hesabın var mı? giriş yap

  • bulgarlara neden kızıldığını anlayamıyorum. ucuz bulmuş alıyor. biz de zamanında hopa'da aynısını yapardık. kızılması gerekenler bulgarlar değil..

  • eksik 1 oy olması durumunda dahi geçerlidir. hırsızlığın azı çoğu yoktur, hırsızlık hırsızlıktır.

  • 15. yüzyıl ile 16. yüzyıl başlarında meksika'da büyük bir imparatorluk kurmuş halk.nahuva dili konuşan halkın adı aztlan'dan ( beyaz ülke) gelir. azteklerin kökeni kesin olarak bilinmemektedir fakat bazı gelenekleri avcılık ve toplayıcılıka geçinen bir kabile olduklari izlenimini verir. yine de aztlan yalnızca destanlardan doğmuş bir yer olabilir. büyük bir imparatorluk kuran azteklerin bu başarısı tarım arazilerini etkin bir biçimde kullanmaları ve bataklıkları kurutmaları sayesinde olmuştur.

    aztekler amerika'nın en büyük nüfuslu imparatorluğunu kurmuşlardı. ülke askerlerin yönetiminde ve despotlukla yönetiliyordu.kastlar ve sınıflar keskin hatlarla birbirinden ayrılır ve savaşta kahramanlık göstermedikçe toplumda yükselme imkanı yoktu.

    aztek dini kendinden önce orta amerika dinlerinden bir sentezdi farklı inanç sistemlerindeki karşıt öğeleri bir araya getiriyordu.bu din, evrenin bir dizi yaradılışın sonuncusu olduğunu ve 13 gök ve 9 yer dünyası arasında bulunduğu inancına dayanıyordu.

  • bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış

    --- spoiler ---

    üç bakanın sel felaketinin vurduğu
    giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.

    ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.

    --- spoiler ---

  • kurultaya kadar ölür inşallah, ben çok yüzsüz gördüm böylesini görmedim.
    benim için chp zaten fiilen bitmişti, isteyen desteğini devam ettirir ama kör olmaya gerek yok, aklı başında olan bir chp seçmeni asla böyle bir kepazeliğin içinde olmayacaktır, parti artık akp ye, mhp den daha fazla hizmet eden bir oluşum haline geldi, eskiden ironiydi ama şimdi alenen meydanda.

  • yalın üretim felsefesinin ana unsurlarından biridir. bir kurumdaki tüm çalışanları kapsayan sürekli iyileştirme faaliyetlerini ifade eder. iyileştirmeler bir anda devrim niteliğinde değil, küçük adımlarla her defasında bir önceki standartı aşacak şekilde yapılmaktadır. her defasında yeni belirlenen standart yeterli görülmeyip onun da daha iyisi için çözümler aranmaktadır. kaizen uygulamalarındaki öneriler; işi kolaylaştırmak, işi daha güvenli ve/veya üretken hale getirmek, ürün kalitesini yükseltmek, zamandan veya yoldan veya paradan tasarruf etmek gibi hedeflerden herhangi biri veya birkaçına uygun düşmelidir.

    kazien uygulamalarının en önemli özelliği, kurumdaki tüm çalışanların yaratıcı potansiyeline saygı duymasıdır. özellikle işçilerin fikir ve önerilerine çok değer verilir. kaizen felsefesi ve uygulamaları -organizasyon ve hiyerarşi bakımından- kurumdaki en alt düzeydeki çalışanlara söz hakkı verdiği ve hatta onların önerileriyle süreçleri değiştirdiği için demokratik, katılımcı bir ortam yaratır. bu katılımcı ortamda kurumdaki tüm çalışanların kuruma aidiyet duyguları gelişir. çalışanlar her sabah işe küfrederek değil heves ve heyecanla giderler. özetle, kaizen 'bir makinanın yükleme ve ayar süresini 6 dakikadan 2 dakikaya indirmek'ten çok daha fazlasını ifade eder.

  • biricik patronumun benden çeşit çeşit su tabancası almamı istemesi.

    dayanamayıp, "napıcaksınız efem su tabancasıyla" diye sorduğumda da, "evin bahçesini kediler bastı, bahçede rahat oturamıyoruz, oturduğum yerden tabancayla üstlerine su sıkıcam" diye cevap vermesi.

    işte böyle yaratıcı fikirleri olduğu için o patron, ben çalışanım :p

  • cok fazla yumusak gorunen kadinlardir. onlara bagirirsiniz, ses etmezler; kapris yaparsiniz, aglarlar uzulurler ama affederler; ustelik inanilmaz guclu dostluk baglariyla sizi sararlar. o kadar siki sararlar ki bazen bogulursunuz, cok fazla severler, cok simartirlar. bir sure sonra bu hep boyle gidecek gibi gelir size. sikilirsiniz bu kadar ilgiden. bir de o kadar yumusak baslidirlar ki hani itseniz de geri donebilirsiniz istediginiz zaman, gibi gelir.
    tabi o oyle degildir.
    venus gizler ofkelerini, onlardan bile. uzun sure boyunca, siz aksi yonde cok zorlayana kadar sizi sevmeye devam ederler. ama herseyin bir siniri vardir, onun sabrinin bile. katlanamadigi seylerden birincisi yalandir. yalan soylerseniz sabirli davranmayabilir. ikincisi ikiyuzluluktur, entrikadir. cok durusttur boga kadini, dayanamaz entrikaya. sirf bu nedenle bile olsa akrep erkegiyle aralarindaki muthis cekime ragmen genellikle mutlu olamazlar.
    diyelim ki azimli bir insansiniz, veya bir takim ruhsal sorunlariniz var, ya da sadece sikildiniz, boyle bir arkadas istemiyorsunuz.
    birinci etap yalan soyleyin. bunun kiskirtmayacagi bir boga insani bulamazsiniz. cok guclu ikizler etkisi alanlar bile ancak yalan soyler, ama kendilerine soylenmesine tahammul edemezler.
    sonrasinda bir sekilde ikiyuzlu davranin, incitin duygularini. o kadar incitin ki sevgisinin karsiliksiz olduguna inansin. burasi cok zor yalniz, sabit fikirlidirler. onlar birini severse bunun asla degismeyecegine ve hep karsilikli olduguna inanirlar. yani cok zorlu bir ikna sureci sizi bekliyor.
    size verdigi sirlarla baslayabilirsiniz. ama daha etkilisi bu sirlari dogrudan degil yalanlarla karistirarak anlatmanizdir.
    ornegin, "su cocuk benden hoslanmiyordur umarim, hoslaniyorsa cok kotu olur, ben onu hic istemiyorum" sozunu baskalarina "dusunsene, su cocuga bile yavsiyordu" seklinde iletirsiniz. harikasiniz.
    uzun bir sure yeterince caba gosterirseniz size olan sevgisini oldurursunuz. ne kadar guclu bir sevgi olmus olursa olsun. ne kadar buyuk bir bagliligi da olsa bir noktada geri donecektir.
    iste o noktadan once emin olmak gerekir, bu insandan gercekten kurtulmak istiyor musunuz? cunku sabit fikirlidir iste, gittiginde geri donmez.
    ondan sikildiniz, degisiklik ariyordunuz, bir iki hareketi sizi rahatsiz etti ve bu basarili planla onu kacirdiniz. muhtesem. ama geri alamazsiniz.
    boga inadini bir kez kirabilirsiniz. ikinci sansi vermezler.
    kotu niyetten degildir. sadece cok zor guvenen bir burctur, o kadar pozitif ve olumlu gorunmesine ragmen. aslinda icten ice cok korkar, terkedilmekten, aldatilmaktan. bu nedenle cok az insani cok yakinina alir. eger siz de onlardan biri idiyseniz, ve gittiyseniz, ici kan aglasa da sizi unutacak ve devam edecektir. hayat devam ediyor diye degil. o sevdigi hicbir seyi hayata feda etmez. sizi unutur. cunku sizi artik sevmiyordur.
    bir insanin icindeki sevgiyi oldurmek zorlu ve insanlik disi bir mucadeledir. yine de tebrik ederiz. artik her telefonunuza ne kadar mesgul olursa olsun yanit vermeyecek, sizin icin hayatindaki diger herkesi ikinci plana atmayacak, sirf siz mutlu olun diye pasta yaptirmayacak size dogum gununuzde, sizi sevmeyecek artik. can sikintiniz gecmistir muhtemelen, daha eglenceli bir hayata adim atiyorsunuz..

  • sadece bu olaya bakılarak atatürk'ün ne kadar kıymetli bir adam olduğunu anlayabilirsiniz. burada din satan, bilhassa kadınların buna çok dikkat kesilmesi lazım. aklınızı başınıza alın. şöyle bir durum bu memleketin başına gelse ; öyle kıçınızda kot pantolon, başınızda türban gezemezsiniz. cumhuriyet değerlerine bu sebeple sahip çıkın.

    ayrıca destek verdiğiniz şahsın “taliban'ın bu görüşmeleri türkiye’yle çok daha rahat yapması lazım, çünkü türkiye'nin taliban'ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok.” dediğini de unutmayın.