hesabın var mı? giriş yap

  • takıntıları da son derece ilginç;
    örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha deyemiyor.

    sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.

    yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor.

    başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte.

  • uzun hali buradaelim ayağım titredi gerçekten. mevzu nedir bilmiyorum ama haraç gibi bir şey ise ülkenin gidişatı gerçekten çok kötü. tekelcide de silah var. buna rağmen dükkanı basanlar kendi canını da tehlikeye atıyor ve gözünü kırpmadan cinayet işliyorlar. tekelci yine insaflı ayağına sıkmaya çalışıyor. ama sonradan gelen çocuk doğrudan öldürme amaçlı ateş ediyor. birinin belinde uzi gibi bişey var can güvenliğimiz allah'a emanet. hapse girmekten de mi çekinmiyorlar anlamak imkansız.

  • zengin bedevi, çölde devesi ile giderken, az ileride “su, su" diye inleyen birini görünce, hemen devesinden atlar ve ona kana kana su içirir. ardından da karnını doyurur.

    bedevinin yardım ettiği kişi kendine geldikten hemen sonra, zengin bedeviyi etkisiz hale getirerek, bedevinin neyi var neyi yok, hepsini alır.
    sonrada bedevinin devesine binerek oradan uzaklaşmaya başlar.

    soyulan bedevi hırsızın arkasından defalarca, “sakın bunu kimseye anlatma" diye bağırır.
    hırsız bedevi önce aldırış etmez buna ama uzaklaştıkça kafasına dert olur ve geri döner. soyduğu bedevinin yanına gelerek ona sorar;
    “neden kimseye anlatma" diyorsun. kumların üstünde oturan soyulan adam şöyle der;
    eğer bu yaptığını anlatırsan, bundan sonra çölde gerçekten aç ve susuz kalanlara hiç kimse yardım etmez.

    not: alıntı.

  • tramvay için söylüyorum; camdan dışarı bakıyorsa yabancıdır, camdan kendisine bakıyorsa bir ihtimal belki türktür ama camlardaki yansımaları kullanıp arkasındaki oturan kızı kesebiliyorsa o kesin türktür, ne güzel komutandır.

  • istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.

  • ulan, "reklam, pr" denilecek korkusundan insanlar iyilik de yapamaz oldular. monster'ı tebrik ediyorum. ne çocuğun kim olduğunu biliyoruz, ne yüzünü gördük, ne de bi video bişey çıktı ortaya. normalde bu gibi durumlarda nasıl olduğunu biliyoruz. firma laptopu verir vermeyi ama, çocuğun 7 ceddini ifşa ederler, milyon tane fotoğraf, acıklı müzikli video falan düşer ortaya.

    monster ise sadece olayın mutlulukla sonuçlandığını gösteren bir fotoğraf ve kısa bir tweet attı. fotoğrafta da çocuğun sadece elleri görünüyor. daha ne yapsın adamlar. eğer laptopu hediye edip, hiç kimseye haber vermeselerdi bu sefer de haksız yere "umarsamadılar, koskoca firmasınız nolurdu bi laptop verseniz" denilecekti.

    daha naapsınlar abi bi deyiverin hele ya.