hesabın var mı? giriş yap

  • antalya sıcaklarından kafayı bulmuş über zengin arkadaştan gelsin sizlere:

    "parası neyse vereyim de başkası terlesin bu ne amk ya."

  • devlet böyyüklerimizin fon vurgununu unutturmak için " bisüre ortadan kaybol!" demiş olmaları ihtimalini yadsımayalım lütfen

    edit: bide kaçak fetöcü hakan şükürün fatih terim'in yardımıyla kaçabildiği iddiası daha bir ürkütücü değil midir ??

    fatih terimin hikayeden ifadesini bile almadı devletimiz ve şimdi gidiyor öylemi :/

  • hollanda'da aşırı sağcı özgürlük partisi'nin lideri geert wilders attığı tweetde "hollanda'da diktatör erdoğan'ın partisini seçen türkler, türkiye'ye gidin ve islamofaşizmin tadını çıkarın" diye yazdı. link
    edit:uyarilardan sonra link duzeltildi

  • lan daha iş çıkış saatlerinde ümraniye'den altunizade'ye bir buçuk saatte zor geliniyor amk şehrinde.
    ankara'ya gidiliyormuş...

    ankara'yı bırak, tcdd-pendik garına gitmek kafadan bir saat lan zaten kartal-pendik'te oturmuyorsanız..

  • zerre kadar samimiyeti hissettirmemiş reklam, yok efendim “çayımı aldım karşınızda içiyorum” yok “ipad’im yanımda”, yok “kronik hastalığınız var, dikkat edin” bir de kucakta çocuk falan hani sanırsın yardım kuruluşunun reklam filmi.

  • başarılı bir operasyonla kıbrıs'tan çekilmeyle sonuçlanabilir.

    debe editi:
    amatör ve alternatif tiyatrolara, mesai sonrası toplanıp prova alan, bilet gelirleriyle, atölye yada sahne kiralarını dahi çıkaramayan insanlara bir şans verin dostlar. neticede bu insanlar profesyonellerin aksine tiyatroyu para kazanmak için değil, sadece sevdikleri için yapan insanlar...
    sadece bir tanesi için: (bkz: bi'takım oyuncular)

  • football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.

    simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.

    süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.

    benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.

  • sermaye ve güç tarafında olanlar tarafından hiçbir zaman sevilmeyecek, her dönem hakkında kara propaganda ve çarpıtmalar yapılacak olsa da erdemli bir yönetim tarzını ve insani değerleri tanımlayan komün olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmeyecektir... kuruluşu 1789'a dayanır.. 1830, 1848 ve 1871 sadece 1789'un devamıdır.. paris komunü ve onun getirdiği fikirler bugün hala emperyalistleri korkudan titretmektedir. üç kuruş için kan dökmekten çekinmeyen kan emiciler bugün hala daha maximilian robespierre'i kabuslarında görmektedirler.. zaten bütün bu karalama ve unutturma girişimleri de bu korkudandır. fakat tüm bunlara rağmen fransız ihtilalinin gerçek sahipleri olan "paris komünü" ve "maximilian robespierre" hiçbir zaman unutulmayacaktır. ölümlerinden yıllar sonra bile insanlık için geceyi aydınlatan bir parıltı olarak aydın zihinlerde yaşamaya devam edecekler..