hesabın var mı? giriş yap

  • adına lussekatt, lussebullar denilen kuzey avrupa çöreği. ana malzemesi safran olup hoş kokulu olan bu çöreğin tarifini verirsek:
    şöyle aile sülale boyu olsun bol bol yiyelim 30 tane olsun diyorsanız:
    önce 1 gramlık safran almanız gerekiyor. safran pahallı ve gereğinden fazla kullanılırsa zehirlenme yapacağından burada minik poşetlerde satılıyor. 0,5 gramlık minik poşeti açtığınızda içinden minik bir poşet daha çıkıyor ve onun içindeki safrana ulaşıyosunuz. aşırı dozda kullanımı zehirlenmeye yol açarak böbreklere zarar verdiği için böyle heroin satar gibi minik poşetlerde satılıyor. ayrıca marketlerde raflarda yok. kasa görevlisinden rica ediyorsunuz oda yere eğilerek ayaklarının dibindeki kutudan çıkarıp size veriyor. kanser araştırmalarından tutun yemeklere, çöreklere ve ağrılar için melhem, sağlık sorunlarına ve bazı durumlarda boya olarak kullanılan safran bitkisi modelimizin reklamını yaptıktan sonra tarifimize geçebiliriz.
    malzeme:
    1 gram safran
    5 dl. süt
    400 gram yağ ( tereyağı yada margarin)
    17 dl.un
    1 1/2 dl tozşeker
    yarım çaykaşığı tuz
    50 gram ekmek yapımında kullanılan maya
    1 adet tozşeker parçası
    1 yumurta
    kuru üzüm

    - 5 dl süt ısıtılarak 37 derece sıcaklığa getirilir.
    - bir tozşekerle 1 gram safran birlikte ezilir.
    - çözülen bu safran ısıtılmış süte eklenir. daha sonra margarinde eklenir.
    - 17 dl una maya konularak karıştırılır ve tüm sütlü karışım una eklenerek hamur yapılır.
    - hamur yoğurulup bir kabın içerisinde üstü örtülerek 40 dakika bekletilir.
    - 40 dakika sonra hamur ikiye ayrılır.
    - birinci hamur parçası 20 parçaya ayrılır ve herbir parça 25 cm uzunluğunda ince şeritler haline getirilir. bu ince şeritler saç örgüsü yada amerikan doları para birimi işareti şekline getirilerek fırın tepsisine dizilir.( şekil verme için verilen linklere bakınız)
    - ikinci hamur parçasına da aynı işlem yapılır.
    - üstlerine yumurta sarısı sürüldükten sonra tepelerine kuşüzümü konulur.
    - 225 derecede 17-18 dakika pişirilir. ( bazı önceden ısıtılmış fırında 10 dakika yeterlidir)
    minik hatırlatma : gluten alerjisi, çölyak rahatsızlığınız varsa özel kullandığınız glutensiz unla yaptığınızda hamur kuru ve üzeri sanki bayatlamış gibi pütürler olur. bu yüzden fırından çıkarçıkmaz sıcak tüketmeniz ve kalanları dondurup tüketileceği zaman ısıtılması öneriliyor.

    anna bu videoyla cok güzel anlatıyor.
    https://www.youtube.com/watch?v=vpyt8vn7o1k

    videoyla işim olmaz bana türkçe blog lazım derseniz burada da güzel anlatılmış.
    http://borekyapiyorum.blogspot.com/…/norvec-st.html

    susanne ayrıntılı fotoğraflı anlatmış:
    https://www.recepten.se/recept/lussekatter.html

    hamura birden fazla değişik şekiller formlar verebileceğinizi gösteren sayfa:
    http://www.ica.se/…bakat/sa-viker-du-saffransbullar

  • ''kavga ettiğim arkadaşlarımı telefonuma "yalv" diye kaydediyorum. aradıklarında "yalv arıyor" u görünce dayanamayıp affediyorum.

    yaratıcılıkta son nokta''

  • mantikli olaydir.

    cenaze surecleri sizin sandiginiz gibi degil lan. oyle sabah uyandik, bir tanidigin cenazesi var ogle namazina muteakip hadi gidelim bi de pide gomelim gibi gelismiyor olaylar.

    bazi insanlar olmeden once saatlerce hatta gunlerce yaninda bekleyen evladi, karisi, akrabasi ve yakinlari oluyor. bu insanlar yemeksiz, uykusuz, surekli ayakta bekliyor cenaze defnedilene kadar. bu bir nokta.

    onun disinda cidden cok iyi sevenleri, akrabalari, arkadaslari vs olabiliyor lan olenlerin. onlar da saatlerce hastane kapilarinda, gasilhanede, camide, mezarlikta hic bir sey yemeden bekliyorlar. dolayisiyla bu insanlara iki dilim pide dagitiliyor, definden sonra. ınanin kimse sevdigini veya en kotu ihtimalle bi tanidiginin sevdigini defnetmeye tercih etmez iki dilim pideyi.

    yas ortalamaniz 21 falan belli ki fazla cenaze yasamamissiniz, umarim cok gec yasarsiniz.

    edit: konuyu anlamayanlar icin hatirlatma yapayim. bu yemek dagitma olayi zaten olen kisinin cok yakin akrabalarina falan birakilmaz, uzak akraba arkadas vs halleder.

  • ay itibariyle ayda 3200 başvuru arasından random.org sitesi vasıtasıyla evin büyüklüğüne göre ortalama 40 kişi seçerek davetli çağırmak durumunda olan ev konserleri oluşumu. her yerde diyor, bir daha desin: oluşumu duyulması, deneyimlenmesi, kulaktan kulağa yayılması için ne kadar farklı insanı ağırlarsa o kadar amacına ulaşır. eşi dostu için her ay koca bir konser organizasyonu yapacak babayiğit tanımıyoruz :) aynı insanlar olarak algılananlar sofar ekibidir, vallahi de billahi de eve maksimum güzel, müziksever insan sığdırmak yegane derdidir.

  • bizimkiler dizisinde kapici cafer'in kayinpederinin marketinin ismidir. ismini de halil isminde oglundan aliyordu galiba. sabri bey tarafindan bestelenmi$ cok guzel bir $arkisi vardir. sozlerini de yazayim tam olsun:

    halil pazarlama
    halil pazarlama
    kapinizda!

  • özellikle son iki aydır gözlemlediğim ve mobil veriyi açıp 2 video izlemekten korkar hale geldiğim sıkıntıdır.

    bu durumu yalnızca ben farketmiş olamam.

    10 gb internet paketi olan arkadaşlarım da teyid ettiler. ayın ortasına gelmeden paketin üçte ikisinin bittiğini söylüyorlar.

    eskiden bu tip bir sıkıntı olmadığını da belirttiler.

    iss’ler kasalarını dolduracak yeni bir yöntem bulmuşlar galiba, btk’ya şikayet etsek bir çözüm olur mu bilemedim.

    not: neden mobil internet sınırsız değil onu da anlamadım, hani türkiye’de internet kotasız, sınırsız falan olmuştu, mobil internetin de sınırsız olması gerekmiyor mu yani ?

    edit: arkadaşlar spotify, youtube, instagram yeni icat edilmedi, ben diyorum ki son 2 aydır bu pislik sözkonusu. hala daha bu ugulamaların interneti çok tükettiğinden bahseden suçu kullanıcıya atmaya çalışan suserler görüp şaşırıyorum. ya şirket temsilcisi bunlar ya da sıyırmışlar.