hesabın var mı? giriş yap

  • debe'ye giren entry;

    http://prntscr.com/84fuzz

    sukela modunda baslik altindaki entryler;
    http://prntscr.com/84fv1g

    seklinde rezalettir.

    baslik basima editi:

    basligi acan bozer c nickli suser ve 2. entriyi giren sqcym nickli suser ucurulmus. haliyle baslik bana kalmis.
    farkeden kisi ben degildim sadece ss'leri almistim bozer c telefondan girip alamadigi icin.
    onlar da neden ucurulmuslar bilemiyorum. ama dusununce ya icimizdeki irlandalilarin sikayetleri ya da basimizdaki dürüm sultaninin isidir demekten de kendimi alikoyamiyorum.

  • türk tabipleri birliğinin bugün yaptığı basın duyurusunun başlığıdır.

    biz de. biz yani, berkinin, burakcanın, ali ismailin, ethemin, mehmetin aileleri. gezide yaralanan, hakarete uğrayan, taciz edilen herkes.

    başbakan erdoğan’ın duygu durumundan

    endişe duyuyoruz!

    “gezi olaylarını faiz lobisi çıkardı.”

    “dolmabahçe camii’nde içki içtiler.”

    “benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.”

    başbakan recep tayyip erdoğan’ın gezi direnişi’nden bu yana kullandığı ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili hekimler olarak kaygıyla izliyoruz.

    dün gaziantep mitingi’nde berkin elvan’la ilgili söylediklerini dinlediğimizde ise dehşete kapıldık.

    normal/de hiç kimse çocuklarını kaybetmiş iki aileyi karşı karşıya getirmeye çalışmaz.

    normal/de hiç kimse ekmek almaya giderken polis tarafından başından vurulan, 269 gün ölümle pençeleştikten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuğu terörist ilan etmez.

    normal/de hiç kimse oyun çağında öldürülen bir çocuğun mezarına konan oyuncak misketleri “demir bilye” olarak çarpıtmaz.

    normal/de hiç kimse daha iki gün önce evlâdını toprağa vermiş bir anneyi miting meydanında yuhalatmaz.

    bizler hekimiz.

    insanın bin bir ruh halini, bin bir duygu durumunu biliriz.

    başbakan erdoğan’ın duygu durumundan endişe duyuyoruz.

    fevkâlâde endişe duyuyoruz.

    kendisi, çevresi, ülkemiz adına endişe duyuyoruz.

    endişemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

    türk tabipleri birliği

    merkez konseyi

    http://www.ttb.org.tr/…/haberler/basbakan-4447.html

  • 35 yaşındayım ve şimdiye kadar güneş gözlüğü bile kullanmamış bir insan olarak ormanda 10 kaplan gücünde görüyorum. hiç kıskanmaya gerek yok, herkesin bir defosu vardır.

    geçen çarşamba uyandığımda sol kulağım tıkanmıştı, grip olduğumu sandım. perşembe günü tıkanıklığa çınlama ve uğultu eşlik ediyordu, su kaçtı zannedip çıkarmaya uğraştım. cuma günü sol kulağımdan kendi sesimi bile duyamadığımı fark edince hastaneye koştum. ani işitme kaybı adında bir hastalık geçiriyorum. kortizon, hiperbarik oksijen tedavisi, odyometri sonuçları, dengesizlik, halsizlik, baş dönmesi...

    bir günde sağır oldum. düzelir miyim? kimse bilmiyor.

    her gün 15-20 kişi ile beraber denizaltı görünümlü basınçlı bir odada, 2 saat boyunca oksijen maskesiyle oturup kulaklarımdaki basıncı eşitlemeye çalışıyorum. kemik hastaları da var, işitme yerine bir sabah kalkıp gözlerinin görmediğini fark edenler de, beyin tümörü nedeniyle tedaviye girenler de...

    bence gözlük havalı bir şey, işitme cihazı pek o kadar değil.

  • aniden yakalayan iç sıkıntısına karşı daima iç cepte taşınması gereken şarkılardır.
    yağmur sesi ezelin fısıltısı gibi gelir bana. insana unuttuklarını hatırlatır, öfkesini yumuşatır, içini iyileştirir. yağmur konuşurken her şey susar üstelik, dünyanın çenesi kapanır.
    rainymood dil altı gibi daima başımın ucundadır bu yüzden.

  • daha önce felsefeye ilişkin bir okuma yapmamış iseniz, tamamen yabancı olup ilk tanışmanız ise platon, aristoteles, kant, nietzche veya hegel, satre hatta wittgenstein ile başlamayın. öncelikle mitolojiler hakkında, özellikle de yunan mitolojisi hakkında yüzeysel de olsa bilgi edinin. zaten mantık, giriş-gelişme ve sonuç evreleri olarak dünya mitolojileri birbirine çok benziyor. buna ilişkin genel (yüzeysel) bilgi veren kitaplar okunabilir. mitoloji hakkında edinilen genel bilgilerden sonra ismini sıkça duyduğunuz ve bundan sonra da duyacağınız hesiodos'un theogonia ve homeros'un ilyada ile odysseia okunmalı. kitap kalınlıkları gözünüzü korkutmasın. zaten felsefeye başlıyorsunuz, kalın kitap ince kitap kaygısından ziyade nitelik kaygısına düşmeniz daha önemli. zira bazı kitaplar ince olmasına rağmen beyin zonklatan cinsten. felsefenin doğum yerinin milet (aydın ) ve ilk filozofun thales olduğunu düşünenlere katılıyorsanız ki dünyanın büyük bir çoğunluğu böyle düşünüyor. felsefe okumalarına yunan ilkçağ felsefesi ile başlamanız, ilk filozofları ve görüşlerini tanıyıp öğrenmeniz oldukça önemli. ilkçağ felsefesini öğrenmeden ortaçağ felsefesini anlamak zor. ortaçağ felsefesini bilmeden, modern felsefeye giriş yapmak çok da doğru olmaz. platon ve aristoteles çekişmesi, sıradan bir öğretmen öğrenci çekişmesi olmayıp neredeyse kendilerinden sonraki felsefenin temelini atmıştır. platon-aristoteles öncesinde de parmenides-heraklitos karşıtlığını, pythagoras'ı, sofistleri, demokritos ve epiküros'u ve diğerlerini bilmek atılan temeli sağlamlaştıracaktır. sonuçta ilkçağ felsefesini öncesi ve sonrası diye ayıran sokratesi tanımadan felsefe okuyorum diyemezsiniz.

    işte bu noktada yani ilkçağ felsefesi hakkında size çiğdem dürüşken hocanın 'antikçağ felsefesi' kitabını şiddetle tavsiye ederim.
    müthiş zeka, matematikçi düşünür bertrand russell'in üç ciltlik 'batı felsefesi tarihi' muhakkak okunması gereken kitapların başında geliyor,
    yine ahmet arslan hocanın 5 ciltlik 'ilkçağ felsefe tarihi',
    arda denkel hoca'nın diğerlerine nispeten biraz daha ağır olan 'ilkçağ 'da doğa felsefeleri' kitapları tavsiye edebileceğim kitaplar.

    ilkçağ felsefesini içinize sindirdikten sonra isterseniz felsefe alanlarına epistemoloji, estetik, ahlak felsefesi, ontoloji, bilim felsefesi vs. ilişkin genel bilgi edinmenizi sağlayacak kitaplar okuyabilir ya da okumanıza kronolojik olarak çağlar ve filozoflar üzerinden devam edebilirsiniz. okumalar sırasında yanınızda bir felsefe sözlüğünü bulundurmanız oldukça fayda sağlayacaktır. felsefe okumalarına başladığınız, bu alana girdiğiniz andan itibaren, kapkaranlık bir uzay boşluğunun içinde yüzüyor hissine sık sık kapılacak, gördüğünüz ışık noktalarının yıldız olabileceği ümidiyle sevinecek ama onların başka bir yıldızın ışığını yansıtan kaya parçaları olduğunu anlayınca yorulduğunuzu hissedecek lakin bu işten keyif alacaksınız. daha önce gerçekten düşünmediğinizi keşfederseniz şaşırmayın. ya da şaşırın zira şaşırmak felsefe yapmanın önemli bir aşaması. iyi okumalar dilerim.

    bonus kitaplar:
    1- alain de botton - felsefenin tesellisi
    2- marcus aurelius - düşünceler ( kendime düşünceler - iş bankası kültür yayınları)
    3- nıgel warburton - felsefenin kısa tarihi - klasiklerle felsefe

    son söz 1: felsefe tarihi okumakla filozof olmak ayrı şeylerdir.
    son söz 2: felsefe okumalarının zirvesi, filozofları veya yapıtlarını anlatan eserleri değil de filozofların kendi yapıtlarını -mümkünse yazıldığı dilde- okumaktır.

  • şu hayatta vücuda dair kıskandığım iki şey varsa; birisi yatar yatmaz uyuyan insan birisi de yiyip yiyip kilo almayan insandır.

    bu ikisinin formülünü istiyorum bu adamlardan işte.

  • eeeh, başlayacağım ayaz atanıza da, kadim kültürünüze de, arapların kültürünüzün içine nasıl sıçtığına da. türkler bir kabile değildir, binaenaleyh 21. yüzyılda hiçbir millet bir kabile değildir. kimse birlikte hareket etmek zorunda değil. ben yılbaşı kutluyorum çünkü benim kültürümde var, bizim evde kendimi bildim bileli kutlandı, aile toplandı, yenildi içildi sohbetler edildi, hediyeler alındı verildi. görselliği hoşuma gittiği için çam ağacı da süslendi. 20 km ötedeki fatih çarşamba mahallesi'nde hatta 2 arka sokakta yaşayanın da yılbaşı hakkındaki görüşü beni hiç ilgilendirmiyor, keza ortak bir kültür paylaştığımız filan da yok. reina saldırısında ölenlere içten içe oh olsun ahaha diyen adamlara ayaz diyince buz kesmiş ihtiyar olarak hayal ettiğim ayaz ata diye bir adamı örnek göstererek size keyif veren basit bir zevkiniz için gizliden gizliye onay ve izin almaya çalışmanız artık çok yoruyor. herkes haddini bilecek, ben yeni bir yıl geldi diye masaya çıkıp oynarım, beriki yeni bir yıl geldi ölüme çok yaklaştık ühühü diye evinde ağlar. kimse kimseye karışamaz. yılda 1 güncük eğlenmek için iskenderiye kütüphanesi'nin yanık molozlarında didik didik kadim türklerin gelenekleri makalesi aramanızdan bıktım.
    yılbaşı kutlamak benim kültürümde var çünkü öyle istiyorum. canım isterse halloween de kutlarım, diwali de kutlarım. ortalama 80 senelik sayılı ömrünüzde her masum arzunuz için 10 yere ispatlı dilekçe verecekseniz ohooo.

  • aynı dakikalarda kadıköy pendik minibüsünde seyahat ettiğim uçuş. şoför asabi, trafik akıcı, 5 dk yol verme kavgası yüzünden rotarlı kalkış yapıldı ama şuan sakin devam ediyoruz. koltukların % 100 ü dolu. ayakta gidiyorum.