hesabın var mı? giriş yap

  • bir simitçi "yemek için mi abi" diye cevaplamıştı. burdan ona sesleniyorum tekrar görüşebilir miyiz acaba??

  • bence en büyük sebebi 80 darbesidir. o günden sonra sağcısı da solcusu da sadece çıkarı için çalışılmıştır. ülke kimsenin umurunda olmamıştır. çıkar imparatorluğunun zirvesi de akp dir. hiç bir akpli sadece dindar diye akpli değildir. hepsinin bir çıkarı vardır. bu da ülkeyi batırma noktasına getirmiştir.

  • netflix'in abone sayısının azalması çok da anormal olmayan bir durum aslında.

    şirket, rusya - ukrayna savaşı'nın ardından, rusya'dan çekilmesiyle 700 bin abone kaybetti kafadan. ayrıca, son dönemde fiyat artışı sadece türkiye'de olmadı. amerika birleşik devletleri ve kanada'daki fiyat artışlarından sonra yaklaşık 600 bin kişi netflix aboneliği iptal etti.

    özellikle covid-19 pandemisiyle beraber herkes evlere kapanınca -azalan içerik sayısına rağmen- netflix'in abone sayısında anormal bir artış olmuş, şirketin hisseleri yükselişe geçmişti hatırlarsınız. tüm dünyanın yavaş yavaş pandemi koşullarından eski normale dönmeye başladığı şu günlerde, insanların evlerinden daha fazla çıktığını düşünürsek de bir önceki anormal artıştan sonraki azalma da pek tuhaf sayılmaz.

    ayrıca son dönemde amazon, apple, disney gibi devlerin bu alana yatırımlarını artırmasıyla birlikte netflix artık pek de rakipsiz sayılmaz. amazon prime video, apple tv+ ve disney+'ın çok sağlam işlerle ve yatırımlarla netflix'ten abone çaldığını düşünmek de yanlış olmaz.

    netflix, önümüzdeki üç aylık dönemle ilgili de karamsar. şirket, hissedarlarını temmuz ayına kadar yaklaşık 2 milyon kişinin daha aboneliğini iptal edeceği konusunda uyardı. tüm bu gelişmelerle birlikte netflix'in hisseleri %25 değer kaybetti.

    ancak yine de netflix hala tek başına, 220 milyondan fazla abonesiyle streaming alanında lider durumda. şirketin 2022'nin ilk üç ayındaki geliri, geçen yılın aynı dönemine göre %9,8 artarak 7,8 milyar dolar oldu. netflix'in karı ise %6'dan fazla düşerek 1,6 milyar dolara geriledi.

    kaynak: bbc

  • havaların soğuduğunu arif' in maça boğazlı kazakla çıkmaya başlamasından anlayabilirsiniz.
    ayrıca ben hakem olsam maça çıkarken direkt sarı kart gösteririm kartı da cebine koyarım o şekilde oynasın uğraştırmasın beni..

  • bizim gibi eğitim seviyesi düşük toplumlarda fanatizm olmayan sporlar tutmaz. adam fener cimbom kavgası gibi kavga vermeyecek, uğrunda içinde çoluk çocuk olan metrobüsü ateşe vermeyecekse o spora spor demez. ne zaman ki bu spor için öfkeli bir mclaren taraftarı sokakta gördüğü bir ferrariyi ateşe verir, o gün tutar bu spor.

  • yarım kalmış olaylar, durumlar ya da görevlere karşı beynimizin verdiği tepki nedir? yarıda kalmış ya da kalmamış bir olay üzerindeki ilginizi kestiğinizde beyniniz de başladığınız yeni duruma hemen ayak uydurabilir mi? işte bu soruların cevabını 1920 yılının ortalarında berlin'de arkadaşlarıyla yemek yerken garsonların davranışlarını inceleyen bluma zeigarnik bulmuştur.

    yemeklerini sipariş ederken siparişlerini alan garsonların herhangi bir kağıda not almadığını farkeden zeigarnik, bu durumu düşünmeye başlar ve bir tane garsona bu durumu sorar. garson ''tamamlanmayan her siparişi aklımda tutabiliyorum'' diye cevap verir.

    garsonun verdiği cevapla düşünmeyi derinleştiren bluma, garsonların tamamlanan siparişleri akıllarında tutamadıklarını gözlemleyince aklında bir fikir oluşturdu.

    aklında oluşan fikirle deneylerine başladı. topladığı bir grup insana çeşitli renklerde boncuklar verildi ve bu boncukları dizmeleri söylendi. denekler boncukları dizerken aniden yarıda kesmeleri ve başka işle ilgilenmeleri istendi.

    ellerindeki boncuklar bıraktırılıp yeni bir işe başlatılan deneklere hangi boncuğu hangi sırada dizdikleri sorulduğunda sıraları hatırladıkları görüldü. fakat yeni başladıkları işte boncuk sırasını hatırladıkları kadar başarılı olmamışlardı.

    yapılan bu ve birkaç benzeri deneyden sonra bluma zeigarnik, beynin yarım bırakılan iş konusunda baskı oluşturduğu ve yeni bir işe başlanılsa da yarım bırakılan işe odaklandığını öne sürdü. ve buna da zeigarnik etkisi adını verdi.

    sonuç olarak eğer bir işe başlamışsanız, zorunlu bir neden olmadıkça o işinizi yarım bırakıp yeni bir şeye başlamayın. bluma'nın da dediği gibi beyin ne eski işi unutuyor ne de yeni işe tam odaklanabiliyor.

    sadece yaptığımız işi yarım bırakmak değil, dinlemeyi yarıda kestiğiniz şarkının tüm gün aklınızda dolanması, sahnesi tamamlanmadan ara verilen dizinin merakla beklenmesi vb. birçok örnekle aslında hayatımızın her alanında zeigarnik etkisini yaşayabiliyoruz.

  • abartılı bulduğum tespit. ne var yani bir cumartesi sabahı 07.30' da çekiştirile çekiştirile yataktan kaldırılıp lego yapmak çok mu zor ?

    ühühühühühü uyumak istiyorum sözlük uyumak.

  • hiç tanımadığınız birinin 3 gün evinizde kalması ve bu durumdan ev arkadaşınızla rahatsız olup başka yerde kalmanız.

    bir gün eve geldik baktık bir kadın oturuyor evde. merhaba dedi merhaba dedik. sonra aynı apartmanda oturan başka bir arkadaş geldi işte bu da bişey söylediğim gibi (söylemedi) sizde kalacak,sorun olmaz herhalde (olurdu) bende kalamaz çünkü ailem geliyor (bize ne?) dedi. biz de ayıp olmasın diye o an tamam tabi dedik. e sonra da tamam demiş bulunduk ama bildiğin salonda oturan bir kadın. koltukta yaşıyor. çay demliyor. lan kadın çamaşır yıkadı kuruttu salonda. ilk gün karşı koltuğa oturduk biz de. demlediği çaydan içtik. sonra baktık kadın rahatsız oluyor yani tip tip bakmamızdan. gittik başka arkadaşta kaldık.

    hayır kadın bize nasıl girdi? girdi neden kaldı? kaldı hiç mi tırsmadı amk biz tırstık. sonra bizim arkadaş mal mı kızı bıraktı gitti? biz mal mıyız evimizi bıraktık gittik? bir öğrenci evinde hiç mi normal olay yaşanmaz? babamın böyle yapmayı öğrendiği pastaya sokayım.