hesabın var mı? giriş yap

  • muhtesem tablolara imzasini atmis empresyonist. donemin unlu zenginlerinden biri olan yakin arkadasini kiramayarak esinin ve iki cocugunun resmedildigi madame charpentier ve cocuklari paul ve georgette isimli tabloyu yapmistir. asagidaki linkten tabloya bakarsaniz iki adet kiz cocugu goreceksiniz:

    http://www.ibiblio.org/…noir/renoir.charpentier.jpg

    oysa soldaki aslinda bir erkek cocugu. o yillarda erkek cocuklarini kiz, kiz cocuklarini erkek gibi giydirip dolastirmak zengin sinif icinde oldukca yaygin ve saygi goren bir gelenek olarak algilanmakta imis. tablo bugun new york metropolitan muzesinde sergileniyor.

  • biz ona kısaca komünizm diyoruz. niye etrafından dolaşıyorsun milli koruma kanunu bilmem ne diye liboş memo? yalnız komünizme geçeceksek özel mülkiyet kalkacak, senin o yalın falan hep elden gider söyleyeyim. bu çeşit devrimler ilk önce senin gibi yiyicileri vuruyor.

    ha bu arada, devlet şu doğalgaza, elektriğe, akaryakıta zam yapanları da bi cezalandırsın olmaz mı? ulan memo, geldin gidiyon, bi şey kadar bile değerin yok kimsenin gözünde.

  • durumu anlatabilmek adına bulduğum en uygun başlık buydu.

    örnek: aldatan karımı terk etmiyorum (troll başlığı)

    x kişi: sen gavatsın
    y kişi: bence böyle şeyler normal
    z kişi: buna normal diyen gavattır
    tekrar y kişi: buna gavatlık diyen yobazdır.

    örnek: volkan demirel türk futbolundan atılsın.

    x kişi: atılsın çünkü terbiyesizdir. (hafifletilmiş ifadeler tercih ediyorum yoksa evlilik hayatından olaya girenler var)
    y kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın
    z kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın diyen şikecileri görmemize vesile olmuş başlık
    y kişi: fransız döllerini ortaya çıkartan başlık.

    iki durumda da; "ne neden yapılır?" "bu durum hangi sosyolojik durumlar sebebiyle bu hale gelmiştir", "bu durumu düzeltmek için ne gibi öneriler sunulur" gibi önermeler yok, hesapta burası kutsal bilgi kaynağı ama gel gör ki kuşlubahçe muhtar heyetinden farksız. bu iki örnek özelinde sergilenen uygulamayı alın bütün başlıklara yayın. ben okuyan adamım, dünyadaki olan bitenle meselem var, ilgileniyorum ve gelip böyle bir platformda yazıyorum diyen zekanızın eseri bu mudur? seçimlerde bok attığınız milletten tek farkınız elinizin altında internet olması diyeceğim sonra aktroll olacağım ama onlarla sizi kıyasladığım için kemalist yavşak da diyecekler. ben olacakları önceden söylüyorum. kendinize çeki düzen verin, akıllı olun.
    (yazıyı o son cümleyle bitirmeyecektim fakat içeceğim masaya döküldü.)

  • çoğunlukla karanlık bir kalede veya başka bir ortaçağ atmosferinde geçen, gizem ve doğaüstü olaylar ile karakterize edilen ayıla bayıla okuduğum bir kurgu türü.

    gotik kelimesi zaten ortaçağ kale mimarisine atıfta bulunur. gotik romanlar genellikle gotik korku olarak anılır. hem korku hem de romantizm unsurlarını birleştiren bir edebiyat türü veya tarzıdır. okuyucuda korku ve endişe gibi güçlü duygular uyandırmaya çalışır. içine biraz romantizm katılmış, kurgu ve korkunun lezzetli ve ürkütücü bir karışımıdır. gotik olay örüntüsü tipik olarak, karmaşık ve çoğu zaman şeytani bir paranormal kurguya bulaşan masum, hiçbir şeyden şüphelenmeyen, saf, biraz çaresiz bir kadın kahraman içerir.

    edebiyatta gotikliğin kökeni ingiliz yazar horace walpole'a, 1764 tarihli the castle of otranto adlı romanına atfedilir.

    bundan türetilmiş dizilere tek kelimeyle bayılırım. bu türdeki dizileri bir entride toplamak lazım.

    debe editi: gotik sevenlere selam olsun. güzel bir başlık varmış (bkz: gotik atmosfere sahip 50 film)
    ve hatta ekşi şeylerde de varmış.

  • ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.

  • bu yazıyı yazan zata bir öneri. 5 arkadaşını toplasın, kızılay meydanında zamlara hayır diye bağırsın. o zaman görür barışçı eyleme verilen tepkiyi.