hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en saçma yolunda (ortaköy-beşiktaş arası günün saatine göre orta şeridi ortak kullanılan üç şeritli yol) "hızlı" arabası ile "hız" yaparak polis aracına kafadan çarpmış ve 1 polisin ölmesine, 1 polisin yaralanmasına neden olmuştur.
    bakalım ampulsever babası ne yapacak?
    acaba hapis yatacak mı?
    bu kaza bana sevim tanürek'in öldüğü kazayı hatırlattı.

    edit: sikayet geri cekildi ve davadan beraat etti. turkiye'de herkesin, herseyin bedeli var diye soyluyorlardi yok diyordum herseyin olamaz diye ama varmis. ruzgar cumlemize bunu kanitlatti.

    allah rahmet eylesin.
    toplumsal ahlak ve adalet duygumuzu kaybettik, basimiz sagolsun.

  • bu başlık ukte olarak verilmiş. dolduralım o halde. yaz geldi çocuklarımıza bisiklet alacağız. ama nasıl bir çocuğa nasıl bir bisiklet?

    çocuklarınıza cicili bicili süslü bir bisiklet almak yerine, onun yaşına fiziğine ve güvenliğine uygun bir bisiklet almanız daha doğru olacaktır.

    yaşlara göre tavsiye edilen tekerlek büyüklüğü (jant) ölçüleri:

    2-3 yaş : 12 jant
    3-5 yaş : 14 jant
    4-5 yaş : 16 jant
    5-7 yaş : 20 jant
    6-9 yaş : 24 jant
    10 + yaş : 26 jant / 27,5 jant / 28 jant /29 jant

    ayrıca:
    her şeyden önce güvenlik için kask ve eldiven kullanılmalı.
    bisiklet ne kadar hafif olursa çocuğun öğrenme aşaması o kadar zevkli olur.
    ağır bisiklet çocuğu bıktırır.
    çocuk seleye oturduğunda ayakları yere basabilmelidir.
    ayaklarını pedala koyduğunda ise dizleri direksiyon elciklerine (gidon) değmemelidir.
    direksiyon çocuğun kol ölçülerine uygun olmalı ve rahat kullanılabilmelidir.

  • http://i.hizliresim.com/9g8298.jpg

    edirne-merkez, kocasinan mahallesinde samsung k zoom ile çekmiş oldugum bir resmi.

    benim önerim bunu dinlemeniz. üstelik ay ışığı ile ilgili çok anlamlı bir hikayesi de var:

    bir gün beethoven, bir arkadaşı ile birlikte viyana sokaklarında dolaşmaktadır. tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir. arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler. ikisi birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. kapıyı açan kadın, beethoven’ı hemen tanır ve şok olur. beethoven, piyano sesine geldiğini ve mutlaka çalan kişiyi görmek istediğini söyler. kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek onları içeri alır.
    beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. annesi kıza, beethoven’ın geldiğini söyler ve kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız kördür. bunu gören beethoven, “lütfen benden birşey isteyin” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. kızın cevabı şu olur; “ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?”
    bunun üzerine beethoven piyanonun başına geçerek, ayışığı sonatını, doğaçlama olarak besteler.

  • ş: şık giyimli abi
    ş: şopar dilenci kadın

    ikisi de ş olduğu için diyaloğun gelişinden anlayacaksınız kim kim.

    ş: abi be allah rızası için be abim be, güzel abim bi ekmek para....
    ş: hayır sokaktaki dilencilere para vermiyorum ben.
    ş: oldu ben büro açayım

  • (bkz: martin molin) imiş adı. icad ettiği şey metal bilyelerle çalışan, balerinsiz müzik kutusu gibi bir şey. bir de gitar var içine monte edilmiş. çok da hoş bir şarkı çalıyor. şarkının ne olduğunu anlayamadım, acaba kendi bestesi mi, ama sonuçta böyle de müzik üretebilmek güzel.

    bize böyle şeylerle gelsinler.

    https://www.youtube.com/watch?v=ivuu8jobb1q

  • köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.