ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuğum dahi sendromu
-
ne ilginçtir ki belli bir eğitim görmüş, orta sınıf yarı-burjuva ailelerde olan saplantıdır. ve bunu sürekli tekrarlayıp çocuğu daha fazla çalıştırarak 40 kere söylesem gerçek olur rüyası yaşarlar.
mesela geçen yıllarda tatil yaptığım bir yazlık sitede çocuğu dahi olmayan tip yoktu. o kadar çok kafamı diktiler ki neredeyse ikna olacaktım, ama çözemiyorum deha nerede. neyse sonra oradaki ege köylüsü garsonla sohbet ettim. oğlu o bölgenin satranç birincisi olmuş, oyunu da kendi kendine öğrenmiş. inanmadım internet'te gösterdi falan. sonra da dedi ki "keşke kafası faydalı şeylere çalışsa".
o ses türkiye
-
şu an engelliler için özel yayın yapan program.
"destek" yazıp 5633'e mesaj atarsanız, 5 lira destek olabilirsiniz.
slogansa "engelleri kaldıralım"
tanımı yaptım, bilgiyi verdim. şimdi cevaplarımı döşeyeyim.
yaptığınız iş çok güzel. birçok engelli maddi yetersizliklerle tekerlekli sandalye, protez vb. araçlara sahip olamıyor. aynı şekilde bazıları da tedavi olabilecekken maddi yetersizliklerle olamıyor. hepsine eyvallah.
ama 2 büyük sorun var. profesyonel bir engelli olarak itiraz edeceğim.
-1) art arda gelen vtr'lerde minörlerden giden acıklı keman sesi üzerine, "tüm fragmanları seslendiren adam"ın, belgesel seslendiren tarkan tonuyla, zaman zaman da çoşarak ajite metinler okuması ve akabininde hadise'nin bi bok varmış gibi ağlaması çok çirkin ve sinir bozucu.
-2) tüm bu toplanan paralar şahane! ama engelleri kaldırmıyor.
daha bugün taksim'den geldim. talep ettiğim rampalar yapılmış diye gittim. yapılmamış. meydana çıkmak için 1 saat dolandım.
hatırlayınız: taksim metrosu'ndan meydana 61 dakikada ulaşmak
nihayet gerekli çalışmanın yapıldığı haberi geldi ama yalan çıktı. bugün güncellenmiş haliyle tüm süreç şurada: http://www.simtoalev.com/…lli-erisimi-surec-takibi/
ha keza başbakan'ın "reform"una cevabım da burada: (bkz: #32144171)
bir tekerlekli sandalyem var. az buçuk bir eğitimim, kültürüm de yok değil. zengin olduğumu söyleyemem ama yoksul hiç değilim. çalışıp paramı kazanıyorum. yani bu kampanyalar ile sahip olunabilecek araç, eğitim, para ve işe sahibim.
ama,
- şehir içinde bir noktadan diğerine geçemiyorum.
- tiyatro, sinema, konser vb. etkinliklere katılamıyorum.
- canımın istediği restoran, kafe vb. bir yere girip yiyip içemiyorum.
- trafiğe karışmadan yol bile gidemiyorum.
o halde nereye kaldırıyorsunuz engelleri allah aşkına?
sziget festivali
-
macaristan'da her yil budapeste'de, danube nehrindeki obudai adasinda duzenlenen, ismini festival alaninin bir adadan olusmasindan dolayi macarca ada anlamina gelen sziget sozcugunden alan organizasyon otesi olay. muzikal anlamda her ne kadar bir rock am ring'e takamayacagini dusunsem de 400.000lik kapasitesi ve asmis organizasyonu ile dumurlardan dumurlara sevk eden festival. beles vestiyerinden festivale cocuklari ile gelen ailelerin rahatca eglenebilmesi icin cocuklarini birakabilecekleri yuvaya kadar her ayrintinin dusunuldugu, festival duzenlemeye tesebbus eden her girisimcinin gormeden festival duzenlememesi gerektigi organizasyon. her turlu muzik zevkine hitap etmesi ve 9 civari sahnesi bulunmasi da ayri bir olaydir. festivalde tanisilan ve 5 yildir ust uste festivale tesrif etme sansini bulmus bir macar apladan edinilen bilgiye gore onceleri daha cok punk icerikli olan festival daha sonra her turlu muzik turunu barindirarak her yil git gide buyumus. gerceklesmeden once dogu avrupa civarlarinda geziyorsaniz *, bir cok ulkeden bir cok backpacker'in bir efsane gibi bu festivalden bahsettigine ve herkesin 1 kac gun de olsa katilmayi dusundugune sahit olabilirsiniz. bu yil 10-17 agustos arasinda gerceklesmis olan festivalin sentenced'i son bir kez izleme sansini tattirmis olmasindan dolayi mutesekkirim. ayrica korn'un ana sahnede aci sicmasina, the hellacopters ve turbonegro'nun wan2 stage'i fena halde dagitmasina sahit olunmustur. gorulmusturki avrupali seyirci cilginligin dibine vurmus, festivalde nasil eglenilmesi gerektiginin kitabini yazmistir.
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
7 öğrenci bir eve doluşulur. sürekli "gürültü yapıyorsunuz" "eve geç geliyorsunuz" "merdivenlerde ses yapmayın" "bu kadar kişi eve doluşmayın" uyarılarıyla rahatsız eden apartman sakinleri, "gaz kaçağı var siz iyi misiniz" diye sormaz. tüm öğrenciler ölür. ertesi gün "zaten içiyorlarmış" denir.
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar bunlardır.
şehitkamil hastanesi'ne 100 kişinin saldırması
-
100 kişi bastığına göre kesinlikle aşirettir. feodalizm artığı gerizekalı sürüsü.
taksim'den avcılar'a 3 saatte gidilen dönem
-
allah razı olsun kadir abi diyenlerin inşallah bir yakınları avcılar taksim arasını ambulans ile gitmeye mecbur kalmaz zira o yol halen 3 saat.
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
şükela ve çok kötü oylamalarının simgeleri pek hoşuma gitmeyendir.
edit:diğerleri hoş,güzel.
edit2: düzeltme.
her gün yüzüne sperm süren kız
-
haberde dikkat çeken ayrıntı, spermleri kargo ile teslim alıyor olması.
türkiye'de olsa gider şubeden alırdı anasını satayım bi de onunla uğraşırdı.
wildcard
-
nfl'de, normal sezon sonrası, konferanslarında 3, 4, 5 ve 6. sıraları alan takımların birbirleriyle tek maçlı eleminasyon sistemiyle oynadıkları tur. kazanan takımlar konferans yarı finallerine yükselir.
nejat işler kaan tangöze ve teoman'la eve çıkmak
-
ertesi gün narkotiğin, kapıyı koçbaşıyla kırmak suretiyle eve gireceği ortamdır.
ak parti'nin projeleri devam edemeyecek
-
(bkz: burhan kuzu)
açık ara en oyunbozanları çıktı.
işine gelince milli irade, işine gelmeyince sandıkla darbe/oynamıyorum.
10 ocak 2020 otobüslerde hayvan taşınması kararı
-
resmi gazete'de yayımlanan karara göre aşı karneli kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanlar, yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde kafeslerinde kilitli olacak şekilde otobüslerde taşınabilecek. daha önce taşıtın içinde yolcularla birlikte canlı hayvan taşınmasına izin verilmiyordu.
bu kararla otobüs yolculukları artık daha eğlenceli olacağa benziyor.
kaynak:
haber linki
karar maddesi
behzat ç.
-
bitmesi gerektiği zamanda, bitmesi gerektiği gibi bitti...
başta o süper kitaplar ve özgün hikâye için emrah serbes'e,
3 sezon boyunca hatıra defterini okuduğumuz delimiz erdal beşikçioğlu'na,
sonra, bu işte büyük emeği olan ercan mehmet erdem'e,
serdar akar'a,
pilli bebek ve büyük üstad neşet ertaş'a,
diziyi çok çok başka yerlere taşıyan nejat işler ve güven kıraç'a,
son olarak da, ilk sezonunda kötü reytinglerine rağmen sözlükte olsun, başka sitelerde olsun bu diziyi ayakta tutup bu günlere kadar getiren tüm insanlara selam olsun.
koca bir eyvallah.
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
-
ergen tavırlar. kendi ergenliğimden bile tiksindim.