ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elif aslı yıldız tunaoğlu
-
tam bir kezban. sonradan görme.
ak-saray
-
1.370.000.000 tl maliyeti varmış. yazı ile : bir milyar 370 milyon tele.
hani avkti zamanında altı sıfır attık ya, onu atmasaydık; şu an 1.370.000.000.000.000 tl olacaktı. okuyabildiniz mi bu rakamı?
aklım, dimağım durdu.
hala bu adama tapınıyorsunuz ya, sizi eşşekler tepsin de def olup gidin üllkeden. biz kendi kendimize tekrar var oluruz amk.
bu ne be!
1 ocak 3000
-
resmi tatil olacaktır.
alman polisinin türk aileyi sınır dışı etmesi
-
darısı hükümetimizi destekleyen tüm değerli alamancı kardeşlerimizin başına, gelin avrupa kıskansın bizi burada refah ve huzur içinde yaşayın.
yola hafriyat döküp kaçan kamyon sürücüsü
-
adam bence yıllardır aklında olan bir şeyi yapmış büyük ihtimal işini kaybedecek ama.
kızını hamile bırakan adamın facebook profili
-
seçmeni rencide etmekle alakası olmayan durum. görünen köy kılavuz istemez. sen kuzenle yatmak caizdir, akrabadan çocuk sahibi olmak günah değildir, 13 yaşındaki kız hamile kalabilir diye açıklama yaparsan olacağı budur.
edit: kaynak diyenler için
https://www.bbc.com/…/amp/haberler-turkiye-42552621
https://www.birgun.net/…iren-kiz-evlenebilir-198240
sözlükte tanışılmış ilginç profiller
-
vakti zamanında (bkz: düşün ki o bunu okuyor) başlığına bir entry girmiştim. o entryden sonra 4-5 tane mesaj geldi. mesajlardan bir tanesinde kadın bir yazar yazdığım şeylere dayanarak kendisinin eski erkek arkadaşı olduğumu iddia etti.
ilk 2 gün falan dalga geçtiğini zannettim, sonra ciddi ciddi bana ".....'sın işte kıvırma" , "bu başlığa yazacağını biliyordum" , "çok özledim seni, bir kere daha deneyelim" vb gibi abuk subuk mesajlar atmaya başladı. kendimi ispat etmek için ne yaptıysam inandıramadım. fotoğraf gönderdim " başkasının fotolarını atıp beni vazgeçiremezsin" diyerek iyice bokunu çıkarmaya başladı.
sonra ver numaranı arayacağım diyerek numarasını istedim, arayıp da sesimi duyunca başkasına mı arattın dese de ikna oldu sonunda. bu sefer de 3 gündür konuşuyoruz bir kahve içeriz artık di mi deyince, durduk yere diyaliz merkezi aramamak adına her yerden engelledim.
bikinili kız görünce yüzüne takke örten sporcu
-
yatıp kalkıp allahu akbar dedikten sonra bakara makara diye kuranla taşşak geçen zihniyette olmayan sporcudur.
cam kenarına ekmek kırıntısı koymak
-
önümüzdeki 1 hafta çok soğuk geçeceği için, civardaki kuşlar için cam kenarına mutlaka biraz ekmek bırakalım. bırakın pisletsinler cam kenarlarını, söz ben gelip temizleyeceğim. bu süper duyarlı entryimi de böyle bitiriyorum.
harold holt
-
avustralya'nin 17. basbakani..
5 agustos 1908 dogumlu imis kendisi, olumu tam olarak bilinmemekle birlikte 19 aralik 1967 olarak kabul ediliyormus.
nedeni de su:
melbourne'un guneyinde point nepean denen yerdeki evinin yakinlarinda bir gun (17 aralik 1967) eline surfunu alarak denize gider. fakat bir daha gorulmez. kaybolur.
koskoca avustralya basbakanini kaybetmistir. cok genis capli arama operasyonu baslatilir fakat adamcagiz bir daha hic bulunamaz.
tabi hemen arkasindan komplo teorileri ortaya cikmis. bazilari holt'un aslinda ortadan yok olarak metresi ile kactigini iddia ederken, bazilari da kendisinin aslinda cin halk cumhuriyeti'nin ajani oldugunu ileri surup, denize girdigi sirada oraya yanasan bir denizaltinin onu alip, cin'e geri goturdugunu dahi savunmaktaymis.