hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı açan adama ayar vermeye çalışanları da göstermiştir.bu adamlardan gün içinde 6 tanesi 9 tl'den sigara alıyorsun, 100 tl verip bu adamın matematigine güvenip para üstünü saymadan cebe atıyorsun.
    (bkz: çarpım tablosu ile diferansiyeli bir tutan sözlük yazarı)

  • klasik gitar teli, 3 tiz tel -naylon- ve 3 bass tel -ipek üzerine çelik sarılı- olmak üzere 6 telden oluşur.
    en alttaki tel en tiz tel olup, 1. tel olarak adlandırılır ve yukarıya doğru mi 329.63 hz - si 246.94 hz - sol 196.00 hz - re 146.83 hz - la 110 hz - mi 82.41 hz şeklinde akord edilir.

    almadan önce şekillerine bakmakta fayda var, bazı modeller tiz telleri silindir olarak değil de yatay üretiyor, basmak kolay oluyor. özellikle mi telinde parmakları kesmeye kadar varan kazmalıkların önüne geçmede bire bir.

    farklı tensionlarda üretilirler; yüksek bir ses için hard tension -gitarına ve kendine güvenen extra hard da alabilir tabi- teller tercih edilmelidir. ayrıca hard tension teller iki elde de tekniği geliştirmeye yardımcı olur. bununla beraber yeni başlayanlar daha yumuşak tellerde daha rahat edeceklerdir.

    telleri değiştirmek isteyenlere tavsiyem, telleri söktükten sonra gitarı bir güzel temizlemeleri, cila gerekiyorsa cila sürmeleri-gitar için cila veya benzeri bir şey yoksa mikrofiber bir bez ile silmek de hiç yoktan iyidir-, yarık varsa tamir etmeleri olacaktır. köprüyü temizlemeye geçmeden önce tüm perdeleri çelik yünü ile perdeye paralel biçimde çok bastırmadan temizlemeleri (ses deliğini kapamayı unutmayın) -perdeler yağ ve kir dolu oluyor, siz farketmesinizde- ve bunun ardından köprüyü üstüne bir kaç damla mineral yağı -veya limon yağı- damlatılmış temiz bir bez ile bir güzel silmeleri -ve hemen ardından kurulamaları olacaktır. burada limon yağı veya mineral yağı kullanmamızın sebebi diğer yağlar yapışkanlaşıp kirlenebiliyor. hemen kurulama sebebimiz ise eğer yarık varsa içine yağ kaçırmayalım diyedir. göz damlası kadar şişede bir limon yağı, 5 ila 8 lira arası bir fiyata satılıyor. bir kaç damla kullanacağımızdan, resmen ömürlük.

  • az önce cnntürk ekranında gördüğüm yazı. arka planda ömer çelik.

    yani diyorlar ki ap istediği kararı alsın biz yok sayıyoruz. napcanız, akp genel merkezinde 7şerden iki takım kendi kendinize müzakere mi etceniz? "avrupa birliği" yerine "avruba dirliği"ni mi kuracaksınız? lise münazarası mı düzenleyeceksiniz?

    (bkz: abidas)
    (bkz: nikke)
    (bkz: nev balans)

    link

    edit: imla

    edit2: "ab'li yetkililer kendi görüşlerini kurumlarının görüşü olarak yansıtıyorlar " diyor bir de. ya ne olacaktı, yazılı bir kitaptan ya da bir liderden mi alacaklardı talimatları? el kaldır indir olayı o mecliste olmayınca şaşırdınız herhalde.

    edit3: link eklendi

    edit 4: minnak çocukların yürekleri ısınsın, gözleri gülsün, büyüyünce ne feodal ağaların ne de terör örgütlerinin eline düşmesin, eğitimli birer birey olsunlar diye (bkz: oyuncaklar otostopta)

  • ilahiyat- gül suyu
    eczacılık- ecza (ilaç)
    tıp- kadavra
    hukuk- eski kağıt
    güzel sanatlar- alçı&boya
    besyo- ter
    mimarlık- yapıştırıcı
    iktisat&işletme- çay&kahve
    reklam&halkla ilişkiler- parfüm

  • yarışmanın albenisi de buradan geliyor zaten, cahil sözlükçü halinizle kendinizi birden harvard'lı adamdan daha zeki çevik ve ahlaklı hissettiniz değil mi?

    işin aslı şu, yarışmacılar yarışmadan önce bir ön eleme testi gibi bir şeye sokuluyor ve bu testte asıl amaç yarışmacıların hangi konularda bilgili hangi konularda bilgisiz olduğunu görmek.

    bu sayede ilk soruda harvard'lı eleyip bu güne dek en büyük başarısı pilavını tane tane yapmak olan ev hanımını finale çıkarmak mümkün olabiliyor.

    (bkz: show business)

    yalnız arkadaş da biraz antipatikmiş, medya yapımcıları vurmuş gol olmuş :)

    herhalde yaptıkları testte 80'lerin çocuk kültürüne uzak çıktı, sözlü mülakatta da profilini "halktan uzak yüksek egolu elit" çıkınca dediler ki biz bunu ilk soruda indirelim. hatta belki sahneye çıkarken kariyerini anlat diye tembihlemişlerdir. harvard'ı da araya sokuştur ki devrilen ağacın sesi daha çok çıksın demişlerdir haha :)

  • ırtibat kurduğum muhteşem ötesi, kanatsız melek, savaşçı ruh ; çok değerli onkoloji virtüözü sevgili (bkz: süalp tansan)'la irtibat kurdum az önce ve ilgileneceğini söyledi. kendisinin amerika boston üniversitesi'nde kürsüsü var. ınanın sevinç ve heyecandan elim titreyerek yazıyorum çok şükür.

  • tanım: kaybolması mümkün olmayan itibardır.

    hafızası 300 megabyte bile etmeyen bir ülkede sarsılmayan itibardır. iki ay sonra yine deli gibi alıp içeriz, rahat olun.

    aylar sonra gelen edit: başlık başa kalmıştır.

  • işte o arkamızı döndüğümüz avrupa birliğinde böyle olayların yaşanmaması için çeşitli standartlar, bu standartları takip ve kontrol eden, rüşvet almayan çeşitli birimler, ve bu olaylar karşısında hatasını kabul eden yöneticiler vardır. önümüzü döndüğümüz birliklerde, örnek aldığımız arap ülkelerinde ise insan canının önemi yoktur. çünkü kaderdir, fıtrattır.

  • muhtemelen sizi yara bandı olarak kullanan kız.

    ben diyeyim de. sonra kafanı nereye vurursan vur.

    ama çok güzel laf a.q, bir daha söylense bir daha yerim.

  • olay tam bir vahşet. burada kızın hayatını kurtaran yazara ve onun arkadaşına teşekkür ederken bir de polislere teşekkür etmek gerekli. olayı bir daha değerlendirip gençlere telefonla dönüş yapması ve arama izni çıkartıp tekrar o eve gitmeleri inanılmaz. polis kısmını okurken kendimizi amerikan vatandaşı gibi hissettirdi. diğer kısımlar normal türkiye. tekrar tebrikler ikinize. adamsınız.