ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uma thurman'ın kill bill setinde yaşadığı kaza
-
açılın, captain obvious geldi.
efendim olay tarantino'nun ağzından şöyle gerçekleşiyor:
kaynak: http://deadline.com/…ash-new-york-times-1202278988/
uma thurman'ın araba sürüp saçlarını dalgalandıracağı bir sahne var. sahne şu:
https://www.youtube.com/watch?v=dnx-htcsbrq
bu sahne için tarantino ehliyeti olan ancak biraz acemi olan uma'dan sahneyi dublörsüz ve gerçekçi çekmek istediğini söylüyor.
uma ise mırın kırın etse de tamam diyor.
sahneden önce tarantino bu yolda arabayla sürüş yapıyor. yolun dümdüz olduğunu görüp bir problem çıkmayacağını düşünüyor. hatta uma'yı "yaparsın sen, aslansın, kaplansın" diye gazlıyor.
ancak neden sonra ışık açısı yüzünden aynı yolu tersten gitmesine karar veriyorlar. tarantino da "yol zaten düz, ters gitse yine düz olacak" diyor. ancak yolun başlangıcında kendisi sürerken (muhtemelen kalkışta düşük hızda olmasından dolayı) farketmediği çok hafif bir şikan var.
uma thurman bu şikanda kaza yapıyor.
tarantino hayatımın en büyük pişmanlıklarından biri olarak tanımlıyor. uma kaydı istediğinde de mırın kırın etmeden gidip veriyor. uma'nın tarantino'yu affetmesinin sebebi de bu.
zaten açıklamasında "hatasını ve pişmanlığını dile getirip kabul etmesi büyük cesaret örneği," filan diyor.
sahne gerekli miydi, tartışılır.
bruce lee'nin oğlu brandon lee öldü lan sette. adam kurşun yedi öldü resmen. sinema sanat olduğu kadar çok teknik de bir iş.
tarantino manyak bir adam, aşırıya kaçan teknikleri olduğu ortada. bununla ilgili çok tartışma dönüyor (inglorious basterds'deki hans landa'nın alman aktristi boğma sahnesi).
ama bu sahnede ihmalkarlık harici bir hatası bence yoktur.
uma thurman'ın bu olayın üzerini kapatılması için suçladığı isimler arasında tarantino yok, kendisi bunu "for this i hold lawrence bender, e. bennett walsh, and the notorious harvey weinstein solely responsible." diyerek açıklıyor. tarantino'yu değil, üzerini kapattıkları için lawrence bender, e. bennett walsh ve harvey weinstein'i suçluyor.
ve captain uçar gider.
komando öldüren tinercinin 3.5 yıl hapis yatması
-
2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.
tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.
şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.
(bkz: çare çalışma kampı)
--- kaynaklar ---
1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
5) emrah eraydın özel röportajı, youtube
(bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
(bkz: cezai çalışma)
(bkz: penal labour)
(bkz: zeki şen)
(bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
ciddi ciddi 80 yaşında bir aleviye oy vermek
-
(bkz: nefret söylemi)
bu başlığı açan yazar, entry'sini silse bile uçurulmalıdır.
29 nisan 2014 sözlük olaylarının özeti
-
gun itibari ile, sozlukte yasanan kisa sureli kaotik anlarin kisa aciklamasi. normalde yapmam bu tur seyler ama, olayi anlamayanlara kiyagim olsun.
- sabahin ilk isiklari ile birlikte, sozlukte onay bekleyen tum caylaklar bir anda yazar oldu.
- henuz hadise tam kavranamamisken, sozluge oluk oluk entry akmaya basladi.
- yazar olan caylaklar o kadar seri entry giriyordu ki, girilen entry'ler henuz sol frame'in tepesine gelmeden 3. sayfaya dusuyordu.
- gunun cok erken saatleri olmasina karsin tum basliklarda akil almaz bir patlama yasanmaya baslandi. ortam, zombi istilasina ugramis kent merkezinden halliceydi.
- olaydan cok kisa bir sure sonra, sozlukte eskiler-yeniler tartismasi basladi.
- yeni yazarlar "eskiler ucurulsun" gibi basliklar acarak goz yasartti.
- yeni yazarlarin buyuk cogunlugu cumle dahi kurmaktan acizken, "sozluk radikal bir karar aldi. siz zaten bir bok yapmiyordunuz. biz kaliteyi yukseltecegiz" cikislari yaparak aklimizi basimizdan aldi.
- tam sozluk manisa mesir macunu senliklerine donmusken, sozluk yonetiminden "pardon kuzenim yapmis" aciklamasi geldi.
- bu aciklamadan sonra, yeni yazarlarda gergin bir bekleyis basladi. tekrar caylak olmamak adina, onlara destek veren bazi eski yazarlar ile direnis baslattilar. arada, mantikli entryler girerek tekrar caylak olmaktan yirtmaya calisanlar gozden kacmadi.
- aciklamadan yaklasik bir saat sonra, ssg "yeniden caylak yap" butonuna basti ve 2 saatligine yazar olan caylaklar, yeniden caylak oldu.
onay bekleyen caylaklarin buyuk kisminin yazar olmaya hazir olmadigini gozlemlemek mumkundu. arada, sozluge bir seyler katabilecek olanlar da goze carpiyordu elbette ancak buyuk cogunluk epey bir sure daha caylak kalacak gorunuyordu.
sinüzit teşhisiyle taburcu edilen kızın ölmesi
-
(#155606800) şöyle bir entry girdim dün. ve başka bir haber sitesinde böyle bir haber de bulunuyor.
https://www.dha.com.tr/…lculuguna-ugurlandi-2296282
öncelikle 2 haberin içeriği farklı olsa da, hastanın yaşı, yoğun bakımda tedavi gördüğü vs, ben orda bir soru belirtmisim. soru şu " neden ısrarla migren ve sinüzit deniliyor?" bakın bu sorunun bir tane cevabı vardır. hekim olarak bir enrty girersiniz. o da şöyle olur : çünkü sistemin bana hasta başına verdiği bütçe, süre, imkan, prosedür bunu gerektiriyor, ve maalesef acilde talihsizlikler oluyor vs vs diye. kalkıp "neden" ile sonlanmis bir entryden doktor düşmanlığı varsayımı çıkmaniz akıl alır gibi değil. kaldı ki siz de en az benim kadar o gün acilde ne yaşandı, hekimin tutumu, hastanın kendini ifade etme sekli gibi hususlari bilmiyorsunuz.böyle agresif tavırlar alarak bir yere varamayız. kaldı ki ben hekim arkadaşları hic bir zaman suçlamadım. ülkenin aydın insanları gözüyle baktım. sözlükte de aleyhilerine açılan tüm başlıklarda savundum. eski entrylerimde mutlaka vardır. ortada bir haber var. bizi aydınlatıp acilde böyle böyle işliyor düzen diye entry girmeniz gerekirken ana bacı sövmek gerçekten yakışıkalmıyor. dediğim gibi bütün sağlık emekçilerine minnettariz. insanlarla bire bir diyalog halinde olunması gereken bir meslekte üslup cok cok önemlidir.
128 milyar sorusu ihanetin maskesidir
-
''akp pkk'dan daha tehlikelidir'' ve ''erdoğan'dan hesap sormazsam namussuzum'' diyen kişinin sözleridir.
hacı senin hangi sözüne güvenelim?
ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler
-
cep telefonunuzdaki msgları ilk kez görüyormuşçasına 20. kez okumak.
edit: önceki entry uçtuğu için formata uygun bir tanım yapmak gerekirse: kişinin ders çalışmamak için normal zamanda yapmadığı, kendisine iş çıkarıp yaptığı hareketlerdir.
usta yalanları
-
-bunun beyni yanmış. (basit bir parça değişimi)
-duvarda eğrilik var. (fayansı eğri koymuş.)
-beş dakikaya oradayım. (daha yola çıkmadı bile.)
-inan bu parçanın gelişi o kadar. (yarı fiyatı)
-malzeme bekliyorum. (daha iyi bir iş aldım, sen bekle.)
-o iş kolay. (iki aya anca biter.)
-başkasına bu fiyata yapmam. (herkese aynı kazık)
-bunun işi uzun sürer. (azıcık kıymetimizi bilin.)
hakkıyla işini yapan ustaları tenzih ederiz..
gizli gizli saç tıraşı olurken polis baskını yemek
-
ülkedeki illegalitenin geldiği son nokta. yalnız berberin maske takarak hijyen kurallarına uyması da 10 puanlık hareket*
unutulmayan kezban sözleri
-
- uçlarda yaşıyorum. (meali: ayşe kulin - kemal kılıçdaroğlu - elif şafak - mevlana - candan erçetin seviyor.)
netanyahu'nun tayyip erdoğan'a verdiği ayar
-
muhalifiz diye gerzekçe şeyler üzerinden rte'ye yürüyecek değiliz. türkiye’de ne kürtlere ne de ermeni halkına yönelik devlet menşeili bir katliam gerçekleşmemiştir. türkiye'nin böyle bir devlet politikası olmamıştır. aksine kendisi teröristleri kırmızı halılar açarak ülkeye almış, bir zaman aynı yolda yürümüştür.
edit: imla.
martin mystere
-
martin jacques mystere 26 haziran 1942'de newyork'ta dogdu. 1964'te harward üniversitesi antropoloji bölümü'nü bitirdi. ailesini, 1965'teki bir uçak kazasinda kaybetti ve ailesinden kalan tüm servetini çalışmaları için harcadı. boston'da kibernetik kurslarina yazildi. oradan paris'e geçerek sorbonne'da
arkeoloji ögrenimi gördü. daha sonra floransa'da güzel sanatlar akademisi'ne devam etti.
1973'te ilk kisisel arastirma gezisine çikti ve bilim dünyasina katildigi yil olan 1978'e kadar asistanligini yapan arkadasi sergei orloff'la birlikte hindistan'a mohemjo daro'ya gitti. burada yoga ve gizli egzotik disiplinleri ögrendi. amerika'ya dönüsünde "best seller" listelerinde alti ay basi çeken "geçmisin sirlari" adli kitabini yazdi. sürekli, arkeologlarin ve bilim adamlarinin görmemezlikten gelip açiklayamadigi konularla ilgilendigi ve çözüm getirdigi için basin, ona "imkansizliklar dedektifi" adini verdi. hakkinda bir sürü efsaneler ve söylentiler çikarildi. kendisinin hiçbir zaman dogrulamamasina ragmen, 15.000 yillik ve nereden geldigi bilinmeyen bir isin tabancasi oldugu iddia edildi... 1979'da, hakkinda kesin bilgi verilmeyen bir yolculuktan dönüste amerika'ya, esrarengiz bir sekilde günümüze kadar yasayabilmis bir neanderthal adami (ilkçag insani) getirdi. uzun bir bürokratik savastan sonra bu adamin velayetini elde etti. içgüdüsel güçleri, kuvveti, çevikligi normalin üstünde olan bu ilkel adamin adini java koydu. simdi java onun en yakin dostu, ayni zamanda da asistanidir.
tavukgöğsünde tavuk olduğunun öğrenildiği ilk an
-
çok pis bir andır.
o ana değin bir sürü tavuk göğsü tatlısı yemiş, fakat bunun içinde gerçek tavuk parçacıkları olduğu aklınızın ucundan bile geçmemiştir. rengi ve kıvamı nedeniyle tavuk göğsü ismi verildiğini zannetmişsinizdir, oysa ortada mecaz falan yokmuştur meğersem.
çok pis bir andır, çünkü akla evvelden yenilen kol börekleri geliverir.
(bkz: kol böreği) (bkz: allahım lütfen)