hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde mutlu arı resmi olan kokulu silgi kokusu. o kadar ki sadece resminden kokusunu alıp çocukluğuma gidebiliyorum.

  • son 10 günün (toplam vefat / toplam vaka) oranları;
    4 nisan - 501/23934 = 0.021
    5 nisan - 574/27069 = 0.021
    6 nisan - 649/30217 = 0.021
    7 nisan - 725/34109 = 0.021
    8 nisan - 812/38226 = 0.021
    9 nisan - 908/42282 = 0.021
    10 nisan - 1006/47029 = 0.021
    11 nisan - 1101/52167 = 0.021
    12 nisan - 1198/56956 = 0.021
    13 nisan - 1296/61049 = 0.021

    binde bir bile sapma yok. acaba diğer ülkelerde de aynı mı? diyerek baktım; bu rakamlar son 9-10 günde, almanya'da (0,020-0,050) arası yani yüzde 3 ve ispanya'da (0,140-0,200) arası yani yüzde 6 değişiyor.. bizde bırak yüzde 1'i, binde 1 oynamıyor.. italya'da daha vahimdir de neyse...

    açıklanan bu rakamlara inananlara saygı duyarım, sonuçta elimizdeki tek veriler bunlar ama ben bu rakamların gerçeği yansıttığına inanmıyorum. üzücü.

  • aslında sevgilisi olmasını istemesine rağmen, hiçbir girişimi olmayan, hoşlandığı karşı cinsler olsa da hep bunu bir şekilde hasır altı eden, elini uzatmayan, konuşmayan, girişimde bulunmayan kişidir.

  • nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..

  • 20.000 tl lik oyun bilgisayarım var rtx 2080

    piyasadaki bütün popüler oyunlara sahibim

    0 zevk alıyorum hiçbir oyunu oynayasım gelmiyor

    sanırım bizden geçmiş yaş 32 malak gibi yatıyorum şu an daha zevkli

  • amerika'da yasiyorum.

    turk dernegi'ne soyledim, "eylem tok konusunda bir sey yapmayacak misiniz?" diye, biz ne yapabiliriz ki dediler. zehir zemberek bir email attim, uyeligimi iptal ettim ve kendilerine bir daha bagis yapmayacagimi belirttim. politik baski yaparak cok sey yapilabilirken, ornekleri doluyken bu tutum basiretsizlik, beceriksizlik baska bir sey degil.

    nypd'e ihbar ettim. konsolosluga ihbarda bulundum. hatta bulundugum yerdeki tanidigim politikacilara da durumu anlatan bir sey yazdim.

    amerika'da yasayanlar bunlari yapabilirler. turk dernekleri bir boka yaramiyor.

    ermeni, yunan dernekleri cok daha aktifken, politikacilara baski yapabilirken boyle bir pisligi temizleyememiz de bizim ayibimiz.

    edit: ise yaramazsa ihbarlarin ve baskinin dozunu arttiracagim. baskiyi arttirmaya dhs'ten ve network'umu kullanarak baslayacagim. tek basima olacak bir sey degil, amerika'da yasayan arkadaslar da ayni zamanlarda baskiyi arttirirlarsa harekete gecerler.

    sadece ben yazarsam, "manyak adam takti" olur. bir cok kisi yazarsa "komunite rahatsiz" olur.

    yapilabilecekler, etki sirasina gore: cesitli yerel ve buyuk gazetelere olayi anlatan email yazabilirsiniz. new york'ta yerel gazetelerin olayi haber vermesini saglayabilirsiniz.

    ıngilizce sosyal medyalarda (reddit, twitter, tiktok vs) olayi anlatabilirsiniz.

    (hatta aklima bir fikir geldi, ny sokaklarina olayi anlatan, fotograflarinin oldugu a4/letter kagit ilanlar etrafta direklere, duvarlara zimbalanabilir. hatta ileri goturulurse cesitli bilboard'lara ilan verilebilir. bunu yapmak legal, ancak cesitli kisitlamalari var)

    dhs'in ihbar bolumune kanitlarla olayi anlatabilirsiniz. amerikan vatandasi yurt disinda suc islerse mahkemeye cikarilir ve yargilanir, emsalleri cok var.

    politikacilara olayi anlatan bir mektup yazabilirsiniz.

    her ne kadar ise yaramasalar da, turk derneklere baski yapmaya devam edebilirsiniz. baski yapinca dernekler de politikacilara baska yapmaya baslarlar.

    polise ihbar edebilirsiniz.

    edit 2: ben siradisi bir sey yapmiyorum, normal, olmasi gereken bir sey yapiyorum. mutevazilik olsun diye soylemiyorum, bu normal vatandaslik gorevidir. bu ulkede yasiyorsam, etrafimda boyle birinin olmasini istemiyorsam, oturdugum yerden boyle aksiyon alirim, oy verdigim kisilere baski yaparim. niye seciyoruz o politikacilari?

    bazilari bana email adresleri sordular. artik cogu organizasyon email adresi kullanmiyor, websitelerinden form doldurarak ihbarda bulunuyorsunuz. dhs report crime yazarak bulabilirsiniz. ya da ny newspaper report story yazabilirsiniz. ben de google'a yazarak buldum sonucta, baska bir sey yapmadim.

  • beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesi şeklinde uygulanan tıbbi tedavidir.

    çağdaş lobotomi 1930 larda başladı. doktorlar beynin ön lobuna bağlı sinir liflerinin kesilmesinin inatçı depresyon ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik problemlerde hastaları iyileştirebildiğini fark etti. takip eden 20 yıl içinde bu prosedür basitleştirildi ve yaygınlaştı. genellikle keskin bir aleti göz yuvarnın üstünden sokarak yapılan lobotomi, bir araştırmaya göre hastaların 3 te 2 sinde iyileşme sağlıyordu.

    ne varki lobotomi yi uygulayan herkes aynı derecede dikkatli değildi ve bu teknik bazı hastalarda çok ciddi yan etkiler doğurdu. nöbetler, uyuşukluk, kişilik değişikliği ve kendini tutamama bunlara dahildi. bunun üzerine doktorlar tekniklerini geliştirdiler ve lobotominin yerine singulotomi, anteriyor kapsülotomi ve subkaudat traktotomi gibi daha uzmanlaşmış yöntemleri koydular. bu prosedürler incelendiğinde obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon hastalarının en azından dörtte birinde yararlı olduğu görüldü. profesyoneller tüm yan etkilerine rağmen prosedürlerin başarılı olduğunu hala savunuyor. amerikan stereotaktik ve işlevsel nöroşirurji derneğinin başkanı ve chicago daki lllinois üniversitesinde tıp profesörü olan konstantin slavin "bana kalırsa araştırma bulguları ablatif cerrahiyi nispeten temize çıkarıyor ve çok spesifik durumlarda işe yaradığını gösteriyor" diyor.

    1980 lere gelindiğinde lobotomi gözden düşmüştü slavin "genel olarak tüm işlevsen nöroşirurji alanı yok etmekten ablatif cerrahiden uzaklaştı" diyor. o zamanlar yeni olan derin beyin uyarımı tekniğinin ablatif cerrahiyi tarihe gömeceği düşünülüyordu. bu teknikte cerrah hastanın kafasına matkapla delikler açıp sinir dokusuna elektrotlar batırıyor. elektrotlara akım uygulandığında beynin kimi bölgeleri etkinleşiyor ya da devre dışı kalıyor. "işin güzel yanı dokuyu yok etmememiz" diyor slavin. doktorlar aynı etkilerden yakınan hastaların sorunlarını giderebiliyor, akımı düşürebiliyor ya da slavin in deyimiyle "beyne tatil verip" akımı tümden kapatabiliyor.

    çoğu derin beyin uyarım yöntemleri şu anda parkinson hastalığı gibi hareket bozukluklarının tedavisinde kullanılıyor. obsesif kompulsif bozukluk hastalarında cerrahi tedavi çoğu ülkenin sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış ancak sadece son raddede başvurulan bir yöntem. slavin ile meslektaşları şu an devam eden bir çalışmada cerrahinin daha geniş kullanımlarını araştırıyor. slavin "önümüzdeki 5 yıl içinde işe yarayıp yaramadığına dair kesin bir yanıt verebileceğiz" diyor.

    -daniel engber

    edit: imla.

  • bunu squid game dizisinin 2. sezonu sanarak izleyen, izlerken bile yarışma programı olduğunu anlamayan, yetmeyip bir de buraya girip 2. sezon olmamış, oyunculuklar berbat diye yazan arkadaşlar... ah o arkadaşlar, vah o arkadaşlar... sen telefonunun tuş kilidini nasıl açtın da, ekşi sözlüğe nasıl girdin de, yetmedi tuşlara bastın da entry gönderin. :)