hesabın var mı? giriş yap

  • based on a true story..
    kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
    - sen mi yaptın bu kazayı?
    - evet abi.
    - ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
    - abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
    - kes lan!
    - abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
    - seç birini o zaman..
    - seçemem ben abi, sen seç.
    - peki, kura çekelim o zaman..
    polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
    - çek şunlardan birini..
    kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
    - abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
    - hadi lan!
    - abi yapma etme..
    - peki lan
    polis bir kağıda da "af" yazar.
    - çek bakalım.
    şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
    - bak abi allah da istemiyormuş.
    - allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..

  • yorumlardan biri şöyle... "şortsuz bir nazlı çelik dileğiyle"

    tişört de olmasın anasını satayım :)

    tanım: hiç şaşırmadığım yorumlardır. ülkede daha şorta tahammül edemiyen milyonlar var.

  • adres soran iki şaşkının yapılan tariften sonra aralarındaki konuşması:

    -sol dedi.
    +kendine göre sol.
    -evet, kendine göre sol, yani bize göre sağ.
    +bize göre sağ olduğuna göre soldan gidicez.
    -evet, soldan.

    tarif edilen yere ulaşabildiklerinden şüpheliyim.

  • 21 ocak 2017'de sevil atasoy ve ilber ortaylı'nin programinda ilber hoca boğazlardan üs istenmesi, kars ve ardahanin istenmesi ile ilgili diyor ki, ruslarin kendi tarihinde de vardir kabul etmislerdir, bu olayin ne kadar buyuk bir ahmaklik oldugunu. bu ahmaklik sonuca ulasacak kadar ciddi degildi ama sonuclari cok ciddi oldu. turkiye gibi bir ulkeyi abd'ye sundu ruslar.

    şahsen ben de o dönemki sovyet rusyanin türkiyeyle iyi iliskiler kurduğu durumu düşünüyorum da, sovyet rusya avrupanin ve asyanin sik sok ulkelerine yayilmaktansa turkiyede daha basarili olurdu, turkiyeyi cok iyi kullananilirdi. tabi bunu tamamen sovyet rusya bakis acisiyla soyluyorum, turk insaninin devlet baglilini esas alarak, kapitalist propagandalarin turkiyede avrupaya nazaran daha basarisiz olacagini dusunuyorum.

  • çekya ile çok da önemli bir ilişkimiz olmadığını düşününce şu çıkarımı yapıyorum; adamı resmen devletin imkanlarıyla tatile göndermişler.

  • güneş sisteminin belki de en ilginç cismi titan. evet, üzerinde barındırdığı yaşam ile belki dünya çok daha ilginç ama, dünyayı devre dışı bırakalım şimdilik.

    titan, başka bir gezegenin uydusu olmasına rağmen, merkür'e eşdeğer büyüklüğü ve "şu kadarcık uyduda ne işi var" diye düşündüren; azot ve metandan oluşan atmosferi ile benzersiz. şöyle ki, güneş sisteminde yer alan gezegenlerin yüzlerce uydusu var ve bunlardan bazıları titan kadar büyük olmasına rağmen hiçbirinin içinde mevsimler yaşanan, yağmurlar yağan, rüzgarlar esen bir atmosferi yok. hatta ve hatta, "ne güzel gezegenler" dediğimiz merkür ve mars'ın söz etmeye değecek bir atmosferi bile yok.

    üstelik titan'ın atmosferi o kadar yoğun ki, yüzeydeki basınç dünyada olduğundan bile fazla. peki, kütleçekimi neredeyse ay kadar olan, bir manyetosferi bile bulunmayan ve üzerinde yaşam olmadığını düşündüğümüz bu uydunun nasıl böyle kalın bir atmosferi var. şimdiye kadar merkür ve mars'ta olduğu gibi güneş rüzgarlarının titan'ın atmosferi silip süpürmesi beklenirdi. oysa orada sapasağlam duruyor.

    bu duruma verilebilecek tek bir cevap var; titan'ın atmosferi sürekli yenileniyor. yani kaybettiği azot ve metanın yerine sürekli yenileri geliyor. başka bir deyişle titan, tıpkı dünya gibi volkanik açıdan hala aktif. yahut yüzeyinde, atmosferdeki metanı yenileyecek bazı kimyasal, belki de biyolojik tepkimeler gerçekleşiyor. böyle olunca, -180 derecelik yüzey ısısına sahip bu gezegende metana bağlı bir yaşam olup olmadığı gibi bir soru geliyor akla.

    bu arada belirtmek lazım; metan iyi bir sera gazıdır. normal şartlarda metan olmasaydı titan'ın yüzey sıcaklığının -200 santigrat derece civarında olması gerekirdi. fakat metanın yarattığı sera etkisi sonucu yüzey olması gerekende 20 derece kadar daha sıcak, çünkü atmosfer güneşten gelen ısıyı hapsediyor ve titan olması gerekenden daha sıcak bir hale geliyor. bu hapsedilen ısı da, titan'ın kendi içinde dengeli ve karmaşık meteorojik faliyetler göstermesi için yeterli oluyor.

    yine titan, uydusu olduğu satürn'e kütleçekim kilidi ile bağlı olmasına rağmen, düzenli olarak gece ve gündüzün yaşandığı bir yer. tabi günler ve geceler biraz uzun. aynı yüzü sürekli satürn'e dönük olmak zorunda olan titan'da günler ve geceler 7'şer gün civarında sürüyor. yani 7 gün gündüz, 7 gün gece. bu uzun dönüş de, yıllık mevsim değişiklikleri haricinde daha kısa dönemli fakat düzenli hava değişimlerine neden oluyor.

    bence üzerinde üs falan kurmaya değer bir yer. soğuk ve bildiğin gaz kokuyor ama yaşanır burada. biz görmeyiz ama, önümüzdeki 100 yıl içinde kurarlar zaten buraya bir üs.

  • boş kağıt vererek 100 almak...
    evet, yanlış duymadınız.
    ahmet cemal'in "basında yaratıcı yazarlık" dersinin sınavında başıma gelmiş, tüm akademik yaşamımda beni en çok etkileyen olaydır.
    yoklama almayan bu hocamızın dersine her hafta 08.30'da gitmiş, not tutmuş ve konuşmuştum.
    sınav başladığında gelip kulağıma eğilerek "sizin yazmanıza gerek yok. ne yazabileceğinizi biliyorum." diyerek kağıdımı alıp, sınavdan yollamıştır.
    her zaman saygı ve sevgi ile anacağım efsane bir entelektüeldir ahmet cemal.
    şimdi bile gözlerim doldu.