ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sessizce yan yana oturacak kadar samimi olmak
-
kesinlikle beraber car car konuşmaktan daha değerli olan şey. çok yakın olmadığımız insanlarla da fazlaca konuşup vakit öldürebiliriz, fakat of acaba yanımda sıkılıyor mudur ya da konuşacak konu bulmalı tedirginliği yaşamadan sessizce oturabilme özgürlüğü gerçekten özel bir durumdur. sanırım bu durum insanın kendini yanında en rahat ettiği insanlarla gerçekleşir. o insanlar zaten birbirini yeterince tanımıştır. o anlık suskunluğunu sıkıcılığına, konuşma kapasitesinin azlığına vs yormaz yargılamaz. çok konuşkan bi insan olarak en değerli bulduğum durum bu evet.
uçak modundaki cep telefonunu evde kaybetmek
-
sözlükte başlık açarak bulunabilir galiba. şimdi biraz daha bak bakalım sağa sola..
21 temmuz 2015 kürt yazarlara düzenlenen operasyon
-
kürt değildir o, teröristtir. kürt olsa uçmazdı.
nihal yalçın
-
kendisini tanımıyorum ancak ödül aldığı konuşması hayatımda izlediğim en kötü konuşmaydı. rakiplerim güçsüzdü mü? hönk!!!
adaylara teşekkür etmek yerine belediye başkanına teşekkür etmek mi? teşekkür yetmeyip, iltifat etmek hönk!.
üniversite mezunu olup ev hanımlığı yapan kadınlar
-
kadının tek düşmanı kadındır lafını doğrulamış başlıktır. hakaret edenlerin çoğu kadın. vallahi rezillik.
firmaların ürünlerini bilerek dayanıksız üretmesi
-
bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.
özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.
demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.
pucca
-
türkçe öğrenen belçikalı bir arkadaşımın okuduğu kitapların yazarı. kendisi bu kitapların daha önce okumaya çalıştığı ama pek de başarılı olamadığı çocuk kitaplarından daha anlaşılır ve basit bir dille yazıldığı konusunda ısrarcı.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: gerdek gecesi karim'dan kan gelmeyince
1. köy ahalisi laf etmesin diye balkona japon bayrağı astım. simdi kahvede oturuyoruz herkes cay ısmarlayıp enseme şaplak atıyor.
egemen bağış'ın prag büyükelçisi olması
-
çekya ile çok da önemli bir ilişkimiz olmadığını düşününce şu çıkarımı yapıyorum; adamı resmen devletin imkanlarıyla tatile göndermişler.
karadenizlilerde damak tadı olmaması
-
guneyli bir aileden geldigim icin, neredeyse butun yemekler, acili ve eksilidir bizde o nedenle karadeniz yemekleri hakkinda ben de yillarca boyle dusundum.
sonra bir gun komsumuzun biri bize hamsili pilav getirmis, mutfakta masanin ustunde duruyordu. soyle kasigin ucuyle baktik ne menem bir seymis diye, sonra az kalsin kasigi da yiyorduk. ne aci, ne eksi ama super bir sey, annem nasil yapilacagini ogrendi hatta komsudan. eger butun yemeklerini tek tek deneyip begenmediyseniz, bir sey diyemeyecegim ama cok guzel yemekleri var karadenizlilerin de. bir digerleri icin, misir ekmegi, fasulye tursusu.
edit: imla