ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fb tv'nin fb-gs maçındaki logo kullanımı
-
bu meselede anlamadığım kekoluk galatasaray'ın yıldızlarını silme meselesi. katılalım katılmayalım bir 5 yıldız claim'i var dolayısıyla hadi kendine 5 yıldız koydun bunu desteklemek için diyelim , la olm bizimkileri niye siliyorsun, başkan , basın sözcüsü vs. olsam ilk işim kim yaptıysa kim karar verdiyse onu kovmak olurdu.
sadece şu bile senin psikolojik olarak bu sidik yarışını kaybettiğini gösteriyor.
sözlükçülerin instagram sayfaları
-
bayan arkadaşlarımız linkin yanına parantez içinde şöyle (bayan) yazabiirmi hepsini açmakla uğraşmayalım
yunan ordusundan türkiye'ye bir mesaj
-
türkiye tarafından şöyle görünmektedir.
işyeri tuvaletinde dikkat edilmesi gerekenler
-
gebelik testi yapmayın, yapıyorsanız da ortada delil bırakmayın. acayip bir gıybete neden oluyor zira. üçüncü katta kimin hamile olduğunu çözmeye çalışan bir sürü kadın var şu an ofiste.
öykü baştaş
-
güzeldir değildir orasıyla pek ilgilenmiyorum ama ilk izlenim olarak kafasının düzgün çalıştığını düşündüğüm model. fok balığı stilinden gına geldi artık.
fransız devlet üniversitesindeki öğrenci yemeği
-
crous denen bir kurum var fransa'da. yemekler bu kuruma bagli yemekhanelerde veriliyor. crous'a bagli tonla yurt da var ve gordugum butun yurtlari kaliteli. ayrica ozel yurtlara gore yer yer ucte biri fiyatina kalabiliyorsunuz.
crous'a internet uzerinden mali durumunuzu aciklayan bir form doldurup gonderiyorsunuz. uygun gorurlerse o yemegi 1euro'ya yiyebiliyorsunuz.
ben yuksek lisans ogrencisiyim, bursluyum o sebeple bana 1 euroya vermediler. ancak yine burslu olan bir arkadas dokumana burssuz oldugunu yazdi ve saps diye aldi 1 euro iznini. yani vicdaniniza kalmis sadece bu yemegi bir euroya yemek.
her oglen balik, et yiyorum, gercekten yildiz teknik yemekhanesindeki solucanli salatalardan ve yag icinde yuzen sebzelerden olusan adina da kis turlusu denen varliktan sonra insanca yasamak neymis gordum.
metro turizm gençlik otobüsü slogan yarışması
-
"hızlı yaşa genç öl"
avrupa sineması
-
deneysel sinemanın anavatanıdır.
hümanizmdir (renoir), marxist bilinçtir(godard), çılgınlıktır (fellini), aşktır (truffaut), varoluşçuluktur (bergman), bunalımlardır (antonioni), politikadır (rosi), burjuvazinin mezar kazıcısıdır (bunuel), huzursuzluktur (haneke), kadınlık halleridir (trier), sözün zaferidir (rohmer), manevi karmaşaların dünyasıdır (kieslowski), zamanın estetiğidir (angelopoulos), rahatsız edicidir (mungiu), küçük insanın eylem alanıdır (dardenne kardeşler), tersine çevrilebilirliktir (lanthimos), spekülatiftir (malle), sınıfsal çatışmaların alanıdır (chabrol)...
kısacası dünyada olup biten her şeydir.
edit: imla
iphone 7'nin 1500 tl olacağının açıklanması
atatürk olmasaydı hepimiz şu an ab vatandaşıydık
-
italya ayni zamanda bugunku libya topraklarina da sahipti, dogu afrikada da topraklari vardi. libyanin hali ortada, dogu afrikada biraktigi bolgede somali falan var
suriye, lubnan, tunus, cezayir ve bati afrikanin neredeyse tamami fransizlarin elindeydi
irak, misir, urdun, filistin israil ve orta afrika ingilizlerin elindeydi
2.dunya savasindan sonra cogu ulkelere bagimsizliklari verildi ve bu ulkelerin hali ortada
eger ataturk ve silah arkadaslari ulkeyi bu dusmandan kurtarmasaydi, bugun en iyi ihtimalle suriye gibi bir ulke olurdun fazlasi da olmazdin ve yine ab'ye giremezdin.
yani sen o narin beynini boyle seylerle yorma, daha az dusun, daha basit konular dusun..
erkan naldemirci
-
allah, kelam gibi dini sözler kullanıp 10 yaşındaki küçücük çocuğa tecavüz etmekten bahsediyor..hiç mi şaşmaz bu sözde müslüman insanlar be..bu ülkeyi bu hale getiren leş insan topluluğundan sadece biri..
yaşlı bir garson görünce çöken hüzün
-
o garsonlardan biri şu an 55 yaşında olan babamdır. küçüklüğünden beri yurtiçi-yurtdışı lokantalarda çalışmış yani bu sektörde ömür çürütmüş. her mevkide çalışmış ve en son bir kaç sene önce yaşanan olumsuz olaylar sonucu garsonluğa geri dönmek zorunda kaldı. babamın bunca yıldan sonra birilerine hizmet edecek olması fikri beni başlarda çok üzüyordu. daha sonra bunu neden yapmak zorunda olduğunu düşündüm; emekliydi ve evde oturabilirdi. ama bakması gereken ben ve 3 kardeşim vardı. en büyük amacı bizim hayatımızı kurtarmamızdı. bunu garson maaşıyla başardı. 2 ablam meslek sahibi oldu, ben üniversitedeyim ve kardeşim bu sene üniversiteye gidecek. belki de görseniz hüzünleneceğiniz adam dünyanın en gururlu en mutlu adamı. eve gece gelişinde asla çok yoruldum demiyor hep bizden bahsedecek bir konu açıldığında ne kadar gururlandığını anlatıyor. ona terbiyesizce, kabaca davranan birinden bahsederken ben ve kardeşlerimin asla böyle olmadığımızı düşündüğünü ve bizimle gurur duyduğunu söylüyor. hüzünlenmeyi bir kenara bırakıp insanların hangi yaşta olurlarsa olsunlar yaptıkları işleri takdir etmeyi öğrenelim. bir de garsonlara teşekkür etmeyi, elinize sağlık demeyi unutmayalım *