hesabın var mı? giriş yap

  • yıllar önce bir arkadasim kredisine kefil olmami istemişti zor durumda olduğunu biliyorum dedimki ben sana kredi alayim kefil olmamak için yeminim var. gözden çıkardığım tutar için kredi aldim ve verdim . artık vermese de ne yapayım dedim. taksitleri gecikterek de olsa ödedi. ben kredi tarihinde kendim ödeyerek kredi skorumu bozmamıs oldum .kredi bitti ben bir oh çekmişken bir hafta sonra aradi bana tekrar kredi alırmısın dedi. bende isyerimi degiştirmemi düsünuyorum kısa surede iş bulurmuyum bulmazmıyim belli değil
    durumu kendisine anlatip tekrar kredi alamiyacagımi ilettim. bana küstu ve bir daha da aramadi.yorum size kalmış

  • uçak motorları genellikle turbo-fan ve türbinli gaz motorlarıdır. ön tarafta bulunan fanlar toplanan hava akımıyla, hava basıncını yükselten hava kompresörlerini döndürür ve elektrik üretir; yanma odasında havayla birleşen yakıt ile de enerji kazanılır. bu yanma işlemi uçağın yerçekimine karşı yeterince tepki verebilmesi için kilit noktalardan biridir. bu, newton’un üçüncü yasasını karşılar.

    uçak motorları kanatlara kaldırma kuvvetini veren aracılardır. buradan sonra işe bernoulli yasası dahil olur. bernoulli yasası, hava ve deniz araçlarının tasarımında kullanılır. kısaca bernoulli yasası; enerjinin korunumu ilkesinin sıvılara uygulanmasından elde edilen prensiptir. kararlı durumda bulunan bir sıvının enerjisi, genel olarak, yerçekiminden doğan potansiyel enerji ve kendi üzerinde bulunan sıvının aşağı itmesinden doğan potansiyel enerjiden meydana gelmektedir. eğer sıvı hareket halindeyse, potansiyel enerjiye ilaveten hızından doğan kinetik enerji de mevcuttur. bernoulli ilkesine göre, akım çizgilerine sahip turbulent ve viskoz olmayan bir akımda bu enerjilerin toplamı değişmez. buna göre eğer bir sıvının hızı çoğalıyorsa, orada basıncı düşer, birim zamanda geçen kütlesi eşit olur. yani bu ne demek ve uçaklarda nasıl uygulanır?

    bir uçak kanadı, üstünden geçen akımın daha hızlı, altından geçen akımın daha yavaş olacak şekilde düzenlenir. uçak kanatlarının üst kısmının bombeli alt kısmının ise düz olmasının sebebi budur. bu suretle üst tarafta alçak basınç, alt tarafta ise yüksek basınç oluşur ve sonuç olarak yukarı doğru bir kaldırma kuvveti ortaya çıkar. uçağın uçma prensibi motorlar ve kanatlar arasındaki bu yasalara dayanır.

    peki bir uçak neden uzaya çıkamaz? bunun temel nedeni oksijendir. bunun ardından, yolcu uçakları bakımından konuşmak gerekirse, kabin basıncı ve radyasyon gelir. yolcu uçakları genellikle azami 15 kilometre yükseklikte uçacak şekilde tasarlanmıştır. yeryüzünden yükseldikçe atmosfer katman katman incelir. atmosfer inceldikçe hava da incelir ve oksijen miktarı düşer. yanma işleminin gerçekleşmesi için oksijen temel bir elementtir. oksijen yoksa veya az ise bu durumda yanma işlemi gerçekleşmez veya çok düşük seviyede kalır. oksijenin olmaması yakıtın yanmasını engeller ve motorlar durur. motorlar durursa newton yasası ve bernoulli yasası çalışmaz. bu yasalar çalışmazsa uçak irtifa kaybetmeye başlar veya düşer. ancak motorlar dursa dahi kütük gibi düşmez, doğru açıyla sürtünme enerjisinden faydalanarak bir miktar daha süzülerek yol alabilir. nihayetinde uçakların uzaya çıkamamasının ana sebebi yakıt yakmak için oksijene bağımlı olmalarıdır. bunun ardından yüksek irtifaya dayanıklı olmayan kabin basınçları ve yüksek radyasyon gibi ikincil ve üçüncül nedenler gelir. sırf daha dayanıklı bir kabin oluşturmak için bile daha güçlü ve büyük motorlar gerekeceğinden, uçakların uzaya çıkabilecek şekilde tasarlamak başlı başına maliyettir.

    uzaya çıkmayı başarabilen araçlar roket motorları kullanırlar. uzaya gerçekten çıkmayı başaran, yani 160 kilometrelik sınırı geçebilen kanatlı araçlar mekiklerdir. nasa, uzun zaman önce uzay yolculuğunda mekik kullanımına son verdi. ki zaten bu araçlar resmi olarak space craft değil “space shuttle” yani uzay mekiği olarak adlandırılıyordu. aslında mekikler sadece kanatlı planörlerdi. peki uçaklar uçamazken bu araçlar oksijen olmayan ortamda nasıl uçuyordu?

    roket motorlarının, jet motorlarına göre tasarımından kaynaklı büyük bir avantajı vardır. kendi oksijenlerini yanlarında taşırlar. yani bir roket motorunda yakıt hücresine ek olarak bir de oksijen hücresi bulunur ve bu yüzden atmosfere bağımlı değillerdir. bu sayede uzaya çıkabilmektedirler. ama kullanışlı değillerdir çünkü taşıyabilecekleri yük miktarı kendi ağırlıklarının %2-3’ü kadardır.

    nasa’nın 2001 yılında uçurduğu, 30 kilometre yüksekliğe ulaşan prototip bir uzay uçağı olan helios buna istisnadır. çünkü adı her ne kadar uzay uçağı olsa da enerjisini güneş panellerinden ve yakıt hücrelerinden alır. helios’un uçtuğu irtifada hava 100 kat daha incedir ve bugüne kadar bu irtifaya en yakın uçan sivil uçak yaklaşık 20 kilometre irtifada, sesten iki buçuk kat hızlı yol alan ve artık kullanılmayan concorde’dur. öyle ki bir concorde seyahatinde stratosfer katmanında uçulduğu için yukarı bakıldığında gökyüzü siyah, aşağı bakıldığında mavi görülüyordu. 1977’de 37 kilometreye çıkmayı başarmış mig uçağı ise en yüksekten uçan askeri uçaktır. ancak uzay sınırı yeryüzünden 160 kilometre yüksekte olduğu için hiçbiri uzaya çıkamamıştır. bunu tek başaran araçlar yörüngeye oturmak için bir roketle kalkış yapmaya bağımlı olan, uçak sınıfında olmayan, ancak planör sayılabilen nasa mekikleridir. soyuz gibi araçlar başlı başına uzay araçları olup, mekikler gibi iniş yapamamaktadır.

  • youtube dan bi şarkı açıp sonraki dinlemek istediğim şarkıya yandaki listeden ulaşmaya çalışmak ve bunu resmen saatlerce yapmak. oysa ki bi parmak hareketine bakıyor, iki harf yazsam çıkacak zaten ama yok çok zor bi eylem. ve buna üşenmemek her seferinde yapmak. yazmaya üşenmek.

  • üst edit: yüzde 25 olarak açıklandı. sarı sendikanın başkanına gelecek dönem milletvekilliği, biz memurlara da asgari ücretten hallice yeni maaşlarımız hayırlı uğurlu olsun. bu bir şaka olmalı. acı bir şaka olmalı.

    arkadaşın eşi lise matematik öğretmeni. bizim kurumda kapıda bekçilik yapan güvenlik görevlisi arkadaşlar bu matematik öğretmeninden daha fazla maaş alıyor.

    bitti mi? bitmedi.

    bize taşerondan geçme kadrolu işçi arkadaşlar ki aralarında ne konuştuğunu anlamadığımız, okuma yazması bile olmayanlar var, bu matematik öğretmeninden fazla maaş alıyor.

    bu arkadaşların maaşları asgari ücrete gelen zamla şekilleniyor. yani asgari ücret tahminen en az 8500 tl olsa, bu yüzde 60 civarı bir zam yapıyor. memura da %30'dan fazla verilmeyecek gibi bir hava var.

    hani diyoruz ya hep, asgari ücret memur maaşına yetiştirilmeye çalışılıyor falan. onu çoktan geçtik efendim, adamlar bizi çoktan geçti. tur bindiriyor.

    edit: bahsettiğim arkadaşlar asgari ücret almıyor, zamları asgari ücrete göre şekilleniyor. ince ayrıntıya dikkat.

    alınma editi: öğretmen maaşından örnek verdiğim için arkadaş alınmış. öğretmen sadece bir örnek. ben de memurum, laboratuvar personeliyim. kritik pozisyondayim. tüm ülkenin brucella aşısını ben üretiyorum. ben de paspas yaptırdığım taşeron işçiyle neredeyse aynı parayı alıyorum. muhtemelen bu zamlarla beni de geçecekler. arkadaş alınmasın. tüm memurlar, yatanı da bizim gibi gece gündüz çalışanı da aynı potada. masa başı da bizim gibi laboratuvarda hastanede türlü risk altında çalışanı da aynı potada. memur zammı konuşulurken hepimizi ilgilendiriyor. mesele öğretmen, hemşire, laborant, şoför meselesi değil. mesele asgari ücretle memur zammı arasındaki farkın erimesi bir yana artık durumun kabul edilemez bir noktaya gelmesi.

    debe olmama editi: entry'lerim debede yer bulsun diye bir derdim yok, düşüncem neyse onu ifade ediyorum, katılan oluyor, katılmayan oluyor, geçip gidiyor ama yarım günlük sürede 7 ay önce açılmış başlığın en beğenilen entry'si olan ve an itibariyle 542 fav alan bu entry'nin debede son sırada bile kendine yer bulmamasını hiçbir algoritma açıklayamaz. bunun net sansür olduğunu düşünüyorum.

    tahmin editi: başlığı en beğenilen entry'si olmanın getirdiği duygularla bir tahminde bulunmak istedim. artık açıklanmasına saatler kaldı. %25 ile %55 arasında bir zam bekleniyor. benim tahminim en az %40 olacağı yönünde. bu tahminimin sebebi bizzat cumhurbaşkanının kendi açıklaması. eyt açıklaması yaparken mealen dedi ki: artık ülkemiz feraha çıkıyor, zenginliklerimizi kullanmaya başlıyoruz. milletimizi de bundan faydalandırmak istiyoruz.

    böyle bir ortamda memur en az %40 alır diye tahmin ediyorum. inşallah yanılmam. alım gücü zaten yerlerde. yoksulluk sınırı 25 binin üzerinde. ortalama memur maaşı 10 bin civarı. istediğimiz şey yoksulluk sınırına biraz daha yaklaşabilmek. ne kadar acı değil mi? ama buna bile söylenenlerin, zammı bile hak etmediğimizi söyleyenlerin, memur düşmanlarının bu kadar çok olması daha acı.

  • "ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"

  • hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?

    sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
    numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.

  • vefakar topçu.

    c.ronaldo : "başarılarım için arkadaşım albert fantrau'ya teşekkür etmeliyim. beraber 18 yaş altı şampiyonasında oynadık. bizi izlemeye gelen sporting lisbon menajeri kim daha fazla gol atarsa takıma onu alacağını söylemişti. ''

    c.ronaldo : ''maçı 3-0 kazandık ben ilk golü attım albert ise ikinci golü attı üçüncü golde ise ben dahil herkesi etkileyen bir olay yaşandı. albert kaleciyi geçmişti ben de yanında koşuyordum albert'in tek yapması gereken topu boş kaleye göndermekti ama o topu bana pas attı. maçtan sonra neden yaptığını sorduğumda ise '' sen benden daha iyisin'' demişti. ''

    gazeteciler albert fantrau'ya hikayenin gerçek olup olmadığını sorduğunda albert '' evet hikaye gerçek ronaldo o maçtan sonra sporting altyapısına girdi ben ise futbolu bıraktım ve şu an işsizim '' cevabını verdi. gazetecilerin ''işsiz biri olarak bu kadar büyük bir eve, böyle güzel bir arabaya ve ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak parayı nereden buldun ? '' sorusuna albert fantrau'nun verdiği cevap ise her şeyi açıklıyordu. '' bunların hepsi cristiano ronaldo 'dan.''

  • --- spoiler ---

    banabi kuryelerinin playstation kolundaki tuşlardan oluşan maskeler takıp korelilere birbirlerini öldürmeleri için çocuk oyunları oynattığı bir dizi
    --- spoiler ---