hesabın var mı? giriş yap

  • adam belediye başkanlığı için aday ve kendisine şantaj yapılıyor.
    şantajcıyı arayan dedektifin elemana sorduğu soru:

    "belediye başkanı olmanızı istemeyen bir rakibiniz var mı?"

    bak ben de merak ettim, gerçekten olabilir mi lan?

  • change.org'da başlatılan kampanya. itü'ye yapılmak istenen camiye ilişkin rektör bey talep meselesi demiş. yeteri kadar talep geldiği takdirde sinagog dahi açarız.

    --- spoiler ---

    itü24: peki bu stratejik planın içinde kampüse cami yapılması gibi bir plan var mı?

    m.karaca: var tabi. her türlü plan var. sadece cami de değil; isterlerse sinagog da açarız. yeter ki talep gelsin.

    --- spoiler ---

    mezun bir itü'lü olarak ben kampüste barok tarzında inşa edilmiş bir tapınak görmekten memnuniyet duyarım. zira bu şartlarda dini vecibeleri yerine getirmek zor oluyor.

  • her ofiste demirbaş olarak bulunan elemandır. 'bizim ofiste yok' diyorsanız size kötü bir haberim var.

  • 30 yıla bir denk gelen ingiliz kraliyet düğünlerinden birine tanıklık etcez 29 nisan'da, ingiltere "prensi" william, kate diye cici bi kızımızla evlenecek.. hayırlı olsun..

    durum şudur ki bi vesile ile bu iki gencin "flört" dönemlerinin tarihçesini okudum.. yaklaşık 7 sayfaydı.. ben de bu aşk meşk konularında kendimi şanssız sanırdım, okudukça şaşırdım, şaşırdıkça açıldım resmen.. meğer ne talihsiz yavrucaklar varmış dünyada..

    şimdi bu cici kızımız, talihsiz yavrucak kate bacımız, williamla 2001'de tanışmış.. amma velakin bi şekilde kankaya bağlamışlar.. 2004 başlarında iş aşka dönmüş ki bu süre bi içimi açtı açıkçası.. doğal olarak basın, magazin vs hayatı dar etmiş kızcağızımıza.. bir de tabii ki "evlenme baskısı".. çifte sorulan her iki sorudan ikisi "ne zaman evlenceksiniz"miş ki bu zaten bir kadının egosunu yakıp yıkıp, bi prensesin içinden kurt adam çıkarmaya yetcek bir sorudur.. zira kızımız içten içe "nikah" diye yanmaktadır, yandaki dallama durumu sallamamaktadır, kız da karizmayı bozmamak için susmaktadır.. ki bunları yaşamak için prens/es olmaya gerek yok..

    kıza dar gelmiş, 2007 de ayrılmışlar.. zaten laf aramızda "saray"da pek olumlu bakmazmış bu ilişkiye..

    sonra 2008 başında yeniden barışmışlar.. bu sefer william kızı daha bi adam yerine koymaya başlamış, davetlere birlikte katılmalar, sonracığıma, william gidemediği zaman kate bacımızın kendisini temsilen kokteylden kokteyle koşması falan derken, işin resmiyete bineceği az çok belli olmuş.. bu arada kızımız "the queen" kraliçe hazretleriyle de tanışmış bir düğünde, ki kendisinin bu tanışmayla ilgili yaptığı yorum "she was very friendly"miş.. varın gerisini siz düşünün..

    neticede 2010'un kasım ayında (son barışmanın üstünden yaklaşık 3 yıl, tanışmanın üzerinden 9 yıl geçti dikkatinizi çekeyim) nişanlandılar ve 2011'in nisanında da evlenecekler..

    sözüm kate hanım kızımıza..

    bacım sende nasıl bir azim, nasıl bir strateji, nasıl bir sabır, nasıl bir ego varmış.. helal olsun.. az buz iş değil, peşinde bin ordu gezen adamı tavlıycan, bağlıycan, elinde tutcan.. "evlilik?" diyenlere takılmıycan, arıza çıkarmıycan, asaleti koruycan.. adama teslim olmıycan, gizemi koruycan ama sevgiyi ilgiyi de eksik etmiycen.. o babaneyi alttan alcan.. parmağına taktığın üç bin beş yüz karatlık yüzüğü, moda harikası sapkanla saray bahçelerinde salım salım salınmayı, koluna "future king"i takmayı.. hepsini dibine kadar hak ediyosun helali hoş olsun..

    ha diyenler olcak ki "ulen kız kraliçe olcak tabi azmeder.." arkadaş biz burda sümüklü sümüklü herifleri bağlamak için yıllarca uğraşıyoruz yeri geldi mi.. kız 9 yıl uğraşmış, yatırımı doğru yere yapmış işte kötü mü..

    bir de tavsiye.. düğünde tırı vırı şeyleri geç de.. şöyle patlat bi bengü, "adım adım yaklaştım zafere" diye inlet ortalığı bacım.. saygılar..

  • tomas lindahl ve paul modrich ile birlikte 2015 nobel kimya ödülünü paylaşmıştır. saygılar.

  • mrna aşılarının karşıtları inanılmaz cahilsiniz ama yapacağım açıklamalar sizi iyi etmeye yetmez. o nedenle size değil burayı okuyup aklı karışabilecek olan eğitilebilir cahillere seslenmek istiyorum.

    mrna sitoplazmaya girer, çekirdeğe girmez.
    mrna dizisinin okunma sayısı bellidir, üreteceği protein sayısı bellidir.
    üretilen proteinin ömrü bellidir.

    bu parametreler sabitken bu aşının uzun dönem bir etkisinin olması imkansızdır.
    bakın düşük bir ihtimal de olsa olasıdır, mümkündür bile demiyorum
    imkansızdır.

    rica ediyorum sizden daha cahil insanların görüşleriyle aşı karşıtlığına kapılmayın.

    bu alanda makale yazıyor olsam ben de uzun dönem etkileri araştırmalar henüz yapılmadığı için bilinemez yazardım ama halkın bu tip bir kesinliğe ihtiyacı yok. halk mümkün olan/makul olan kesinlikle yetinmek durumunda. her gün 3 kilo domates yemenin 10 yıllık etkileri üzerine de bir çalışma yok ve bu tarz bir beslenmenin uzun vadede insana ne yapacağı bilinemez. ancak domatesi biliyorsanız yiyecek adama yeme demezsiniz. hakkında makale yazıyorsanız bilemeyiz dersiniz.

    mrna aşılarının uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz demek bu tarz bir veridir.

    biliminsanları kafalarına göre asla zarar veremez, kesin zararsızdır diyemezler makalelerinde. bir şeyi bilmiyorlarsa bilmiyoruz yazarlar. zaten öyle de yazmak zorundalar. ben de bilimsel bir metin yazarken %99.9 emin de olsam %100 değilse bilemiyoruz yeterli çalışma yok yazıyorum. ancak mrna'yı biliyoruz, hücreyi biliyoruz, mrna'nın sitoplazma içinde ne yaptığını biliyoruz, aşının nasıl işe yaradığını çok net biliyoruz. tüm bileşenlerin ömürlerini biliyoruz. aşının insanlar üzerinde yapılan faz çalışmalarını ve sonuçlarını biliyoruz.

    noktaları birleştirince makul kesinlikle aşının insanlığa faydalı olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

    bunları bilerek isteyen aşısını olur, istemeyen olmaz.

    konu bu.

    edit: mesaj kutum çöktü. ilginize de eleştirilerinize de teşekkürler ama cevap yazmaya yetişmem mümkün değil. sözlüğün bu dinamik yapısı beni hep cezbetti. iyi ki varsınız.

    kamu spotu: şeker orta vadede kesin olarak ömrünüzü kısaltıyor. aşıyı istiyorsanız tartışın ama şekerden uzak durun.