hesabın var mı? giriş yap

  • rakibinde havali okcu gozlugu varken kendisinde dershaneye giden fen liseli gozlugu vardi. buna ragmen tam bir arabasiyla kari kiz kaldiran, elinde nargilesi, yavrucu, parlocu, pic olan gobekli fransizi eledi.

    helal sana aslanim.

  • isimleri açıklanmayan golcülerin

    arif erdem
    hakan şükür
    okan buruk
    emre belözoğlu

    olduğu olay. beyler bu bilgi çok gizli deep web'in 11. katmanında buldum. lütfen halk öğrenmesin. kanzuk bu başlığı google'a kapa evladım.

  • beraberinde, ailenin geri kalanini ayakta tutmayi getiren sonsuz acidir annenin olmesi. hayatinizda her zaman olan, bir lutuf, bir deger degil de verilmis bir hak olarak baktiginiz annenin varligi sona ermistir.

    size soz vermistir anne aniden hastalanip yattigi zaman, "ben iyilesecegim, merak etme, islerine bak sen" diye, ve bu ondan duydugunuz ilk ve tek yalandir.

    yogun bakimin onunde annenin olumunden bir saat once uyudugunuz, uzerinize coken agirliga yenik dustugunuz kayip dakikalara yanarsiniz oylece.

    babanizin cokusunu seyrederken yere, "benim de aglama zamanim gelecek dayanmaliyim" diye kendi kendinize icinde haykirir, baba kizkardes, teyze hala, herkesi teker teker teselli edersiniz dogru sozleri soyleyip guclu durmaya calisarak.

    hayatinizin en uzun bes saatini rum hastanesinde naasini beklerken gecirirsiniz annenizin, dakikalar gecmek bilmez. sabah olup da teslim alirken, eliniz tabut'un altinda kalir, cekmek istemezsiniz elinizi. dostunuz "erhan, kendine gel!" diye bagirmasa cekmezsiniz de belki de.

    gorevler burda da bitmez, cenaze arabasinin arkasindan magusa'ya kadar giderken, aklinizda olan tek dusunce, "bir an once defnedeyim annemi, ailemin acisi fazla surmesin"dir. ucu ucuna cenaze namazina yetisir, aglayan insanlari telkin edersiniz.

    acidan dagilan ailenin karsisinda dimdik ayaktasinizdir , duygusuzsunuz, hayat devam eder havasindasinizdir ama, anneden duydugunuz tek yalan, ve aldatilmis hissi kalir dimaginizda.

    icinizde firtinalar koparken, disariya bir dag gibi * sabit ve istikrarli olmaya calisirsiniz.

    ve farkedersiniz ki, annenin olumunden sonra, ruyalariniz gitmistir. en fazla koyan da budur zaten, fani dunyayi terkeden anneyi gormenin tek yolu olan ruyalar, sizi ziyaret etmeye deger bulmamaktadir.

  • kentlesme sürecinde duygusuzlasmis ve mekaniklesmis insanoglu için tekrar dogaya dönüs dönemidir romantizm. romantik sairler****** bembeyaz bir sayfa olarak dogan bir bebegin kentsel toplum düzeninde kirlendigini düsündügünden bir gün hiç kimsenin kendisi olarak kalamayacagina, normlara yapisik bir seri üretim ürünü olacagina inanir. bu yüzden siirlerinde ya kirlenmeyi ya da arinmayi ele alir. ama bunu yaparken tek bir hataya düserler: o da abartmak. dogalligi anlatirken dogal olamazlar. süslerler, sulandirirlar. bu yüzden eserleri su anda klisenin önde gideni yapmacik saçmaliklar olarak gelebilir. ama her yazari da kendi dönemi içinde degerlendirmekte fayda vardir..

    ha bu terim, o günlerden bu günlere nasil evrilip çevrilmis, günümüze "iki mum, bir sarap aldim. kari bana kesin verecek olum"a gelmistir o da apayri bir mevzudur..

  • türk televizyonlarının unutulmak istenen ama unutulamayan adamı savaş ay production gururla sunar,

    bir kaç ay önce atv ana haber'in "savaş ay oradaydı" adlı bölümünde savaş ay'ın narkotik ekibiyle terör bağlantılı bir şebekeye baskın yapmaya gitmesi, polislerin kapıyı kırmalarını ve savaş ay'la birlikte içeriye girmelerinin kameraman tarafından evin içinden görüntülenmesi..

  • 15-20 dkdir hareket edemeyen tren. secimlere yetistirecegim diye insanlari tehlikeye atan zihniyete yakisir bi skandal. bakkal olamayacak adamlar ulkeyi yonetiyor anasini satiyim.

  • benim anladığım "siz nesiniz ki, sizin kaybınız ne olsun, pis fakirler" diyememiş de, bunu demiş. normal.
    akp'li sonuçta.
    ..
    evet, ben de ekşideki hayatsız köpeklere soruyorum; kimsiniz olm siz?
    kaç kuruşluk adamlarsınız lan?
    cevap verin, yarınsız hayvanlar!!