ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bizi israfla suçlayanlar içki masasından kalkmıyor
-
haram parayla süt içeceklerine helal parayla içki içmeyi yeğlediklerindendir.
kebapçıda görülen hürmet
-
starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;
- çayın taze mi?
diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.
vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;
- selamın aleyküm.
dememle birlikte adam;
- 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?
diyor resmen.
mesela kebapçıda;
az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.
fast food zincirine girip;
- bana az cheeseburger!
veya
- yarım donut alabilir miyim?
diyebilir misiniz?
ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.
bakkala girince bakkalın televizyonuna kilitlenmek
-
bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.
siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.
can yaman'ın hayranına arka odaya geçelim demesi
-
o lafı dediği an yanındaki çevirmenin utancı aslında olayı özetler nitelikte.
15 dakika rest yapıp sonra meet yaparız
sevgiliye kızıp telefonu duvara fırlatmak
-
bi gün tartıştık hatunla, çok sinirlendim, tam o an göz göze geldik telefonumla, karar verdim, çakıcam duvara. çok sinirliyim olm, çok artisim, kuzeyim adeta, gıli gıli salihim, rıza babayım, gecelerin yargıcıyım. lan sonra bi aklıma geldi daha ödenmemiş en az 7-8 taksidi var ibnetorun, baktım hatunun telefon eskilikten ölecek, kaptım kızın telefonunu fırlattım duvara, paramparça oldu lavuk. tamam çok havalı olmadı ama rahatladım acayip, yattım uyudum mışıl mışıl.
34 ra 4651
-
savcı halı saha maçındaki öğretmenlerle ilgilenmekte olduğundan cezasız kalacak olaydır.
edit: (bkz: diyarbakır'da 14 öğretmenin gözaltına alınması)
uyarı için arkanabakmassankuserim ve lot'a teşekkürler.
arçelik leydi 170
-
evdeki hem en eski hem de hiç aksamayan tek beyaz eşya. nam-ı diğer demir leydi. 22 yıllık hayatımda sadece iki kez servis çağırıldı kendisi için. onlardan birisi de küçüklüğümde kapısına uçan tekme atmamdan dolayıymış. böyle yüce bir makina olduğunu bilsem hoyrat davranmazdım herhalde.
makinalardan anlayan her insanın da ayrı olarak saygı duyması gerekir buna. iç donanımının çoğu siemens'tir, her parçası kalite ve uzun ömürlülük konusunda ders olarak okutulmalıdır.
14 eylül 2020 venüs'te yaşam izi bulunması
-
her konuda mizah yapmak için zorlanmış bir kahkaha burukluğunda olan insanların bilmesinin çok da gerekli olmadığı haber. ne yazılırsa yazılsın espri yapmaya çalışıyorlar, alamıyoruz önünü.
mete gazoz
doğal tarım
-
insan hayatını onurlandıran bir yaşam şekli.
ekşi şeyler
gelen sorular üzerine çiftlik hakkında daha detaylı bilgi vermek istiyorum.
çiftlik yunanistan'da ve yaklaşık 25 dönüm büyüklüğünde.
tamamen doğanın harmonisine uygun bir şekilde kendi kendini tohumlayarak ilerliyor.
monokültür bir tarım olmadığı için kayıp riski çok düşük. örnek vermek gerekirse; yağışlı geçen ağustos ayında üzümler zarar görse dahi elmalar daha iyi olgunlaşıyor veya tam tersi durumda yağışsız geçen bir yaz sezonunda bazı meyvelerden beklenen verim alınamamasına karşı incir, nar ve üzümler daha kaliteli oluyor vs vs...
bir diğer nokta ise geleneksel tarım yapan çiftçiler gibi tonlarca tek tip meyve üretip aracıların iyi bir fiyat vererek alması için dua etmeme gerek kalmıyor.
2 gün önce sohbet ettiğim bölgemizin çiftçilerinden biri ürettiği 50 ton şeftalinin kilosunu 15 centten satmak zorunda kaldığından bahsediyordu, üretim maliyeti kilo başına 40 cent olmasına karşın.
doğal tarım yapanların böyle bir sorunla karşılaşması mümkün değil çünkü asla elinizde 50 ton meyve ile umutsuzca beklemeyeceksiniz.
nasıl oluyor da diğer çiftçiler meyvenin kilosunu 15 centten satarken sen 2 eurodan satıyorsun derseniz sebebi bahsettiğim gibi aracı, komisyoncu vs olmadan diret tarladan tüketiciye satıyor oluşum. böylece insanlar da yiyebilecekleri en temiz, saçma sapan kimyasallarla yetiştirilmemiş, ulaşım masrafı olmayan temiz meyvelere ulaşıyorlar. karşılıklı fayda sağlanan bir ilişki.
herhangi bir tarım aleti dahi kullanama gerek kalmıyor. böylece temel gider kalemlerinden biri daha devre dışı kalıyor ve traktör almak için çalışmama ardında da sigortası benzini vs için yüzlerce euro ödememe gerek kalmıyor.
daha önce de bahsettiğim gibi hiçbir tarım ilacı kullanmıyorum. yapılacak her şeyi doğa kendisi yapıyor.
örnek vermek gerekirse; sadece insan persfpektifinden basit ve yüzeysel bir örnek vereceğim daha anlaşılabilir olması açısından.
tarlanın belirli noktalarında dünyanın bilinen en eski ağaç türü olan ginko bilola var. bu ağacın özelliği ise doğal ortamındaki bitki zararlarılarını ve hastalıklarını tespit edip insan persfpektifinde zararlı olan bu organizmaların doğal düşmanlarını cezbedici besinler üreterek ortama getirmek ve böylece sorunu insan müdahalesi olmadan çözmek.
doğa kendi halinde bir harmoni ve denge içerisindedir.
dünyanın hiçbir yerinde monokültür bir orman göremezsiniz bundan dolayı günümüzde uygulanan monokültür tarımın labaratuarlardan çıkma gereksiz ve zararlı kimyasallara ihtiyaç duyması çok normal.
türkiye'de de doğal tarım çiftliği kurmak isteyen kişilere elimden geldiğince destek olmak istiyorum. herhangi bir ücret söz konusu olmaksızın çalıştaylar düzenleyebilir veya birlikle güzel şeyler yapabiliriz. zamanım oldukça gelip ben de çalışabilirim tarlanızda ve birlikle yön verebiliriz.
hasat zamanı olduğu için çok zamanım yok, fırsat buldukça güncellemeleri paylaşacağım.
uğurlar olsun.
starbucks'ın canlı fiş kullanması
-
orada o fiş can çekişirken videoya çeken zihniyeti de anlamadım!! videoya çekeceğine yardım etsene!
yeni gezi'ye yeltenenler bedelini ağır öder
-
bahçeli de bu da deliriyor millet niye ayaklanmıyor diye ahahah. oradan da bi 5 yıl ekmek çıkarma hayalleri denize düştü. bu gezi'nin ekmeğini yediler bitti çünkü. ama kimsenin şeyinde değiller. ağzında dişi olmayan taban varoşların hakkını savunacak kadar kimse aptal değil artık. açlık hepsini terbiye edecek.
benim aklıma kendi adamlarını sokaklara chpli bayraklarla çıkarıp, sonra bunları bir güzel dövüp gazlayıp, haberlerde de suni gezi 2 haberleri yapacak kadar delirecekleri geliyor. yokluk bunlara her şey yaptırır, gülmeyin :)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
8 yaşında bir çocuk 2 yaşında bir bebeği elinden tutup dolaştırmaktadır.
-aaa iki bebek elele dolaşıyorsunuz.
-ben bebek değilim, o bebek; ben çocuğum.
-ee peki ben neyim o zaman?
-sen züppesin.
kuru otlar üstüne
-
76. cannes film festivali'nde yine ödüller kazansın istesem de gördüğüm kadarıyla işi ahlat ağacı'ndan daha zor görünüyor. mayıs ortalarında gerçekleşecek festivalin bu seneki adaylarına baktım ve kalite baya üst düzeylerde seyredecek. gönlüm yine nuri bilge ceylan'ın sineması kazansın istesem de çok iddialı yönetmenler ve filmler var adaylıklarda.
nuri bilge ceylan'ın kuru otlar üstüne filminden farklı olarak festivale damga vurması beklenen filmleri sıralıyorum:
japon yönetmen hirokazu kore-eda'dan monster (https://www.imdb.com/title/tt23736044)
italyan yönetmen alice rohrwacher'dan la chimera (https://www.imdb.com/title/tt14561712)
ingiliz yönetmen ken loach'dan the old oak (https://www.imdb.com/title/tt19883634)
italyan yönetmen nanni moretti'den ıl sol dell'avvenire, (https://www.imdb.com/title/tt16731908)
finlandiyalı yönetmen aki kaurismäki'den kuolleet lehdet,(https://www.imdb.com/title/tt21027780)
avusturyalı yönetmen jessica hausner'den club zero (https://www.imdb.com/title/tt18235146/)
yunan yönetmen yorgos lanthimos'tan poor things (https://www.imdb.com/title/tt14230458)
abd'li yönetmen alexander payne'den the holdovers , (https://www.imdb.com/title/tt14849194)
abd'li yönetmen wes anderson'dan asteroid city , (https://www.imdb.com/title/tt14230388)
abd'li yönetmen todd haynes'den may december (https://www.imdb.com/title/tt13651794)
abd'li yönetmen jeff nichols'tan the bikerider
(https://www.imdb.com/title/tt21454134)
13 nisan'da festivalin yönetmeni thierry frémaux festivalin bu yılki resmi seçkisinin çoğunu açıklayacak. 17 ve 18 nisan'da yapılacak basın toplantılarında da cannes 2023'ün filmleri ve programı netleşecek. (https://www.festival-cannes.com/en/)
edit: efendim debe'ye girmişiz. bu vesile ile hatırlatalım:
(bkz: kardeş platformu 23 nisan projesiyle hatay'da)
(bkz: 4-11 nisan haftası deprem bölgesi ihtiyaç listesi)
(bkz: depremzede engellilere duyuru)
(bkz: gönüllü eğitimciler platformu)
(bkz: depremzede öğrencilerin eğitim ve kitap sorunu)