hesabın var mı? giriş yap

  • iran o işi kendi halletti. durumun ciddiyetinin farkına varıp zarrab'ın ortağı zencani'yi kendisi yargıladı hapse attı. hatta onunla işbirliği yapan dönemin başkan yardımcısı da içerde.
    sen ne yaptın, ucu sana dokunacak diye bunları yargıdan korudun. al işte adam kendi ayağıyla gidip şimdi orada seni satıyor.

  • siz çok neşeli, çok üzgün ve beş parasızken nasıl davrandığına bakmaktır.
    neşeli olduğunuzda gıcık olup, üzgün olduğunuzda normale dönüyorsa sizi çekemiyordur.
    dertlerle boğuşurken uzaklaşıyorsa, dost demek çok ayıp, iyi gün organizmasıdır.
    beş parasızken ilişkiyi maslahatgüzarlık seviyesine indiriyorsa beş para etmezdir.
    insanlara "sizi daha uzaktan tanımak istiyorum" demek en temizidir.

  • yeşil mercimek, karabuğday kadar olmasa da kaliteli bir bitkisel protein kaynağıdır. lifli ve düşük glisemik indeksli olduğu için de diyet yaparken bazı kronik hastalıklara iyi gelebilir. içeriğinde demir ve potasyum da ciddiye alınacak kadar yüksektir.

    gıdaları hissiyata ya da statüye (?) göre yiyeceğinize "bunun bana ne faydası/zararı olur?" diye düşünerek yerseniz garibanlık neymiş anlarsınız.

  • acilin isvicreli bilim adami geldi. sana laflar hazirladim oytun.

    gece gece tuz ayran videosuna denk geldim, tasak mi gerçek mi diye anlamaya çalışırken gerçekten makalesinin basıldığını gordum. peer reviewed bir dergi mi emin değilim, öyle çok ikna edici bulgular yok. hadi ikna edici olsa bile yogurt ve tuzun sinerjik etkisi ile bir şey yok. yoğurt niye eklenmis belli değil. madem ekledin, tuzsuz ayran ve yogurtsuz tuzlu su grupları nerede. zaten sonucta da buna değinilmemis. makalede son isim olan oytun kardeşimizin makalenin iceriginden haberi yok mu?
    zaten kurduğu cümle ayri bir sikinti. "otizmde böyle bir sikinti var. ayran ya da tuz tek basina bir sey yapmiyor ama ikisi birlikte zehir oluyor". afedersiniz ama bu nasil embesilce bir yorumdur? sözde kendi cikardigi makaleye göre sadece tuz da otizme sebep oluyor. ee bu adam kendi makalesinden habersiz mi?
    bence habersiz. researchgate'de oytun'un adina tikliyoruz ve görüyoruz ki kendisi her hafta bir makale yayinlamis. agustos ayinda 4 makale var sanirim, resmen cilginlik. kanserden, otizme kadar cok farkli konularda makaleler. bu arkadasin bu calismalarin hepsinde yer alma ihtimali var mi? yok. zaten kendi makalesinin sonucundan bile bihaber.

    sonra dananin kuyrugunun koptugu noktaya geliyoruz. researchgate'de kendi kurdugu "erbas institute of experimental medicine" diye bir arastirma merkezinde calismalarini yaptigini görüyoruz. google'de arayinca böyle bir enstitü ile ilgili bilgi bulamiyoruz. onun yerine söyle bir dergi sitesi cikiyor ilk sayfada.
    https://jebms.org/ journal of experimental and basic medical sciences
    editor-in-chief: oytun erbas

    yayinlanan makalelere bakiyoruz, oytun beyin makaleleri full. adam kendi kurdugu kendi chief editörü oldugu dergiye makale pompaliyor. özetle cok kirli isler dönüyor. benim anlamadigim, doktor olabilecek kadar okumus bir insan nasil böyle islerin pesine düser. bence kafayi yemis olabilir. kim bilir belki de kendi uydurdugu seylere kendi de inaniyor. yakinda kokusu cikar ve bir yerlerinde patlar. insan icine cikamaz diyecegim de adam yüzsüz. yazik.

    edit: bir arkadaş olayı onceden özetlemiş zaten.(bkz: #125364279)

  • hayatın acı gerçeklerinden biri.
    zengin babanın, çevresinin, çocuğuna sunduğu egitim ve diger olanakların buna sebep olduğu herkesin malumu.

    bense hemen göze çarpmayan başka bir faktörden bahsedeyim. aynı kalitede eğitim almış da olsanız, aynı zekaya da sahip olsanız, ayni ise de girseniz zengin çocuğunun sizden daha başarılı olması beklenir. sebep? kendine güven. örneğin siz şirketteki işinize muhtaç olduğunuz için zengin çocuğu kadar kendinden emin konuşamazsınız. zengin çocuğu ise yetiştiği ortamdan ötürü genel müdürü filan kendi dengi gibi düşünür.

    bu sav tabii ki her bireyi tasvir etmiyor. ortalamalardan bahsediyorum.

    ***

    bu durumla savaşmanın bilinen tek yolu devletin tüm vatandaşlarına sunduğu sosyal olanakları artırması. iskandinav ülkelerindeki social mobility'nin abd'den kat kat yüksek olmasının temel sebebi bu.

    vahşi kapitalist sistemde fakir doğan genelde fakir ölüyor.

  • videoda zibidi çocuk "polise versen ne olur?" diyor. yani daha önce de böyle durumlar yaşadığında, polise şikayet edilse de bir sorun yaşamamış demek ki. veya arkam sağlam bana bir şey olmaz babam halleder demek istiyor. böyle böyle kabile devletine döndürdünüz ülkeyi, kendi adamımız diye abuk sabuk esnafları ihalelerle, rantlarla zengin iş adamı yaptınız. hepsi çoluk çocuk torun torba mafya gibi geziyor amk ortalarda...

  • telefonda veda etme kısmını çözememiş babalar yüzünden telefonun ne zaman kapanacağının belli olmadığı konuşmalardır. örneğin;
    -iyi misin oğlum bişey lazım mı bi ihtiyacın var mı?
    --iyiyim baba yok saolasın, sen nasılsın?
    -tamam.
    --ne var yok ne yok baba iş güç nasıl?
    -...
    --baba?
    -dıt dıt dıt.

  • yine full aksesuar bi erkek başrolle karşı karşıyayız. müzisyen, klasik araba kullanıyor, hoca olacak kadar zeki ve de aynı zamanda zengin ama idealist de olan kalın dudaklı bir adet şükrü. yaaa yapmayın allah aşkına sonra kızlarımız bunları gerçek zannedip fanpage açmaktan şaşı oluyor.

  • maalesef ülkemizde kaliteli işçilik nadir görülüyor. ustanın başında da durmayınca böyle durumlar ortaya çıkıyor. yaptığı işe önem vermeyen, estetikten yoksun bakış açısı ile yapılan işler bu şekilde oluyor.