ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir turistin 44 lira olan hesaba bıraktığı para
-
kabaca hesapla 2 pide yiyip 2 de ayran icmisler desek ve cebimizdeki bozuk 5 adet 1 lirayi dusunsek, biz o ayranlari aliriz da pidelere melul melul bakariz anca.
bu duruma dusmemizde emegi olanlarin allah belalrini versin.
kıdem tazminatı caiz değildir
-
artırıyorum ve maaşın da caiz olmadığını düşünüyorum. hepimiz, devletimizin bekası için bedava çalışmalıyız. yemeğimizi versinler yeter.
eye of the tiger
-
birakin dinlemeyi, gaza gelmeyi, entry'sini gorunce bile $inav cekilesi $arki.
geleceğin fabrikalarında 1 işçi çalışacak
-
o da homer simpson olacak.
bir kediyle yaşamak
-
bir kediyle yaşamak, evde küçük bir çocuk varmışcasına önlem alarak yaşamaktır.
- içi kızgın yağ dolu tavanın sapını ocağın iç tarafına doğru çevirmek (pati atarak tavayı üstüne devirmesin)
- yanan mumu yanına yaklaştırmamak (bıyığı kuyruğu yanmasın)
- çamaşır ve kurutma makinesini doldurmadan evvel içini kontrol etmek (içine girip yatıyor)
- bıçağı tezgahın kenarında bırakmamak (sapına pati atıyor, kafasına saplanabilir)
- kapıları, pencereleri hızlıca kapatmamak, rüzgarın çarpmaması için önlerine ağırlık koymak (sıkışabilir, bir keresinde az daha kafası kopuyordu)
- ortalıkta permatik bırakmamak (oyuncak zannediyor, elini ayağını kesiyor)
- ortada deterjanlı su bırakmamak (içiyor, manyak mıdır nedir)
- klozete blok takınca kapağını hep kapalı tutmak (mavi suyu da içiyor)
- zeytinyağı, sıvı yağ tenekesinin tıpasını sıkıca kapatmak ( devirip yağla oynuyor)
- balkon kapasını kapatırken her zaman içeride olduğundan emin olmak (bir gece balkonda kalmış, sabah çok dinlenmiş bir şekilde uyandığımda anlamıştım bunun ortalarda olmadığını, yazık kulakları filan hep buz kesmiş)
- eğer ortalarda görünmüyorsa ve dışarı çıkmak gerekiyorsa gardrop kapağını açık bırakıp evden öyle çıkmak (bir gün eve geldim, dolaptan miyav sesleri geliyordu, tüm gün dolapta kapalı kalmış)
- pencere açıkken dikkatli olmak (i believe i can fly)
ve daha bir sürü şey, anksiyete bozukluğu yaşıyorum bunun sayesinde.
uğur şahin ve eşi misafirimiz olacak
-
özlem türeci biontech se.'nin tıbbi sorumlusu, kurucusu ve sahibi.
"özlem türeci ve eşi misafirimiz olacak" dense yeridir.
zafer havalimanı'na dört ayda 61 yolcunun uğraması
-
bu havalimanına 1 milyonun üzerinde garantiyi kim vermişse, yargılanmalı ve suçlu bulunursa tüm mal varlıklarına el konulmalıdır
kadıköy'de eğlenen gençler
-
buradan ekşideki genç erkeklere tavsiyem, eğer bir stadyumda değilseniz ve ortamda sıfır kadın ve üçten fazla erkek varsa, o ortamdan uzak durmayın, direkt kaçın, alabildiğince fersah fersah kaçın.
eğlenen gençlermiş peh.
çocukken yapılan abukluklar
-
''güven testi'' denen zımbırtının yeni moda olduğu ya da bizim yeni duyduğumuz, benimse ''hadi şimdi güven testi yapıcaz seninle, kollarını açıp kendini bırakıcaksın, ben de seni tutucam'' diyen arkadaş sayesinde ilk kez duyduğum zamanlarda, olayı yanlış anlayıp, kollarımı açıp arkaya değil de kendimi öne doğru bırakmak suretiyle kafayı gözü dağıtmak. güven testinde yüz üstü yere yapışan başka biri var mıdır merak etmiyor değilim.
yorgunum aşağı iner misiniz diyen kargocu
-
- cengiz kargo..ama yorgunum aşağı iner misiniz?
- elbette..hemen geliyorum..
..
- merhaba..
- merhaba..önce şu paketi vereyim..
- aa şey..iyi de bu bana gelmemiş ki..
- evet..en üst kattaki eve geldi ama onlar inmek istemediler..siz çıkarın bi' zahmet..
- yuha!
- yorgunum..
sadi-i şirazi
-
aşka uçma kanatların yanar. (sadi şirazi) ..
aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar? (hz. mevlana)
aşka vardıktan sonra kanadı kim arar? (yunus emre)
aşkın açamadığı kapı kanatlanıp uçamadığı yer mi var? (demet akalın)