ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yanlış telaffuz edilen marka isimleri
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"arkadaşlar tatilden döndüm sansınlar diye omzuma dokunmayın olum acıyor diyorum noldu la baban mı dövdü diyolar. fakirlik kanıma işlemiş arkadaş"
bir insanın bütün aşklarının platonik kalması
-
hayata çaylak kalmak, sevgililerin yanındaki üçüncü kişi olmak, sevgilisi olanları kıskanmak, ilişki nasıl bir şeydir merak etmek ve de en önemlisi gerçekten yalnız olmak gibi sonuçları vardır..
sabah ilk iş kurbağayı yemek
-
ünlü amerikalı yazar ve mizahşör mark twain, başlıkta gördüğünüz üzere kurbağa yemekle alakalı bir alıntıyla ilişkilendirilir, ancak bu sözleri gerçekten söylediğine veya yazdığına dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. alıntının twain'e atfedilmesinin sebebi, twain'in tom sawyer, huckleberry finn ve calaveras ilçesinin ünlü zıplayan kurbağası gibi bazı mizahi ve pragmatik felsefesiyle uyumlu eserler yazmasından kaynaklanır.
kökenleri ve hangi eserde geçtiği tam olarak bilinmeyen bu alıntı veya metaforun ardındaki fikir, eğer en zorlu veya nahoş görevi günün erken saatlerinde ele alıp çözerseniz, günününüzün geri kalanını muhtemelen daha kolay idare edilebeceğiniz düşüncesidir.
"eat a live frog first thing in the morning, and nothing worse will happen to you the rest of the day.''
dilimize şu şekilde çevrilir: "sabah ilk iş canlı bir kurbağa ye, günün geri kalanında başınıza daha kötü bir şey gelmez.''
kraldan çok kralcı'nın ingilizcesi
-
(bkz: burger king)
edit: o kadar favori olduk, debe'lere girdik insan 1-2 big king xxl falan bir şey gönderir, ayıp ya.
şehit öğretmen necmettin yılmaz'ın ev eşyaları
-
doguya giden ogretmenin hayat kesidi bu. buyuk ihtimal evden ayrilirken anasindan babasindan aldi o esyanin paralarini ya da lojmanda ondan once kalan kisi birakmistir. dag basinda, insanlarin haritada arayip bulmakta zorlanacagi bir noktadasin. hicbir sosyal hayatin yok. koyde sinif ogretmeniysen arkadasin dahi yok. bir basinasin. kimi zaman aklina kacirilma, operasyon, orgut gibi seyler gelince yahut esin dostun gorev yaptigin yerden bahsederken allah kurtarsin deyince okulun hemen onundeki ay yildizli al bayrak aklina gelir. vatan sag olsun dersin. yasanabilir, uygar, terorsuz bir turkiye cumhuriyet'i icin her zorluga gogus gerersin. suyun gider gunlerce gelmez, kisin elektrik bir var bir yok, yanan sobanin ustundeki güğüm eslik eder sana.
ama birileri oturduklari luks evlerde, plaza hayatlarinda, metropol kosturmacasinda senin aldigin maasin haram oldugunu ve hak etmedigini soyler.
mekanin cennet olsun meslektasim.
reddettiği erkekten aynı alakayı bekleyen kadın
-
bu kadındaki özgüven uğur ışılak'ta yok yemin ederim. bu kadındaki ben bilirimcilik rte'de yok. bu kadındaki "ben dünyanın en mühim garısıyam" tribi angela merkel'de yok şerefsiz evladıyım. abla sen napıyon ya?
abla bilindik, abla tanıdık. görüyoruz bu ablayı sürekli. iş yerinde, okulda, bir metrobüs durağında, bir vapur merdiveninde, semt pazarında, avm burger king'inde. her yerdeler. çoklar.
"yha inanabiliyor musun, bana o kadar yazdıktan sonra şimdi gidip beril'le yakınlaşıyormuş!! .ss"
halla halla. kusura bakmayın ağzımı bozmak istemiyorum. yani burayı büyük harflerle yazdığımı düşünün lütfen; ya ne olacağıdı abla!!!
( haftada ortalama 9 kıza yavşayan berksanları devre dışı bırakarak konuşuyorum tabii ki. )
ne istiyorsun tuğrul'dan? nasıl davranmasını bekliyorsun? 2331654 sene peşinden koşmasını mı? 534645 sene sana yazmaya devam etmesini mi? 3241545 sene sana yürümesini mi istiyorsun? ne istiyorsun allahın cezası ne!???!
ne yapsın bu çocuk. tuğrul yorgun, tuğrul bıkkın. tuğrul'un tüm çabasına rağmen onu hep yedekte tuttun, ona hep semih şentürk muamelesi yaptın. artık senden umudu kesti tuğrul. onu rahat bırak. suçlu tuğrul değil. suçlu sen de değilsin gamze. suçlu kader, suçlu hayat gamze.... şaka lan şaka hemen inanıyon ya. suçlu sensin tabii ki şımarık şırfıntı!! bu arada tuğrul ne sikko isimmiş ya. iyi ki tuğrul diye arkadaşım yok. düşünsene kısaltamıyorsun da ismi. tuğ! ıyyy. iyi sözlükler.
bir semtin fakir mi zengin mi olduğunu anlamak
-
etrafta sizden daha iyi beslendiğini düşündüğünüz kocaman kediler görünce anlaşılabiliyor.
olan biten
-
millet ittifakı ankara büyükşehir belediye başkan adayı mansur yavaş, yarın sabah 09.00’da siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
rte 1400 yıl önce yaşasaydı olabilecekler
-
(bkz: keşke amk)
en azından şimdi yaşamazdı.
ayrıca (bkz: 6 milyar yıllık evrende akp dönemine denk gelmek)
esprili hamile tişörtü giymek
-
bi ara biri hamileler dışarı çıkmasın demişti de ne kızmıştınız. şimdi bana onu hatırlattı bu muhabbet.
çıksınlar canım, sadece bizim istediğimiz gibi giyinsinler ama. göbeklerini "ifşa" etmesinler, dar giyinmesinler, esprili tişört giymesinler vs. vs. vs.
kendinizi işte o adamdan farklı sanıyorsunuz ya, değilsiniz.
bakın önümüz de yaz, ben 6 aylık hamileyim şu an. bikinimle denize havuza falan gircem daha. bi de dar giyinmeyin falan diyorlar ya lan. ahahahah.
atatürk olmasa da kurtuluş savaşı olacağı gerçeği
-
tarihi fesliden öğrenenlerinin gerçeği.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
büyük bir şevkle ders anlatırken tebeşiri biten hocanın ön sırada uyuklayan bir öğrenciyi gözüne kestirip yan sınıftan tebeşir getirmesini rica etmesi, güçlükle ayılabilen öğrencinin aynı amfinin bir kapısından çıkıp diğer kapısından girerek "hocam fazla tebeşiriniz varsa alabilir miyim?" sorusunu yöneltmesi, derse konsantre olmuş hocanın soruyu "maalesef bizde de kalmadı, ben de az önce bir öğrenciyi tebeşir bulması için gönderdim." şeklinde cevaplaması, durumu havsalası alamayan/kavrayamayan öğrencinin çıktığı kapıdan giriş yaparak "tebeşir yokmuş hocam." diyerek hiçbir şey olmamış gibi yerine oturması.