ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 ağustos 2015 fenerbahçe eskişehirspor maçı
-
van persie kostugunda pas verilmeyince ya da basarisiz pas olunca, ulan ayip oldu adama yaa diyip utandigim mactir
vatandaşa haddini bildiren eczacı hanım
-
elindeki reçeteyi yavaşça yere bırak ve sakin ol. bu ne kibir. hem bankacı hem psikolog hem doktor her şeymiş meğer eczacılar ama bizim haberimiz yokmuş. yahu günümüz eczacılarının bakkaldan ne farkı var. içinizde manuel ilaç yapabilen kaç kişi var bunun cevabını verin lütfen. bir metropolde bunu yapabilen eczacı sayısı bir elin parmaklarını geçmez geçen doktorun yazdığı manuel bir ilacı hanginize geldi isem yapamayız diye geri çevirdiniz. en sonunda yaşça büyük eski bir eczacı yapabildi. susun ve oturun. kapatacaklarmış kapatın ulan ne işe yarıyorsunuz.
zorunlu edit: manuel ilacın adı “majistral”miş sağolsun bir çok eczacı arkadaş yazdıklarımı haklı çıkarırcasına nezaketten yoksun bir üslupla dalga geçerek mesaj atmışlar. bir kısmı da bunun ücretinin devletten tahsilinde problem yaşadıklarını ifade etmişler ki bu eğer böyle ise yapamadıklarını söylemek suretiyle vatandaşı aldatma durumu var. yazık valla ben böyle bilmezdim sizi.
şiirli edit: bütün nezaketsizlere bir şiirle cevap vereceğim.
mey biter saki kalır.
her renk solar haki kalır.
ilim insanın cehlini alsa da,
hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.
saygılarımla.
çeyrek depo kalır kalmaz akaryakıt alan tip
-
doğru olanı yapan kişidir. ustaların da tavsiyesidir bu; aracınızda mutlaka çeyrek depo yakıt bulundurmak zorundasınız. eğer aracınızı sürekli 30-40 liralık yakıt ile kullanıyorsanız da, o çeyrek deponun üzerine devam etmelisiniz. yani çeyrek depo yakıtı deponuzda demirbaş olarak görmelisiniz. zorda kalmadıkça o yakıtı harcamamalısınız. eğer çeyrek depo bırakmayıp, sürekli olarak boş depoya 30-40 liralık yakıt almaya devam ederseniz; ileride yakıt pompanızı yanmış vaziyette elinize alırsınız. çünkü; yakıt pompası deponun içinde bulunuyor ve görevi; depodaki yakıtı belli bir basınç ile motora iletmek. siz depoya sürekli minimum yakıt aldığınızda, pompa kısmen kuru çalışmaya devam edecek ve ileride benzin pompasındaki motorun aşırı ısınmasına sebep olarak, yanacaktır.
belirtileri ise;
- araç marş alıyor fakat çalışmıyorsa,
- araç çalışıyor fakat gaz yemiyorsa,
- araç hareket halindeyken tekleme yapıyorsa,
- araçta yakıt az iken devire girmiyorsa,
- aracın yakıt tüketimi arttıysa
geçmiş olsun. siz hep 50 liralık aldığınız için en çok da sizi etkiledi şimdi.
10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama
-
unutmak isteyen veya unutanlar için;
7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.
bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.
malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.
ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.
elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.
ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.
ne tesadüf!
bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.
olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.
onlar gitti.
yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.
daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.
ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.
unutmayın bunları kardeşlerim.
o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.
kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.
o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.
ama işimiz daha bitmedi.
önümüzde bir "seçim" daha var.
işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.
o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.
bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.
ali ismailler için,
berkinler için,
kuddusi okkırlar için,
türkan saylanlar için,
ethemler için...
ve 103 yurttaşımız için...
abdülkadir uyan
metin kürklü
gökhan akman
orhan ışıktaş
gülhan karlı elmascan
yılmaz elmascan
nevzat sayan
bilgen parlak
hacı kıvrak
rıdvan akgül
fevzi sert
hacı mehmet şah esin
gökmen dalmaç
elif kanlıoğlu
hakan dursun akalın
ercan adsız
ayşe deniz
berna koç
fatma esen
gülbahar aydeniz
eren akın
canberk bakış
tayfun benol
nizamettin bağcı
kasım otur
başak sidar çevik
nilgün çevik
resul yanar
mehmet ali kılıç
tekin arslan
sezen vurmaz
dilaver karharman
umut tan
onur tan
sarıgül tüylü
dilan sarıkaya
ali kitapçı
ismail kızılçay
muhammet demir
korkmaz tetik
veysel atılgan
ibrahim atılgan
emine ercan
kübra meltem mollaoğlu
meryem bulut
seyhan yaylagül
ebru mavi
ali deniz uzatmaz
ziya saygın
vahdettin özgan
cemal avşar
ahmet katurlu
selim örs
azize onat
dicle deli
güney doğan
binali korkmaz
mehmet zakir karabulut
leyla çiçek
metin peşman
mesut mak
adil gür
gökhan gökbönü
şebnem yurtman
osman turan bozacı
idil güneyi
abdullah erol
mehmet hayta
özver gökhan arpaçay
şirin kılıçalp
uygar coşkun
ahmed alkhadi
nurullah erdoğan
gözde arslan
aycan kaya
yunus delice
sevgi öztekin
mehmet tevfik dalgıç
sevim şinik
emin aydemir
fatma karabulut
ramazan tunç
erol ekici
feyyat deniz
necla duran
osman ervasa
ramazan çalışkan
vedat erkan
abdülbari şenci
niyazi büyüksütçü
gazi güray
sabri elmas
erhan avcı
ümit seylan
serdar ben
hasan baykara
fatma batur
bedriye batur
nevzat özbilgi
ata önder atabay
esfet duran
mustafa budak
ağa bayar
ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...
tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.
şansal büyüka
-
1 dakikadan fazla konuşan herkese katılıyor. en sevdiği şey fikir onaylamak.
- artık beşiktaş'ın bu takım olma sorununu aşması lazım şansal.
- % 100.
- sorun sadece guti değil.
- kesin.
- benzer sorunlar gassarayda da var.
- sana % 1500 katılıyorum hocam.
şansal abi, bari katılırken verdiğin oranlara dikkat et, gözünü seveyim. bir de sürekli "hanki" diyorsun abi "hangi" olacak o. bir de yaptığın her yorumdan sonra soru soracakken "bilmem katılır mısın" diye başlıyorsun, gerek yok. bir de markus'a çok takılıyorsun abi, adam alman adam sağı solu belli olmaz, her yorumuna, her soruna "ya natürlih" diye cevap vere vere dağ gibi adam eridi gitti.
google'ın 17 aralık 2015 beethoven doodle'ı
-
harikadır. efsanedir. seviyoruz la seni google. böyle bulmacalı şeyler yap hep.
gerçi ben star wars beklemiştim ama bu da olumlu.
http://www.google.com.tr/
hee bugün bitince gitcek bu doodle. dur linkini yabıştırayım tarihte izimiz olsun*
http://www.google.com/…ig-van-beethovens-245th-year
debe editi: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası) eğitim şart.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
94'de türkan saylan ve ekibi beni ikna odasına almışlardı. başörtünü çıkar dediler. direndim! oğlum sen erkeksin çıkar şunu dediler. direndim!
otel fiyatlarının uçması
-
kendi ülkesinde tatile gidemeyen insanlar
samimi söylüyorum ibretlik bu ülke
trafik lambası
-
ilk otomobillerin yollara çıkmasından kısa bir süre sonra ilk trafik kazası da gecikmeden gerçekleşti. bunları önlemek için birçok şehir ve büyük kasabalarda, yoğun kavşaklardaki trafiğin düzenlenmesi için trafik kuleleri yerleştirildi.
görsel - görsel
istanbul 2018, dünya tütünsüzlük günü için kalp şeklinde yanan trafik lambaları.
trafik görevlileri bu kulelerde manuel olarak yaptığı ışıklarla kavşakta hangi yöndeki araçların bekleyip, hangilerinin geçeceklerini tayin ediyorlardı. bugünkü modern ışıklara göre oldukça ilkel olsa da bu yöntem işe yarıyordu.
ancak, sürücülerin hangi rengin dur, hangi rengin geç demek olduğunu benimsemesi için trafik kurallarının standartlaşması gerektiği anlaşıldı. trafik polisleri/görevlileri ilk başlarda renkleri seçerken tren yollarındaki renkleri seçtiler. buna göre beyaz ışık geç, yeşil ışık dikkat ve sarı ışık dur demekti.
ancak ışıkları renklendirmek için kullanılan lenslerin düşmesi yanan ışık ne renk olursa olsun beyaz görünmesine neden olduğu ve kaza ile sorunlara yol açtığı için bu renklerin yeniden düzenlenmesi gerekti.
1953, stockholm'de bir trafik ışığı.
1920'de william potts adlı bir trafik polisi detroit'te, woodward avenue ve fort street'in kesiştiği kavşaktaki dört yönlü trafik lambasını geliştirdi. icadı iyi karşılansa da yine bir görevlinin ışıkları açmak için trafiği gözlemesi ve anahtarları çevirmesi gerekiyordu.
1920'lerin ortalarında mucitler otomatik trafik lambaları geliştirmek için çalıştılar. bir mucit, kavşağa yaklaşan sürücülerin kornaya basması ile değişen trafik lambasını icat etti. ancak bir sorun vardı, tüm arabalarda korna bulunmuyordu ve aynı anda iki araç kornaya bastığında sorun yaşanıyordu. ayrıca bu trafik lambaları ıslık vs. gibi etkenlerle de değişiyordu.
sonunda trafik lambalarını otomatikleştirmenin en etkili yönteminin ışıkların bir zamanlayıcıya bağlanması olduğu görüldü. bu sistemin dezavantajı bazen diğer yönde bir araç yokken de ışığın yeşile dönmesini beklemek zorunda kalmanızdı. (halen öyle değil mi?) ancak olabilecek en etkili çözüm buydu ve tüm dünyada halen kullanılan trafik lambalarının temelini oluşturdu.
kaynak: histroydaily
hainlik edenlerin çoğu üniversite mezunu
-
(bkz: imam hatipler kapatilsin)
reynmen'in konser biletinin 40 bin tl olması
-
ak parti mitingine katılmayı tercih ederim.