hesabın var mı? giriş yap

  • higurashi no naku koro ni
    isimli visual novelin geçtiği kasaba.
    tabi orada ismi hinamizawa'dır anime serisinde gördüğümüz karakterlerin evleri, tapınaklar, köprü vb her unsur animeye aktarılmıştır.

    onun dışında doğal güzelliği ile büyüleyen, max 1000+ kişinin yaşadığı ölmeden önce gidilmesi gerekilen yerlerdendir.

  • başlık: denizde ayagıma bakan gülüyo amk ne var ki

    1. ne var delikanlı gibi söyleyin

    http://c11.incisozluk.com.tr/…06/7/296347_o99b9.jpg

    2. baş parmağından bileğine taksi tutsan 450 lira tutar amk
    3. bu ayak istanbul'a 4.köprü olur amk
    4. kafanın üstünde iki tur dönsen havalanırsın amk
    5. sığıra tekme koysan hayvan kıyma haline gelir amk

    ve en efsanesi..

    6. baban kanguruya mı çaktı bu nasıl bir ayak amk

    sabahtan beri gülüyorum lan haahahahaha :)

    edit: imla

  • olaya polisiye dizi izleyicisi gibi yaklaşırsak, alec baldwin toplam kaç el ateş etti bilmiyoruz, ama en az iki el ateş ettiğini biliyoruz, çünkü sadece görüntü yönetmeni değil yönetmen de vurulmuş. hadi boş olduğunu bilmiyordu, neden birinci kurşun patladığında durmayıp ikinci kez tetiğe bastı. dahası boş arazideyken nasıl her ikisinde de birilerine rastlattı?

    eğer sadece bir kez ateş edilse ve bir kişi vurulsa kaza deriz, silah doluymuş, elinde oynarken yanlışlıkla tetiğe dokunmuş ve o doğrultudaki kişiyi kazayla vurmuş.

    ama iki kişi vurulmuş. bu durumda en az 2 el ateş etti ve 2'sinde de hedefi bulan bir kaza sözkonusu. orada onlarca asistandır, sette dolaşan şofördür, dekorları tamir eden adamdır, şudur budur, belki onlarca insan varken onlar değil, kurşunların biri yönetmeni biri de görüntü yönetmenini (yani ana kameramanı) bulmuş, iyi ki senarist orada değilmiş.

    eğer 2 el ateş edip iki kişiyi vurmadıysa, mesela 3-4-5 el ateş ettiyse ve kaza ile 2 tanesi boşluğa değil insanlara rastladıysa bu kez 1. soru tekrar gündeme geliyor, neden bu kadar çok el ateş etti ve kurşunların gerçek olduğunu anlamadı mı, niye durmadı, bu nasıl kaza olabilir?

    yani ya 2'de 2 gibi tutturması gibi tesadüfle açıklanması zor bir durum var, ya da daha fazla ateş ettiyse elindekinin gerçek olduğunu anlayamayan, defalarca sağa sola rastgele ateş eden ve durmayan biri var, ki bu da başka bir zor durum.

    en iyi ihtimal alec baldwin'in oyun olsun diye sağa sola rasgele tetik çekip ateş etmesi, ilk seferlerde sadece sesinden, tabancanın kuru sıkı olmadığını anlayamaması ve ancak 3. 4. kurşunlar birilerine isabet edince kafasının basması.

    ama her halukarda kuru sıkı da olsa, geyiğine de olsa, rastgele, gösteriş için ve tedbirsizce etrafa ateş etme numarası yapması gibi bir durum olmalı.

    sevdiğim de bir oyuncudur. üzüldüm kendisine.

  • sanırsın en-cinnu diyarından gelen kötü bir ruhu hapsediyor; kem alametlere nişan olmuş ruhani varlıklara pıranga vuruyor ki bir daha dünyaya hiç çıkmasınlar...

    ...kavanoz kapağı kapatıyor yaa! içinde salça, hadi bilemedin turşu olan cam bir kavanozun kapağını.

    bu ne hırstır, ne gözü dönmüşlüktür anlamıyorum. bir kavanoz kapağını kendine namus meselesi yapmayı ise hiç kavrayamıyorum; sanki acı çekmeden açılan kavanoz kapakları törelerimize ters, kan davasına gebe objeler.

    hayır bir de daha sıkı kapatınca değişen bir şey yok ki? alırsın kavanozu, sonuna dek çevirirsin... en sonunda da şöyle yarım saniye sıkarsın içine hava almasın diye.

    bunun için kafadaki kılcak damarları çatlatmanın, spartalılar gibi manyaklaşmanın anlamı nedir allahasen...

  • özge özpirinçci.

    de bağlacını yanlış yazmıştı, uyardım kibar bir dille. engelledi bi de dalga geçti “bi de bunlar var twitter’ın tdkcıları” minvalinde. o gün bugündür sevmem, basit biri olduğunu düşünürüm hep. aslında bence iyi insan, eğilip bükülenlerden değil en azından; ama basit işte birazcık. hala denk geldikçe dikkat ederim mecralarda aynı tas aynı hamam.

    edit: soy ismi özpirinçci imiş onu düzelttim. daha isimde “sert ünsüzlerin benzeşmesi” kuralı ihlal edilmiş, salaklık bende ki bağlaçlara takılıyorum.

    edit 2: beni haksız çıkarmadığın için teşekkürler ösgecim

  • ekşi sözlükte kendini zeki zanneden mallara,inci sözlükte mal taklidi yapan zekilere rastlamak mümkündür.

  • irticayı her yıl düzenli olarak tsk’nın ensesinden söken ve fetö’nün serpilip gelişmesini ve ahtapot gibi ülkeye el atmasını uzun yıllar durdurmuş/yavaşlatmış mgk’ya islamcılar gelip mürtecilerin atılmasını veto etmeye ve kendi kafalarına uygun generalleri kilit yerlere getirmeye başladıktan sonra bu ülkenin boku çıkmıştı.

    akp onu atmayın bunu atmayın diye geleceğin fetöcülerini tskda zorla tuttukça kısa zaman sonra hepsi ordunun sinir sitemlerine çöreklenmiş ve harp okullarında birkaç yıl içinde standlarda zaman gazetesi sızıntı dergisi falan satılmaya başlanmıştı. yeni mezun subaylar “abi kho kantinde zaman ve sızıntı satılıyor alanların sınavları da hep iyi” dediklerinde şaka yapıyorlar abartıyorlar öyle bir şey olamaz sanıyorduk.

    ama günü geldiğinde yapanların yıllarca bilerek ve istenerek vetoyla tskda tutulması sayesinde bu ülkede bir darbe yaşandı. darbe yüzünden de bu ordu ve ülke sadece bu fethullah peşinde iman etmiş tarikatçı öğrencileri değil kendi öz değerini, askeri kültürünün kalbindeki okulları, liseleri de kaybetti. iki pire için 150 yıllık yorganlar yakıldı. kuleli katarlılara acaba hangi gün peşkeş çekilecek diye gazete okuyasımız gelmiyor. şahsen benim öyle.

    şimdi içlerinde bir miktar fetöcü öğrenci olan o okullar fetö yuvası diye yüzlerce yıllık tarihiyle kültürüyle kapandıysa, liselere baştan temiz öğrenci alabilecekken orduyu uzun vadede islamlaştıracağız diye öz kültürünü nasıl söndürdüyseniz, burada da tarikatları bence bir iki sapık yüzünden söndürebilirsiniz. ortaya çıkardıkları tehdit ve bunlara kapılıp gidenler kuleli öğrencilerinin birkaç yüz bin katı.

    o zaman nasıl gık demediyseniz, buna da demeyiverin.

  • sadece sosyal medyadan paylasabilmek için yapılmış etkinliktir. black mirror dizisinin içindeyiz. büyük çaplı bir sosyal deneyin kobaylariyiz bence. artık ikna oldum.

    size, ateist olmama rağmen islam peygamberi muhammed'in cok sevdiğim bir sözünü hatırlatmak istiyorum: "komşusu aç iken tok yatan bizden değildir."

  • anne kuşlar neden yavrularının dışkılarını yer?

    bazı kuş türleri, "dışkı kesesiyle beslenme" adı verilen bir davranış sergilerler. bu davranış, anne kuşları, yavrularının dışkısını yiyormuş gibi gösterse de asıl amaç farklıdır. dışkı kesesiyle besleme, birçok kuş ebeveyni tarafından yuvalama alanlarını temiz tutmak ve yavrularını yırtıcı hayvanlardan korumak için kullanılan bir yöntemdir.

    yavru kuşlar çok küçük olduklarından kendi başlarına dışkılama yapamazlar. bunun yerine atıkları, ebeveynlerinin beslendikten sonra üretmelerine yardımcı olduğu "dışkı kesesi" adı verilen bir mukoza zarında tutulur. bir nevi bebek bezi. bu kese, atıkları çevreler ve yuvayı nispeten temiz tutar. yuvada atık birikmesini önlemek için ebeveyn kuşlar dışkı keselerini dikkatlice toplayacak ve bunları atmak üzere yuva alanından uzaklaştırırlar.

    dolayısıyla, ebeveyn kuşların görünüşte yavrularının atıklarını yeme eylemi aslında yuvanın kokusunu potansiyel yırtıcı hayvanlardan uzaklaştırmanın bir yoludur. yuva ortamını nispeten hijyenik ve güvenli tutarak yavruların hayatta kalma şansını artırmaya yardımcı olan bir stratejidir.

    audubon.org