hesabın var mı? giriş yap

  • oğlum bu adam beşiktaş'a gelmeyecekse boşuna buraları coşturup durmayalım. üzülüyorum sonra.

    bir keresinde de adebayor'u almaya gidip eneramo'yu almışlardı. ürkmüyor değilim.

  • --- spoiler ---

    kaldırımda yürüyorsan üzerine motosiklet geliyor. bazen kurye, bazen motor alıp trafikten kurtulduğunu düşünen bir öküz.

    motosiklet zaten tam bir terör olmuş.

    trafik akışı onları ilgilendirmiyor. ters düz her yolu kullanmak en doğal hakları gibi davranıyorlar. sonra sorsan motosikletliye saygı istiyor terbiyesizler.
    --- spoiler ---

    adam %100 haklı.

  • danimarka'da bahşiş alışkanlığı olmadığından mantıklı, muhtemelen değnekçiler olmadığından otopark sorunsuzdur. tr de ki gibi küçük 1 kron büyük 2 kron mantığında tuvalet kullanımı da yoktur. işporta desen bulamazsın varsa da kalkması için iyi yöntem. geriye dilenciler kalıyor. onların da danimarka vatandaşı olmadığını düşünüyorum. arkadaş bu ülke bu kadar mı mantıklı iş yapar.

  • ilk olarak 2007 yılında isviçreli işletme danışmanları peter werder ve philippe rothlin tarafından ortaya atılmış sendrom. bu sendrom genelde ofiste çalışan beyaz yakalılar arasında görülmekte olup stresten ziyade anlamsız işlerle iştigal etmekten kaynaklanıyor. çalışan, yaptığı işi yeterli görmemesi, yaptığı işten tatmin olmaması, can sıkıntısı, yaptığı işlerin kendisini zorlayacak nitelikte olmaması neticesinde işine olan ilgisini yitiriyor. öyle ki çalışan potansiyelini gerçekleştiremediğini hissediyor. böylelikle çalışan yetenek ve bilgilerini kullanarak şirkete fayda sağlayamadığı gibi bireysel olarak da takdir edilmemekten dolayı gocunuyor. (bkz: demotivasyon)

    bunun neresi sendrom dediğinizi duyar gibiyim. işte boreout sendromunun kilit noktası da bu sendromu taşıyan insanlardaki akıl almaz mantık hatası. şöyle ki; bu sendromdan muzdarip çalışanlar yaptıkları işten zerre haz etmemelerine rağmen işverenlerinden daha ciddi görevler talep etmedikleri gibi başka iş de aramıyorlar. klasik anlayış bu insanların tembel olduğuna ve sorumluluktan kaçtığına işaret ederken isviçreli bilimadamlarımız sendromdan muzdarip çalışanların bu eylemsizliğinin işe ilgilerini yitirmiş olmasından kaynaklandığını öne sürüyorlar. atalarımız ise bu ne perhiz what is this şeklinde evvelce konu hakkında görüş bildirmişler.

    şahsi görüşüm işte sıkılan insanlar kendini iyi hissetsin diye oluşturulmuş, bilimsel olmayan bir teori. eylemsizliğin ilginin yitirilmiş olmasından kaynaklandığı kısmı benim çarpıtmam olabilir. zira kendime teşhis koymaya çalışıyorum.

    her halükarda benzer hislere tercüman olacak bir şarkımız var.

  • hakli davranis. bazi brosurculer de ondekine verip bana vermiyor. tipimi begenmediginden mi, brosurdeki seyi alamayacak kadar fakir gozuktugumden mi bilmiyorum?

    - onumdeki ile arkamdakine veriyosun da bana niye vermiyosun kodumun brosurcusu. ben saksi miyim! once bana vereceksin, en cok bana vereceksin! ben de almayip seni got edicem.

  • evdeki kadın ve çocukların mutlu ve korkusuz olması. her an kavga çıkacak huzursuzluğunu yaşayan bilir. huzurlu ev birçoğumuz için lükstür.

    ekleme: gelen mesajlardan anladım ki, bundan muzdarip çok arkadaşımız varmış maalesef. ben doğduğum ailede böyle şeyler olduysa da kurduğum ailede çok mutlu ve huzurluyum artık.

  • aylardır aktif olarak kullanıyorum ama bir kişiyle bile eşleşemedim. artık görüşme sohbet olaylarını geçtim eşleşince nasıl bir program arayüzü falan çıkıyor onu görsem yetecek.