hesabın var mı? giriş yap

  • netflix'in top trend yeni suç belgeselinin kahramanı: mitomani jennifer pan!

    jennifer pan, 1979'da vietnam'dan kanada'ya taşınan göçmen hann pan ve bich pan çiftinin en büyük kızıydı. hann ve bich pan çiftinin 86’da jennifer ve 89’da felix isimli 2 çocuğu olmuş. hann alet ve kalıp ustası olarak çalışırken, bich araba parçaları yapmaktaymış. ikili, 2004 yılında asya nüfusunun yoğun olduğu markham'da büyük bir ev, 2 lüks araç satın almışlar ve genelde kendi hallerinde sessiz, sakin bir aile tablosuna sahiplermiş.

    ebeveynlerin jennifer’dan son derece büyük beklentileri varmış, kızlarının kimseye muhtaç olmadan güzel bir hayat sürmesini istemişler, bu nedenle jennifer, dört yaşındayken piyano ve artistik paten dersleri almaya başlamış, bu paten konusunda oldukça yetenekliymiş fakat dizinde yaşadığı bir sakatlık yüzünden bırakmak zorunda kalmış. aile kızlarının gelişimi konusunda çok katıymış. dışarıda gezmesine, arkadaşlarıyla takılmasına ve erkek arkadaş yapmasına izin vermemişler çünkü bu etkinliklerin onu akademik başarıdan uzaklaştıracağını düşünüyorlarmış.

    diğer taraftan, jennifer iyi notlar alacağı yönündeki büyük beklentilere rağmen, müzik dışındaki notları ortalamanın üzerini geçememiş ve ailesinin bu beklentilerini yerine getirmek için sahte karneler ve diploma hazırlamış, akademik başarılarını uydurmuş ve hiç gitmediği bir üniversiteye gidiyormuş gibi yaparak yalan söylemiş. bu süre boyunca, zamanını hem bir restoranda çalışarak hem de piyano dersleri vererek geçirmiş ve liseden beri yakın gördüğü daniel wong ile takılmaya başlamış. wong madde kullanımı ve ticaretiyle uğraşan bir sabıkalıymış dolayısıyla aile son derece doğal olarak kızlarının wong ile görüşmesini istememişler, fakat kanadalı kızların efendi erkek yerine pi.. şaka şaka… jennifer’da ailesine bu ilişkiyi bitirdiğini söyleyerek gizli gizli telefonlaşmaya devam etmiş ama bir gün wong sürekli bir şeyleri gizli saklı yaşamaktan bıkarak ilişkiyi bitirmiş ve başka bir kadınla takılmaya başlamış. jennifer ise bu andan itibaren wong’un yeni kız arkadaşına karşı asılsız suçlamalarda bulunmuş.

    jennifer pan, kasım 2010'da annesinin vurularak öldürüldüğü, babasının ağır şekilde yaralandığı bir saldırı da 3 saldırganın eve zorla girdiğini, kendisi üst katta trabzanlara bağladığını ve hayatı için yalvardığını söylemiş. polis olayı araştırmaya başladığında, kamera kayıtları vesilesiyle 3 kişinin ön kapıdan girdiğini görmüş ama kapıda bir zorlama belirtisi yokmuş. jennifer’ın 911’i oldukça kolay bir şekilde araması da ilginçmiş, bu katiller ayrıca evdeki hiçbir değerli eşyayı almamış, jennifer’ı neden canlı bıraktıkları da anlaşılamamış. nitekim bu tutarsızlıklar polisin şüphelenmesine neden olmuş. baba hann yoğun bakımda uyandığında, kızının 3 suçluyla birlikte hareket ettiğini söylemiş ve polis hemen jennifer’ın telefonunu incelemeye almış. jennifer’ın anne ve babasını öldürmesi için aralarında erkek arkadaşı daniel'in de bulunduğu üç kişiyle anlaşmasına ilişkin kanıtlar tespit edilmiş. ikili bu işten 500.000 dolar miras kalacağını hesaplamışlar ve 10.000 dolar karşılığında homeboy lakaplı lenford roy crawford ve david mylvaganam isimli 2 kişiyi tutmuşlar.

    2014 yılında, yapılan sorgulamalar neticesinde jennifer pan birinci derece cinayet, cinayete teşebbüs ve cinayet işlemeye yönelik komplo kurmaktan, ortakları wong, mylvaganam ve crawford ile birlikte 25 yıl boyunca şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldı. dava, ebeveyn baskısının, yanlış partner seçiminin ve insanların maddi kazanç için ne kadar ileri gidebileceğinin üzücü hikayesi olarak arşivlerde yerini almıştır.

    kaynak 1

  • “insanın dayanabileceği gürültü miktarı ile zihinsel yetileri arasında bir ters orantı vardır. kapıyı eliyle yavaşça kapatmak yerine gürültüyle çarpan bir insan yalnızca terbiyesiz değil, aynı zamanda bayağı ve dar görüşlüdür.”

    hayatımda duyduğum en isabetli ve en benimsediğim sözlerden birisinin sahibi olan, zekasına ve görüşüne hayranlık beslediğim insan.

  • bu başlık altına bunları yazacağımı hiç düşünemezdim.

    uzun zamandır oyun oynadığım ama hiç muhabbet etmediğim biriyle en son 5 şubat akşamı karşılıklı hamle yaptık. normalde en geç bir iki saat içinde hamle yapmasına rağmen bu kez 72 saatlik hamle süresini geçirdiği için oyunu kaybetti.

    oyundaki nickinin sonu "_46" olduğu için kahramanmaraşlı olduğunu ve depremde başına bir felaket geldiğini düşünüyorum. belki şu an enkaz altında, belki bir yakınını kaybetti, bilemiyorum. kendisine yeni bir oyun teklifi gönderdim. insanın böyle günlerde oyun oynayası gelmiyor ama şu anda ekranda "..._46 ile yeni oyun açıldı" cümlesini görmeyi çok istiyorum.

    ***

    mutluluk edit'i: 11 şubat sabahı itibariyle yeni oyun açıldı. çok sayıda arkadaş iyi dileklerde bulunup böyle bir edit'i beklediklerini yazmışlardı.

  • "bir kağıt ile bir kalem duruyordu yerde. oturdum yatağa. çırılçıplak. bir derim vardı üzerimde. bir de dövmelerim." demiş şair.

  • anlamadığınız şey tam olarak nedir?

    bu ve tayfası; gidip karikatürler üzerinden para kazanan sayfa ve siteleri dava etseler, kimse ses etmez. "haklısınız" der hatta.

    ama bu adamlar bunu yapmıyor ki?
    radyoloji sitesindeki bir forumda bir kullanıcı karikatür paylaşıyor. ve onu dava ediyorlar.
    radyoloji sitesindeki bir yazıda, karikatüre yer veriyorsun diye dava ediliyorsun.
    kişisel bir blogda 65 yaşında bir kadın iyi bayramlar karikatürü paylaşıyor ve 33binlik oluyor bir anda.

    edildiğin davanın tutarı da öyle 50-100 lira değil. 33 bin lira.

    yani bu ve tayfası diyor ki; sizin radyoloji sitenizin 5 senede kazandığı 3-4bin lirayı, benim karikatürüm sayesinde kazandın. şimdi bana para ödeyeceksin.

    bunun adı telif kovalamak falan değil arkadaşım. bırakın artık kendinizi kandırmayı.

    tüm içeriğini, parasını karikatürlerin telifli eserlerinden kazanan adamları dava edersen haklısındır.
    ancak konusu, kazanç yöntemi vb. hiçbir şeyinin senin karikatürünle en ufak bir bağı bile olmayan siteleri/blogları/forumları dava ediyorsan sen kötü niyetlisindir.

    berlin'de hamurunuza, suyunuza ne katıyorlar bilmiyorum.
    ancak bu insanların avukat masrafı yapmalarına, adliye adliye koşturmalarına, ülke içindeki bin tane sıkıntı arasında bir de sizin 30bin liralık telif davalarınızla uğraşmalarına vesile oldunuz ya. umarım bunun acısı sizden çıkar. umarım.

  • rte'nin canik mitingindeki son sözleri.
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26751967.asp

    "sizlerle muhabbete doyum olmaz. fakat tekkeköy'de bekliyorlar, aynı zamanda erzurum bekliyor. erzurum kongresi'ne de yetişeceğiz."

    sevr falan var onlara geç kalma, ordan bir moskova yap, hitler - ribbentrop paktı var, ordan da evine dönerken bi camp david'e uğra, cumhurbaşkanlığı garanti.