hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten ilginç bir tercih. şehirlerde ve adreslerde hiç rastlayamazsınız kuzey-güney-doğu-batı terimlerine. adres tarif ederken de kullanılmaz.

    -falanca bakanlık nerede hemşerim?
    -atatürk bulvarından kuzeye doğru devam edin...

    gibi bir diyaloğa asla rastlayamazsınız. burada sadece aşağı-yukarı-sağ ve sol vardır. hatta aşağının kime göre aşağı olduğu da bazen bir tartışma konusudur.

  • biz bu adamların sahasında kupa kaldırdık. yaptıkları tek şey ışıkları kapatmaktı. onun da goygoy'unu çevirdik. kapa ışıkları ya da en kötü aç çimleri sulama sistemini vs. vs...

    sahaya girip, futbolculara saldırmak nedir? kendini savunmaya çalışınca da ceza vermek nedir? aksine trabzonspor'a güvenlik zaafiyetinden ceza yağmalı ve içeri giren taraftarlar da alabilecekleri en ağır cezayı almalı. soğuttunuz futboldan, mahvettiniz futbolu ulan!

    edit: "kadıköy sokaklarında polis arabası yakıldı" vs diye mesaj atmaya gerek yok. "saha içi" ve "saha dışı" olayların farkını iyi idrak etmeli. kaldı ki böyle bir olumlama söylemi de olamaz. saha içinde karanlıkta efendi efendi kaldırdık kupamızı ve yapılan protesto da uzun yıllar sürdürdüğümüz geyiğe dönüştü.

    ayrıca baydı artık özellikle trabzonspor ve beşiktaş taraftarının, sonra da diğerlerinin "biz deliyiz, her şeyi yaparız, öyleyiz, böyleyiz" böbürlenme adı altında sergiledikleri serserilik ve şuursuzluklar, deliyseniz gidin tedavi olun. 4 büyük takımdan ikisini temsil eden insanlarsınız siz, aklınızı başınıza toplayın mk.

  • hakkinda bbc2'nun hazirladigi mukemmel bir belgesel var. hakkinda yapilan diger belgesellere oranla belgesel sadece abd'nin uzay programindaki yaptigi isleri degil de cocukluktan olumune kadar butun hayatini anlatiyor.

    belgeselin tam adi neil armstrong - first man on the moon bu arada.

    bu belgeselden ve digerlerinden hatirladigim kadariyla;
    > havaciliga ve pilotluga ilgisinin olmasinin esas sebeplerinden biri 5 yasinda babasiyla bindigi ford trimotormus. o zamanlar* ohio'da bir turluguna da olsa ucaga binip gezmek baya populermis.

    > yine cocuklugunda yaptigi motorsuz maket ucaklari* daha iyi ucurabilmek icin kendi basina evde ruzgar tuneli yapmis.

    > ailesine haber vermeden 15 yasinda ucus dersleri almis. daha *ehliyet almadan once pilot lisansi almis. yine ayni yil tek basina* ucmus.

    > kore savasinda *gorev alirken ucak gemisindeki platformda kaza *olmus. kazanin oldugu yerdeki yanginin hemen altindan* zor kurtulmus.

    > yine kore'de gorev yaparken ucaginin kanadi kuzey korelilerin gerdigi kabloya takilmis. ucagi cakilmasina ragmen, dusman hattindan sag salim kurtulmus.

    > ailesindeki ve cevresindeki insanlarla roportaj yapmislar yine bu belgeselde. roportaj veren herkes agiz birligi yapmiscasina ayni seyi soylediler. herkes "cok konusmayi sevmez ama konustugunda da cok iyi laflar ederdi" diyor.

    > kore savasindan sonra abd'ye geri dondugunde test pilotu olarak ilk sesten hizli * ucaklari denemis. daha sonrasinda* da nasaya katilmis. 1960-1962 yillari arasinda x-15 ile ucan seckin pilotlardan biriymis.

    > 1962 yilinda 2 yasindaki kizini beyinindeki tumorden dolayi kaybetmis. kucuk kizini kaybettiktek hemen sonra kendini ise vermis.

    > gemini 8 siranda ciddi anlamda olum tehlikesi atlatmis. yanindaki astronot david scott ile icinde bulunduklari uzay gemisi kendi etraflarinda spin atarken* bayginlik gecirmeden hemen once soguk kanlilikla uzay gemisinin kontrolunu geri almis.

    > 1968 yilinda lltv** denilen araci(?) kullanirken olumden donmus. kazayi sadece dilini issirarak atlatmis.

    > ay'a inis sonrasinda olusan unden dolayi ailevi ve psikolojik olarak ciddi problemler yasamis. her sorun yasadiginda da daha da cok iskolik olmus.

    > 1979 yilinda chrysler'in reklamlarinda oynamis. [#1] | [#2]

    ne kadar istedigini elde eden, basarili birisi olsa da hayatinin buyuk bolumunu yillarca depresyon ve problemlerle mucadele ederek gecirmis.

  • trabzon- artvin arası bir otobüste geçen anne- kız diyaloğu;

    kız (5-6 yaşlarında): anneee çişum celdi!!!!!!!!!

    anne: tut çişuni etme altuna, birazdan mole verceğuk o zaman edersun.

    kız: ama çok çişum celdiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!

    anne: tamam 5 daka kaldi sakin etme altuna he mi kizum

    kız: anneeeeeeeeee ediyrum ediyrum ediyrumm bak ediyrum

    anne: aman aman sakın

    kız: ediyurrum ediyrumm !!!!!!!! ettuuuuuuuuuuuum!!!

    anne:vuuuu ne ettun kizuuuuum (sinirli bi şekilde)

    kız: şaka ettum (kihkih)

  • bu gece tarihi bir gece! nasa’ nın yeni öte gezegen kaşifi teleskop tess, gece (tsi) saat 1:32’ de falcon 9 roketi ile cape canaveral üssü' nden uzaya fırlatılıyor.

    tess aslında parlaklık üzerinden giderek öte gezegen keşiflerini haber vermeyi deneyecek. biz gözlemlenebilen anlamda 200 bin yıldıza sahibiz fakat samanyolu galaksisi içerisinde 400 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor.

    nasa' nın sitesinden gördüğümüz kadarıyla tess’in 4 adet geniş alan ccd kamerası 24x24 derece büyüklüğünde alan tarayabiliyor. ilk 2 yılda her 27 günde bir 24x96 derece sektörü tarayıp sonraki sektöre geçecek. toplam 13 sektör var. tabi yörüngesi de farklı oacak bu uydunun. daha farklı bir eliptik yörüngeye oturacak imiş.

    kepler gibi tek yöne bakan bir teleskop yerine artık daha fazla göz sahibi oluyoruz. kepler’den 350 kat daha fazla yere bakarak 2 yılda gökyüzünün %85’ini tarayacak imiş. asıl hedef "dünya ve dünyadan küçük gezegenler"...

    tabi uydu aracılığı ile yapılacak ışık ve farklı manyetik ölçümler sayesinde taranan bölgelerde var ise asteroidlerinde metalik maden içerikleri hakkında dolaylı bilgi edinilmesi hedefleniyor.

  • evrime inanmayın arkadaşlar okuyun anlayın ve evrimi öğrenin.

    evrim uydurmasyon bir tanrı gibi inanılacak inanılmayacak bir şey değildir. dinamikleri de kuantum fiziği gibi aklımızın sınırlarını zorlamaz.

    okursanız evrimin nasıl ve neden gerçekleştiğini anlayabilirsiniz. inanmaya vs. gerek kalmaz. o zaman maymuna bakınca ne hissediyorsanız kediye köpeğe domatese bibere bakınca da onu hissedersiniz.