınası katan, "ulan makina bi patlarsa nasıl kaçarım mnakoim" fantazileri ürettiren gelişme. kakayı kaçırtmasıyla da tanınır.

  • hakkında bazı bilgiler :
    - dünyada 3 alt türü olduğu biliniyor.bu türler bulnudkları coğrafaya göre isimlendirilmekte. sırasıyla borneo sumatra ve yeni bulunan toba(veya tapunali) orangutanları

    - bir orangutan yaklaşık 40-45 yıl arası yaşar. dişilerinin yaşam ömrü bir miktar daha uzun. şaşırtıcı gelmediği gibi sebeplerine girmiyorum:)).

    - bir orangutan ilk 9 yılını annesi ile geçirir. hayatta kalma becerilerini bu dönemde uygulamalı olarak öğrenir. bu sürede besin bulma ve seçme, ağaçlarda yatak yapma, tehlikeden uzaklaşma (özellikle yılanlar) ve yakın dövüş(yok tabi bunu ben uydurdum) eğitimi alırlar.

    - orangutanlar otobur hayvanlar oldukları için babanın avlanmak gibi bir görevi yoktur. bununla beraber aileyi koruma (zaman zaman hayvan saldırıları veya başka erkek orangutanın saldırısı oluyor), besin toplama gibi görevleri olsa da orangutanlar pek ailece takılmazlar. baba anneden ayrı beslenebilir. başka bir ağaçta vakit geçirebilir. şahsen hak veriyoruz :))

    - yine orangutanlar diğer insansı maymunlara göre daha münzevi takılırlar. kalabalık gruplar halinde sosyal aktiviteleri örneğin goril ve şempanzeye göre azdır. sadece yere indiklerinde yakın ağaçlardaki orangutanlarla sosyalleşirler. ki zamanlarının çoğu ağaçların üstünde geçer iri gövdelerine rağmen.

    - yetişkin bir orangutan yaklaşık 1.2 - 1.4 metre civarı. sağlıklı ve iyi beslenmiş bir yetişkin 80 kilo civarı takılır.

    - orangutanların temel besinleri meyveler(muz, kokonat gibi), ağaç yaprakları ve ağaç kabukların oyarak ulaştıkları süttür. nadiren de olsa ağaçlardaki çok küçük böcekleri yiyebilirler. genel olarak kaslı ve fit bir yapıları olmakla beraber çocuk orangutanların karın bölgeleri bir miktar şiş gözükür.

    - avcı bir hayvan türü olmadıkları için fazla kavgacı değillerdir. ancak erkekler arası alfalık kavgaları olur ve bunlar ölümle sonuçlanabilir. zaman zaman da bölgedeki bazı köpeksi maymun türleri ile kavga ederler.

    - orangutan ölümlerinin çoğu eğer hastalık ve doğal sebepler değilse ağaçtan düşme veya sulak yerlerde boğulmadır. orangutanlar yüzmeyi pek sevmez ancak mecbur kalırlarsa çok hızlı öğrenirler.

    - orangutanları taklit yetenekleri inanılmazdır. eğer insanlarla iletişimi varsa ki zaman zaman oluyor onların yaptıklarını hızlıca öğrenebilirler. internette gördüğünüz bir çok komik orangutan videosunun temel sebebi bu. alet kullanandan(çekiç, testere) kilit açana, şapka takandan dans edene kadar bir çok örnek hep bu yetenekten geliyor.

    - orangutanların kendinin farkında olma (bkz: self recognition) yeteneklerinin olduğu çeşitli gözlemlerle kanıtlanmştır.

    - palm yağı yüzünden kesilen ormanlar orangutanların yaşam alanlarını tehdit etmekte. ayrıca illegal bir şekilde pet olarak kullanılıyorlar. bu yüzden evsiz kalan, avlanan veya öldürülen orangutanların yavruları gönüllü örgütler tarafından rehabilitasyon merkezlerinde eğitiliyor. en bilinenleri "bos foundation". youtube sayfası : https://www.youtube.com/c/bosfoundation

  • bu sezon ilk haftalarda aklımda birkaç takım vardı, "3 tanesi championship'ten yükselseler ne güzel olur" dediğim. watford o takımlar arasında değidi. hull city ve cardiff city'nin yükselmesinden sonra, yanlarına bir de crystal palace gitse harika olurdu. artık böyle bir maçtan sonra, varsın crystal palace'ı da geçsinler diyecek duruma geldim. o nasıl muazzam bir son, o nasıl bir heyecan, spikerin son 3 pasta sadece futbolcu isimlerini sayması, yıllardır sempati duyduğum manuel almunia'nın iki kurtarışı, gianfranco zola'nın sevinci, düşüşü, tekrar sevinci, kimin kime sarılacağını nereye koşacağını bilememesi... her şey harikaydı, tanrı eli değmiş gibi.

  • kırmızı başlıklı kızdır. bir insan, yatakta yatan etçil bir hayvanla, babaannesi arasındaki farkı anlamıyorsa yıkılsın bu dünya.

  • zengin ile fakir'in en küçük ortak böleni coca cola , en büyük ortak böleni ıphone

  • -ciddi kol ve bacak yaralanmalarında kanamayı azaltmak ve durdurmak için yara üzerinde baskı sağlamanızı sağlar (yaranın konumuna göre, yukarısından bağlamayı ve arada gevşetmeyi unutmayın. (bkz: turnike))
    -saldıran sokak köpeklerine karşı kendinizi korumanızı sağlar (parlak metal tokalısı x2 point alır ki, onları korkutmak için hayvanlara vurmak zorunda değilsiniz)
    -her hangi bir kırılma durumunda kemiğinizi desteğe sabitlemenizi sağlar.
    -koli ambalajlamada ve taşımada kullanılabilir (aşti'ye bırakırken kız arkadaşınıza hava yapabilirsiniz)
    -kemer tokası, saat ve rozetten sonra en dikkat çekici erkek aksesuarıdır.
    -yakın dövüş silahı olarak kullanılabilir (sadece silahsız ve/veya bıçaklı saldırganlara karşı işe yarar)
    -saldırganı etkisiz hale getirdikten sonra plastik kelepçe yerine kullanabilirsiniz (sentetik materyal deri olandan daha avantajlıdır)
    -saldırganın nefesini kesmek için kullanabilirsiniz (nefsi müdafaada, saldırganı boğarak öldürmek pek tavsiye/tercih edilen bir durum değildir)
    -tasması koparsa köpeğinizi kontrol etmek için tasma olarak kullanabilir, uygun cinslerde ağzını havlamaması veya ısırmaması için bağlayabilirsiniz.

    kürdanla adam öldürme tekniklerinin geliştirilmiş olduğu bir dünyada yaşadığınızı düşünürseniz; kemer taşımak, isviçre çakısı taşımak gibidir.

    edit: tümünü olmasa da, kemerle yapabildiğiniz çoğu şeyi sentetik ham maddeden yapılmış kravatla da yapabilirsiniz; tabi ki hiçbir kravatın bir kemer kadar dayanıklı olamayacağını unutmadan.

  • amerika birleşik devletleri'nin massachusetts eyaletinde, işçi çocuklarının çoğunlukta olduğu springfield ymca koleji'nde görev yapan 30 yaşındaki kanadalı beden öğretmeni dr. james naismith; kışın iyiden iyiye bastırması yüzünden öğrencilerin okulun kapalı spor salonunda oynayabilecekleri bir oyun icat ettiğinde takvimler 21 aralık 1891'i gösteriyordu.

    naismith, yemekhaneden aldığı iki büyük şeftali sepetini salonun 3.05 metre (10 feet) yüksekliğindeki balkon demirlerine karşılıklı astırmış ve yüksekteki bu iki "kaleye gol" atmayı amaçlayan oyunun adını "basket ball" yani "sepet topu" koymuştu. bu yeni oyun 2 yıl içinde önce ymca okullarına, oradan da tüm abd'ye yayılarak çok sevilen bir spor haline geldi.

    19. yüzyılın son yıllarında basketbolun yaygınlaşmasıyla birlikte profesyonel takımlar ortaya çıkmaya başladı. bu yeni spordan para kazanan ilk takım ise trenton nationals'tı. 7 kasım 1896'da brooklyn ymca takımını 16-1 yenmiş ve adam başı 5 doları cebe indirmişlerdi.

    abd'de 1900-1945 arasında 20 farklı irili ufaklı basketbol ligi kurulsa da 1. dünya savaşı, büyük buhran ve arkasından 2. dünya savası gibi felaketler yüzünden birçoğu uzun ömürlü olmamıştı. bu zorlu dönemde ayakta kalabilen ve ulusal anlamda ses getiren iki lig oldu: 1925'te oluşan american basketball league (abl) ve 1935'te general electric, firestone, goodyear firmalarının önderliğinde midwest basketball conference (mbc) adıyla kurulan, 2 yıl sonra daha geniş kitlelere hitap etmek için national basketball league (ulusal basketbol ligi) adını alan nbl. ancak bu liglerdeki takımlar 1-2 bin kişilik ufak spor salonlarında, hatta bazen balo salonu, depo gibi mekanlarda mücadele etmek zorunda kalmış, dolayısıyla gelir üretmekte zorlanmışlardı.

    2. dünya savaşı'nın bitimiyle birlikte birlikte abd'de gündelik hayat yavaş yavaş normale dönerken halk da üzerindeki baskıdan kurtulmanın verdiği rahatlamayla eğlence sektörüne para harcamaya başlamıştı. girişimciler savaş zamanı biriktirdikleri paraları harcamaya hazır halk kitlelerinin vakit geçirmesini sağlayacak yeni organizasyonlar üretmek için harıl harıl çalışmaya başladılar.

    1936 kış olimpiyat oyunları'ndan sonra boston, new york, detroit, chicago gibi kentlerdeki salonların sahipleri, buz hokeyi takımları kurarak tesislerini dolu tutacak bir işe imza attılar. ancak salonların hiç iş yapmadığı günler de oluyordu ve bu boşluğu doldurup para üretecek bir girişime ihtiyaç vardı. işte bu düşünce doğrultusunda boston garden'ın sahibi walter brown ve yakın arkadaşı cleveland arena'nın patronu albert sutphin'in öncülüğünde nbl'ye rakip olacak bir basketbol ligi oluşturma fikri doğuyor.

    6 haziran 1946'da new york city'deki commodore oteli'nin toplantı salonunda, biri kanada'nın toronto şehrinden olmak üzere, her biri kendi buz hokeyi takımına sahip 11 salon patronu nba'in temelini oluşturacak basketbol association of america'yı (baa-amerika basketbol birliği) kurdu. baa'da yer alan 11 takım ise boston celtics, chicago stags, cleveland rebels, detroit falcons, new york knickerbockers, philadelphia warriors, pittsburgh ironmen, providence steamrollers, st. louis bombers, toronto huskies, washington capitols olmuştu.

  • atakan tam bir cehape zihniyetiyle büyümektedir. bol bol kitap okumakta ve başörtülü annesine saygısızlık yapmaktadır.

  • mallık yapmaya gerek yok kardeşim kemeri ister takarsın ister takmazsın ama o arabada emniyet kemeri olmak zorundadır yani ortada bir ikiyüzlülük yoktur daha çok birilerini aklamak için yapılan yüzsüzlük vardır.