hesabın var mı? giriş yap

  • bebegin annesi ve babasinin sadece o an için degil, ömür boyu sizden nefret etmesini garantilemenin en emin yolu. eger anne baba sizseniz (bkz: sana hiçbir sey demiyorum).
    havaya atip tutmak, diz üstüne oturtup sertçe ziplatmak, basini elinizle desteklemeden sirtüstü pozisyonda elde tutmak, çocugu omuzlarindan tutup ileri geri sarsmak(bu sonuncusu, bebeginize çok kizip?? tekme tokat girismenizden farkli degildir) gibi hareketler, bebegin vücudunda iki temel hasara neden olur:

    1. bebegin boyun kaslari yeterince gelismediginden ve bas vücut orani yetiskinlerden farkli oldugundan, çocugun boynuna tahmin edeceginizden çok daha fazla yük biner.
    2. bebegi havaya atip tutmak, bebege minimum 1g ivme kazandirmak demektir. bir çok yetiskine bile zarar verebilecek bu ivme, çocuklarin henüz tam mukavemetini kazanmamis kilcal damarlarinda(özellikle beyin ve gözdeki) ve iç kulakta yirtilmalara neden olabilir.
    bu hasarlar ise beyin kanamasi, göz hasari, kalici sagirlik, motor fonksiyon kaybi gibi agir sonuçlar dogurabilir. bu hareketlerin yumusak bir sekilde yapilmasi bile tavsiye edilmez. 70 kilo agirliginda bir yetiskinin, 7 kilo agirliginda bir bebegin ne kadar sarsildigini hissetmesi olanaksizdir.

    bebegin bu hareketten çok hoslanmasina gelince; evet bebekler büyüyüp 5 yasina gelince bir duble rakinin verdigi sarhosluktan da, on yasina gelince bir extacy hapinin etkilerinden de çok hoslanabilirler. verelim gitsin mi? karni tok, gazi çikarilmis, alti temiz ve uykusunu almis bir bebek, güvendigi, sevdigi büyüklerinin yaninda zaten mutludur. çok basit ve güvenli oyunlarla da kahkaha attirabilirsiniz.

    bebegi havaya atip tutmanin ve benzeri hareketlerin bebege verebilecegi diger zararlari google’dan “tossing baby/babies into air/the air” kelimeleri ile bulabileceginiz sayfalardan ögrenebilirsiniz. aramaya üsenenler için, benim ulastigim ilk iki sayfa (en iyileri olmayabilir) asagidadir.
    bebeginizi ziplatmayin, ziplattirmayin.
    http://www.ssvms.org/resource/shake.asp
    http://www.cyh.com/…tails.aspx?p=114&np=305&id=1896

  • bahsettiği kadın da iran asıllı amerikalı ve almanya doğumlu.

    aynen kardeşim baya bi kürtmüş*

    peynirli poğaçadaki peynir bile bu abladan daha kürttür.

  • aslinda durup dusundugunuzde dizideki gibi oyle zeki, kulturlu, ironik ve esprili konusan kenar mahalle insanlarini bulmak cok da kolay degildir. ustune ustluk herbiri ince dokunmus boyle karakterleri bir araya toplamak. evet boyle bir mahallede yasamak istersiniz, izlerken zaman zaman evi cinlatan kahkalarla gulersiniz ve olasi gercekdisiligina ragmen ictenligi yuzunden zaman zaman oyuncularin gercek karakterlerini izliyor hissine kapilirsiniz**. hatta (bkz: ideal bagimsiz film oyuncu kadrosu).

  • bu çocuklar neden böyle oluyorlar ? çünkü kaybedecek bir şeyleri yok. o sınıfa gelene kadar hiçbir noktada kaybetmiyorlar. ilkokulda kendini geliştirmediği halde sınıfı rahatça geçiyor. ortaokulda yaptığı hiçbir yanlışın bedelini ödemiyor. notlarının hepsi düşük olsa bile sınıfını yine geçiyor. okulu haraca bağlasa bile, her gün biriyle kavga etse bile, kızları taciz etse bile hiçbir ceza almıyor. ailesi her zaman arkasında duruyor. kimse benim çocuğuma bir şey yapamaz kafasıyla yetiştiriyor. çocukta da utanma veya ben ne yapıyorum hissi oluşmuyor hiç.

    bu saatten sonra da geçmiş olsun. bu eğitim anlayışıyla 2023 te serserilik kıstasında dünyanın ilk 5 ekonomisi arasına gireriz artık.

  • apo posterleri asilirken, hainlerin ellerinde satirlarla, sopalarla savunmasiz ogrencilere saldirirken ortada olmayan cevik kuvvetin, bu hainlere karsi duran ogrencilere mudahalesi durumu. oz vatanimizda parya olma durumu.

  • patlicanda nikotin var o yuzden patlican yiyin, kafasi da cok guzel oluyor diyenlere pek kulak asmayin. zira bir sigarada bulunan 1 mg nikotini patlicandan alabilmeniz icin 10 kilo patlican yemeniz lazim

    nikotin bunun yani sira domates, patates, yesil biber ve karnibaharda da eser miktarda bulunmakta. dolayisiyla 10 kilo patlicani nasil yiyeyim diye dusunuyorsaniz domates soslu karisik kizartma yapin derim.

  • önce otobüsteki yerini aldı, sonra işini aldı, sonra evini aldı barınamaz oldun, şimdi de canını alıyor hala da anketlerde %40 akp çıkıyor.

    umrumda olmayan görüntülerdir.

  • algımızın sınırlarını tam olarak bilmemiz mümkün olmayabilir lakin onun bildiğimiz sınırlarından sözedebiliriz sanıyorum.

    temel sınırlar şunlar:
    - zaman sınırı.
    evren 14 milyar yaşında lakin bizler sadece 100 yıl kadar yaşayabiliyoruz. demek ki toplam zamanın sadece %0.00000007'sinden haberdarız.

    - mekan sınırı.
    kainat bugünki hesaplara göre kabaca 25 milyar ışık yılı genişliğinde, oysa bizler dünya üzerinde kabaca 13 bin metre çapında bir küre üzerinde yaşıyoruz. dandik bir modellemeyle evren'i de küre kabul etsek mekan sınırımız yüzde işaretinden sonra elli altı 0 ve bir tane de 1.

    - duyu sınırı.
    görme duyumuz tüm elektromanyetik spektrumun, atıyorum, on milyonda birini algılayabiliyor herhalde. kulağımız sadece 20-20000 hertz arasını duyuyor ki bu da hava moleküllerinin boyurları ile sınırlı ses dalgaları içerisinde, bunu da atacağım, on binde bir falandır. koku ile ilgili yorum yapamayacağım, her kokuyu algıladığımızı farzedelim. dokunmak da çok karışık onu da geçtik. o halde duyularımızla algıladıklarımız toplam uyaranların yüz milyarda biri, %0.0000000001 oldu.

    demek ki tüm evren'in 10^58'de birini, tüm zamanların 10^9'da biri bir süre boyunca tüm uyaranların 10^11'de biri ile algılayabiliyoruz. her şeyin 10^78'de birini yani.

    tüm samanyolunda bir proton.

    tabi tabi, şüphesiz ki askın dili evrenseldir.