hesabın var mı? giriş yap

  • periyodik tabloyla alakalı ufak bir bilgi tazelemeye ihtiyaç duydum.
    lise kimya konusu olduğundan tyt hazırlık siteleriyle karşılaşmayı bekliyordum.

    periyodik tablonun özellikleriyle alakalı bir google aramasında bulundum.
    işte sonuç:

    --- spoiler ---

    periyodik tablo nedir? periyodik tablo özellikleri nelerdir? işte detaylar...

    periyodik tablo nedir? sorusunun yanıtı öğrenciler tarafından araştırılıyor. koronavirüs önlemleri çerçevesinde okullar uzaktan eğitim sistemiyle ders anlatımlarına devam ediyor. öğrenciler ise gün içinde işlenen konularla ilgili araştırma yapıyorlar. periyodik tablo 8. sınıflar için özellikle merak konusu oldu. periyodik tablo özellikleri ile ilgili bilgilere haberimiz içerisinden ulaşabilirsiniz.

    periyodik tablo özellikleri merak edilmeye başladı. uzaktan eğitim sisteminde işlenen ders konuları öğrenciler tarafından internet arama motorlarında araştırılıyor. periyodik tablo; dilimizde periyodik cetvel, periyodik çizelge, elementler tablosu gibi birçok şekilde isimlendiriliyor. periyodik tablo nedir? sorusunun yanıtı ile ilgili detaylar haberimizde…
    --- spoiler ---
    sizin ta amk ya. sabahtan beri gülüyor ve sövüyorum.
    alt tarafta içişleri bakanının yediği yemeğin haberi var. yan tarafta ünlü şarkıcının frikik fotoğrafları falan.
    lan ne karaktersiz adamlarsınız ya.

  • başlık: türk kızlarının iyi yönlerini yazıyoruz

    entry: dünyanın en pahalı amını kullandıkları için ekonomiye katkıları büyük oluyo

  • 1990 yilinda universiteden mezun olduktan sonra bankasindaki 22.000 dolari hayir kurumlarina bagislayip, ailesine ve arkadaslarina haber vermeden, otostop ile amerikayi dolasmaya baslayan, hatta kano ile kacak olarak meksika'ya giris ve cikis yapan ve en sonunda uzun suredir dusledigi buyuk alaska macerasi sirasinda hayatini 1992 yilinda kaybeden maceraperest genc.

    olum sebebi acliktir. kendisi oldugunde 24 yasindaydi. ayrica tirmanis yapmamistir.

    mccandless materyalist dunyaya hicbir zaman prim vermezken, para ile kolayca elde edilen seylerin hayatin gercek zevklerini ve anlamini korelttigini dusunuyordu. hicbir zaman iyi anlasamadigi ailesinin beklentilerini gerceklestirmek icin universite okumus ve mezun olur olmaz da ailesini bir daha aramaksizin sirra kadem basmistir. ismini bile degistirmis ve yolculuklari sirasinda tanistigi insanlara kendini alexander supertramp olarak tanitmistir.

    mccandless alaska'ya vardiginda birakin boylesine vahsi ve soguk bir ortam icin tam tesekkullu olmayi, yanina aldigi botlari bile kendisini alaska'ya getiren bir sofor son anda eline tutusturmustur. yaklasik 5 kilo pirinc, patates tohumlari ve avlanmak icin tasidigi ufak kalibre tufegi kendisinin tek besin kaynaklari olacaktir.

    mccandless nisan'da alaska vahsi ortamina daldiginda ortam hala karlar ile kapli, nehirler dagdaki buzullar daha erimedigi icin alcak seviyelerdeydi. ilk bir iki hafta sonrasi kendisi vahsi tabiatin ortasinda fairbanks belediyesine ait terk edilmis cok eski bir belediye otobusu gorur ve burayi hemen evi olarak benimser. mccandless burada neredeyse 4 ay kalir, bu donemde en onemli besin kaynaklari pirinc, yakaladigi sincaplar ve etraftaki bitkilerden topladigi yemislerdir. bu donemde sadece bir tane geyik* avlamayi becerebilir ve onun da etlerini iyi muhafaza edemedigi icin fazla faydalanamaz bu avinin etlerinden.

    4 ay gectikten ve yeterince kilo kaybettikten sonra mccandless bu macerasini noktalamaya karar verir ve donus yolculuguna baslar fakat donuste kendisini tatsiz bir surpriz beklemektedir, daha once gectigi nehir, buzullar eridikten sonra oldukca derinlesmis ve buz gibi suyu da oldukca hizli bir sekilde akmaktadir. kendisinin bu nehri yuzerek gecme sansi yoktur. yanina harita bile almayan mccandless, caresiz olarak nehirdeki sularin biraz daha cekilmesini beklemek icin bir ay daha gecirmek uzere kaldigi otobuse doner. bu durumu cok da problem olarak gormez, nede olsa kendisi bu ortamda 4 ay gecirmeyi basarmistir. fakat bu donemde mccandless ciddi bir hata yapar, acligin da getirdigi caresizlikle yaninda getirdigi tohumlari yemeye baslar ve bu tohumlarin toksik etkisi ortaya cikinca yediklerini cikarmaya baslar; zaten kritik bir kilo ve enerji seviyesinde olan mccandless, yedigi besinlerden de faydalanamayinca aclik sebebi ile olur.

    cesedi olumundan 18 gun sonra kaldigi otobusun yanindan gecen iki gezgin tarafindan bulunur.

  • mendeburlardır. hatta kadını ayrı, erkeği ayrı mendeburdur. en sevdikleri şey asansörden inerken asansör kapısında durup sohbete devam etmek. tam o sırada dünyayı kurtardığından, sizin düdük gibi kapı önünde sevgili plaza insanının keyfini beklemeniz gerekir.

    domuz ötesi olurlar. her gün yüzlerini gördüğünüz insanlarla nezaketen de olsa selamlaşırsınız, sevmediğiniz komşunuzla, kapıcınızla, sokağı süpüren çöpçüyle, nihayetinde en azından yüz aşinalığı olur. plazada iyi günler diyerek asansörden inerken arkanızdan kimse ses etmez zira kendini bir sikim sanan suratsız bir insan olmak plaza insanı olmanın ilk şartıdır. çalıştığım plazada dış kapıdaki güvenlikten, tuvaleti temizleyenlere kadar herkes ismimi biliyor, hatrımı soruyor. bi bok yaptığımdan değil, sadece "günaydın" ve "kolay gelsin" diyorum. plaza insanları her daim çevresindeki insanlara selam veremeyecek kadar yoğun ve ayak işi yapanlarla muhatap olmayacak kadar kıymetli olduklarından, kimsenin hizmetlileri umursadığı yok. o yüzden hatır sorana saygı duyuyorlar.

    ciddi bir kısmı sanılandan düşük maaşlıdır ama plazada çalıştığından çevrelerindeki gelir algısı yüksektir ve bu algıyı korumak için oradan buradan kısıp kıyafete, ıvır zıvıra gereksiz harcarlar. bütün dertleri sanıldıkları kadar iyi kazanıyormuş gibi görünmektir.

    plaza insanı kapı tutmak, yol vermek gibi nezaketen yapılan hareketler için teşekkür etmez zira sen nezaketten değil, yükümlülükten yapıyorsundur. bi de zaten dünyayı kurtarıyor ya, ondan. o kadar işi arasında seninle mi muhatap olsun.

    en belirgin ayrıntıları kemer askısına takılmış manyetik kart, elinde laptopla katlar arasında koşturmak(aynı firma bir kaç kata yayılmış olabiliyor.), aşırı topuklu giymek(erkeklerde sık rastlanmıyor), ortak alanlarda sahte kahkahalar, yemek getiren elemanlara bi sebepten çatmak felan.

    insanlıklarına dair güzelliklerini bile isteye solduruyorlar, mekanik, ruhsuz, materyalist garip canlılara dönüşüyorlar. ama günahlarını almayayım, bizim plazada çok iyi plaza insanları da var, yapı kredi plaza'nın önünde takılan kedileri besliyorlar, hatta öyle besliyorlar ki, ben yemek verdiğimde önceden doyduklarından kafayı çevirip bakmıyor şerefsiz kediler. yemeğe sırtını dönüp oturan kedi olur mu, burada oluyor.

    bu da böyle bir tespitimdir.

  • maç sonunda bir muhabirin "fenerbahçe'yi kadıköy'de 15 yıldır yenemiyordunuz. bu yıl, 16. yıl oldu. ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "evet yine yenildik. yenildik ama üzgün değilim. gelenek bozulmadı" cevabını vermesi sadece aslında olması gerektiği gibi böyle bir kompleksi olmadığını gösterir. burada asıl sorun bu tür şeyleri kompleks yapabilen avam taraftarlar ve bunu "yarsuvat'tan galatasaray taraftarını çıldırtan açıklama" şeklinde lanse edip ucuz habercilik peşinde koşan spor gazeteleridir.

    siz aziz yıldırım'ları, ünal aysal'ları sevin ben duygun yarsuvat'ları, özhan canaydın'ları, süleyman seba'ları seviyorum.

  • polis'in yabancı bir ülkede göstericileri dövmesini "alt tarafı kendi pkk'lı beslemelerinize iki kötek atıldı" diye küçümseyen medeniyetsiz zihniyetiniz yüzünden tüm dünyada 2. sınıf muamelesi görüyoruz ülkece.