hesabın var mı? giriş yap

  • fotoğrafa bakınca ben tatlı bir anne adayı görüyorum ama bu çük kafalı çomarlara göre orasını burasını açmış bir kadın.

    biri de şey demiş “bunu normalleştiremezsiniz” senin dünyaya gelmen anormal ulan beyin ölümü, hamileliği göstermek değil. sapıklar.

  • askerlikte kazinmis sacin yasak oldugundan bihaber acemi birligine teslim olan ilgili suserin yemekhanedeki ilk aksam yemeginde :
    astsubay- ne bu kafa boyle, hangi takimdansin sen ?
    beerdust- fenerbahce , siz ?

  • 2004-2019 yılları arasında alaaddin yılmaz (akp) tarafından yönetilen bolu belediyesi'ne 10 sene önce itfaiye eri olarak giren serkan ılgaz'ın (başkanın uzaktan akrabasıymış) efsanevi kariyeridir. itfaiye eri olarak işe başlayan serkan ılgaz, şunların hepsini birden yürütüyormuş:

    • özel kalem müdür vekilliği
    • insan kaynakları birim sorumluluğu
    • belediye bünyesindeki 'tabiatın kalbi bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği,
    • iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı,
    • belediye bilişim birim sorumluluğu
    • halk ekmek fırın müdür vekilliği

    2019 yerel seçimlerinin ardından tanju özcan (chp) belediye başkanı seçilince bütün görevlerinden alınıp tekrar itfaiye eri yapılmış.

    edit: bolu'da yaşan bir arkadaşımız haberde 10.000 lira olarak gösterilen maaşın sadece "tabiatın kalbi bolu" biriminden geldiğini, başka birimlerden de artı para aldığını söyledi. eşi ve annesi de belediyede memurmuş arkadaşın dediğine göre.

  • bir roportajinda "yaş ilerledikçe aşkı algılamakta da bir fark oluyor mu?" sorusuna su sekilde cevap verip yalnizligimi bir nebze aydinlatmis sair, yazar.

    "e haliyle. şimdi karşıma çıkacak biriyle mesela yaşayacağım aşk, farklı olacaktır. ben kıymet bilecek yaşa geldim. sadece hayatıma alacağım sevgilinin değil, dostlarımın, her şeyin fazlasıyla kıymetini bilen bir adamım artık. gençlikte hoyratça harcıyoruz bazı şeyleri, "yaaa madem öyle, bitti o zaman bu iş!" diyoruz, şimdi o lafı o kadar kolay etmiyorsun. "kapı açık, arkanı dön ve çık!" şarkısını, o kadar kolay söylemiyorsun. o kadar kolay ajda pekkan olamıyorsun! "bunu yarın konuşalım" demeyi öğreniyorsun. çünkü aslında sadece aşk değil, hayata ait dünyada çok az şey olduğunu anlıyorsun. bütün dünya, bir avuca sığacak kadar şeye indirgeniyor. gençken daha fani ve tali şeylerin peşinde oluyorsun. mesela laf oturtmaya bayılıyorsun, birinin ağzının payını vermek senin için bir güç göstergesi haline geliyor. bir yaştan sonra böyle şeylere tenezzül etmemeyi öğreniyorsun. yaşamı bir kendini oldurma, kamil olma süreci olarak görüyorsun. ben öyle görüyorum..."

  • epic fail bir tip, rakipleri icin aşırı sinir bozucu..

    rakiplerine bakıyorsun kelli felli bıyıklı ciddi herifler, buz gibi çekik gözlüler filan bizim oglan ergen tipiyle, yuvarlak gözlükler komik şapkası ve tebessümü ile bunlari tokatlıyor...

    hele özellikle ceyrek finaldeki abdli abi " lanet olsun okculuguna da sporuna da " diyip yayını kırmıştır *

  • bana dava açan başbakandır. bugün gerekçeli karar açıklanmış, ben de cumhuriyet gazetesinden öğrendim:

    http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=356270

    --- spoiler ---

    mahkeme yargıcı mustafa kara, gerekçeli kararını açıkladı. kararda, politikacılara hoşgörülü olmaları mesajı verildi. kararda; referandum öncesinde erdoğan dahil tüm siyasi parti temsilcilerinin siyasi eleştiri kapsamında birbirlerini sık sık eleştirdiğini anımsatan kara, “siyasetin doğası gereği de bu ‘sert, kırıcı ve incitici’ eleştiler karşılıklı olarak tolere edilmiş ve hiçbir siyasi tarafından da hakaret olarak değerlendirilmemiş ve katlanılmıştır” dedi.

    aihm ve yargıtay’ın düşünce özgürlüğü konusundaki kararlarına dikkat çeken kara, şunları kaydetti:

    “sanığın yazı içeriği kaleme aldığı düşüncelerin ifade ve eleştiri özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı, siyasi bir kişilik olarak toplum önünde bulunan ve her söz ve davranışının kamunun eleştirisine açık olduğu kabul edilen müştekiye ve müştekinin genel başkanı olduğu partiye hakaret kastı ile hakaret etmediği kanaatine varılmıştır.”

    --- spoiler ---

    mutlu olduğum bir başka nokta da şu: benim dava, benimki gibi (sırf blog yazıları değil, twitter ve facebook paylaşımları gibi) eleştirilere açılan davalarda emsal olarak gösterilebilecek.

  • gerçeği tam olarak yansıtmayan beyan.

    öncelikle bu verinin içinde tüm federasyonlardaki lisans sayıları vardır. okul sporları federasyonu'nun ve üniversiteler spor federasyonu'nun da. örneğin eskrim sporcususunuz hem eskrim federasyonu lisansınız hem de üniversite maçına girecekseniz üniversite lisansınız olur. bu sebepten tekil kişi değildir. sonraki aşama faal sporcu veya düzenli spor yapan müsabakalara katılan sporcu sayısı değildir. örneğin çocuğunuzu bir kulüpte yüzmeye gönderirsiniz ilk yıl lisanslı yarışır sonra sporu bıraksa bile sonraki yıllarda da lisans sayısının içerisinde yer alır. son olarak şişirme lisanslar. sporcu değildir düzenli antrenman bile yapmaz ama spor lisansı çıkartılır. gerçek rakamın 1.500.000 civarı bile olmadığına inanıyorum. antrenörlerin, spor kulüplerinin açlıktan nefesi kokuyor 6 milyon sporcumuz varmış. olmaz mümkün değil.