ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
çoraplı ayaklarla girilen tuvalette ıslak bir terlik giydiğinin fark edildiği an ve hemen akabinde çorapta hissedilen ıslaklık hissi. o an insan hayattan soğur, bütün enrjisini yitirir. çarşısının kitlendiğini duyan askerden, en sevdiği yemek takımının tabağının kırıldığını gören anneden bile daha mutsuzdur, hüzünlüdür o an...
3 nisan 2020 maske takma zorunluluğu getirilmesi
-
5 babayiğit maske işine girdi galiba xdxd
hanımeli çiçeklerinin balını yemiş efsanevi nesil
-
sokakta buyumenin tadini doyasiya cikaran, annelerinin balkondan adini bagirmaktan usandigi, aksam ezanindan sonra saklambac oynamanin zevkini bilen bi da olsa bidaha yaparim dedirten komsunun zilini calip calip kacan sansli nesil..
süleyman seba vs aziz yıldırım
-
bir fenerbahçeli olarak hep yüzümü kizartacak karsilastirmadir
80 bin lirayla 10 yıl çalışmadan yaşamak
-
seninkisi on yıl var olmak oluyor kaarşim, yaşamak başka bi şey.
“ yaşamak bazılarına bahşedilmiş bir ayrıcalıktır, bazıları sadece var olur. “
edit; arkadaşlar biraz da şurama favorileyin (bkz: perşembe günü saat 4'te öleceksin)
yeni akit'in israil yardım ekibi haberi
-
tanım: aidiyet hissettiğim toplumun genel bakışı olmadığı için şükrettiğim lağım beyanı.
öküz saraya çıkınca kral olmaz ama saray ahır olur
-
eşek derviş olmaz odun çekmekle tekkeye, deve hacı olmaz gidip gelmekle mekke'ye.
hakemlerin duş aldıklarını herkese bildirme merakı
-
- arkadaşlar duşumuzu aldık gidiyoruz. lütfen.
- hocam duşu birlikte mi aldınız peki?
- evet. sonradan gözlemci arkadaş da katıldı hatta bize.
- vay ibneler!
toplu taşımalarda koltuk sahibinin veliaht seçmesi
-
toplu taşımayı sık kullandığım dönem bu olayın tam tersi benim başıma gelirdi. otobüsün neresinde oturursam oturayım otobüse binen yaşlı teyzeler/amcalar doğrudan sanki benim oturduğum koltuk boşmuş gibi bana doğru yürür ve biraz girişken olanı "kızım yer vercen mi bana" şeklinde konuya girerken, daha çekingen olanı da koltuğa abanma, bana abanma, kucağımdaki çantaya abanma, oflama poflama modunda o koltuğu bir şekilde benden alırdı. sadece o değil, "eskiden böyle miydi, şimdiki gençler vatan haini, yer vermiyo" şeklindeki tiplerin ilk hedefinde de hep ben vardım. ufak tefek yapımdan mıdır bilmiyorum ama genelde otobüse bineni göremeyecek kadar yorgun olduğumdan bu yer vermediği için ayıplanma olayına çok bozulurdum. okuldan eve dönüşüm 4 saat sürüyordu çünkü normal şartlarda. sabah 5te uyanıyordum okula zamanında gidebilmek için. yaşımdan ve minyon olduğumdan beni olduğumdan daha küçük sanıyorlardır yorgun gözükmeme rağmen diye kendimi teselli ediyordum. yıllar geçti, en son yine tramwaya bindiğimde bi teyze hedefe kilitlenip dizimin dibine kadar geldi. tramwayda her yaştan insan doluydu, özellikle baktım. teyze dizimin dibine varınca geç otur teyze diyerek kalktım. teyze teşekkür bile etmeden şöyle dedi:
"kızım sen de yorgunsun tamam ama ben bi de yaşlıyım..."
sesinde sadece kızgınlık vardı. "eski gençler böyle miydi hiç!"
ankara'daki bombayı akp'nin patlattığına inanmak
kızının evliliğini düğün günü bitiren baba
-
baba doğru olanı yapmış, dedem anneme demiş ki gelinlikle çıktın kefenle girersin bu eve, zavallı annecim başı sıkıştığında gidecek bir baba kapısı bulamamış.
aslan gibi babadır ve dedem adam değildir.
telefon kayıt harcının 20 bin tl olması
-
gençler telefonda ötv indirimi beklerken, karne hediyesi gecikmedi.