hesabın var mı? giriş yap

  • "bayan lan o.ç" diyen bir dallama içerir.
    yalakalık yapacak ya kadına, bayan olunca vurup kaçması normal tabi.

  • - baba, para lazim.
    + (elini cebine atar) ne kadar lazim?
    - cok para lazim baba.
    + dukkana gel.
    - cok para dedim baba.
    + iyi. bankaya gidiyorum 1'de. oraya gelirsin, hallederiz.
    - bankada halledilebilecek gibi degil.
    + arabayi mi sattiracaksin bana? ne kadar istiyorsun!

    kendisinden para istendiginde ne icin para lazim oldugunu sormak yerine nasil temin edebilecegini dusunmesi.

  • başlıkta bu önermeyi savunan ne kadar kişi varsa hepsini sınıflarında bulunmuş, adı hep alaylı bir şekilde anılan silik kişiyi hatırlamaya davet ediyorum. ya da hiç hatırlamadığınız ama kendisini hep dalga geçilen çocuk olarak hatırlayan kişiyi.

  • son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.

  • bizzat kuzenimin basindan gecti:
    -pardon, ben bir suredir size bakiyorum da, umarim bu sizi rahatsiz etmiyordur.
    -farketmedim.

  • bu videolar kurguda komik, yanlış cevaplar kalacak şekilde kesilip biçilir. düzgün cevap veren, soru soranla dalga geçen, ayar verenler çoğunlukta olsalar bile çöpe atılırlar. o yüzden "çok basit şeyi bilemediler!" tarzı videoları toplumun genel profili kabul edip tespit yapanlar da videoda "evet giderim" diyenlerden çok farklı sayılmaz saflık açısından.